English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Saat 20

Saat 20 traduction Espagnol

1,317 traduction parallèle
Burası WBAZ ve saat 20 : 06.
Martes 28 de diciembre de 1999 Hora WBAZ, 8 : 06.
Şimdi dağılalım ve saat 20.45 te kavşakta buluşalım.
- Quedamos en ese cruce a las 8 : 45.
Saat 20 : 00 nasıl?
¿ Qué tal a las 8 : 00?
- Selam. Saat 20 : 30 oldu. Nerede kaldın?
dónde estabas?
Annemi yarın akşam saat 20 : 00 "de Au Troquet" ye götürmeni istiyorum.
Quiero que lleves a mamá a cenar a Au Troquet mañana en la noche. Reservaré pera las 8 : 00.
Bu çok, çok uzun bir zaman önceydi. Noel arifesindeyiz Saat 20 : 35 ve Jack Campbell hala masasında.
Son las 8 : 35, es Nochebuena y Jack Campbell sigue en su escritorio.
İşiniz saat 20 : 00'da biter.
Estará fuera del servicio a las 8 p.m.
Herif yarım saat 20 dolar'lık futbol topuyla 22 dolar'lık arasında kararsız kaldı.
El sujeto tardó media hora para elegir entre una pelota de 20 y otra de 22 dólares.
Yaklaşık 20 saat uğraştıktan sonra Nicky çok korkmuştu, altıncı ayım boyunca etrafımda bile dolaşmadı.
El parto duró casi 20 horas. Nicky estaba tan loco que ni duró hasta el 6to. mes.
3 veya 4 saat içinde sana 20 getirebilirim, tabii ki, bu kadar bekleyebilirsen.
Puedo conseguirte 20 en 3 ó 4 horas, si puedes esperar tanto tiempo.
Yüzbaşı Alex Streck dün gece saat 8 : 55'te öldü.
El Cap. Alex Streck falleció ayer a las 20 : 55.
Buradayım, zira Çinli göçmenler otuz kişi bir odada yaşıyorlar. Ve günde yirmi saat köleler gibi çalıştırılıyorlar.
Estoy aquí para que los inmigrantes chinos no vivan como ratas, ni tengan que trabajar 20 horas diarias fabricando ropa por una miseria.
Saat 8'de Mogenstrup restoranında, uygun mu? Saçmalama!
En el Mogenstrup a las 20 : 00.
Yarım saat demiştin, Sadece 20 dakika oldu.
Dijiste media hora y van 20 minutos
ETA, 4 saat ve 20 dakika.
ETA, en 4 horas y 20 minutos.
20 saat içinde oraya gidebiliriz.
Debemos estar ahí en... 20 arnes.
20 saat?
¿ 20 arnes?
Saat yarımda, Schenectady'deki annesini aramış.
A las 12 : 20 llamó a su madre, a Schenectady.
Üçüncü bip'te saat tam 20 : 15 olmuş olacak.
Al tercer golpe serán las 8 : 15 en punto.
- Saat 8.05'te geldi, 11.20'de gitti.
Llegó aquí a las 8 : 05 y se fue a las 11 : 20.
- Saat 20.00'e, iki kişilik masa o halde?
¿ A las ocho en punto?
Geçen Cuma akşamı saat 7 : 20'de... İğrenç!
El viernes pasado en la noche, aproximadamente a las 7 : 20 Big vino a buscarme para llevarme a cenar.
Her biriniz 20 saat toplum hizmetinde bulunacaksınız.
Les asignaré a cada uno 20 horas de servicios comunitarios.
Belki... 20 veya... haftada 30 saat.
Quizás, uh... 20 o... 30 horas a la semana.
20 SAAT 29 DAKİKA KALDI
RESTAN 20 HORAS, 29 MINUTOS
Scully, şuna bir bak. 20 Eylül 1991. Yaklaşık bir saat boyunca gül yaprağı yağmış.
Mira esto, Scully, 20 de Septiembre de 1991, llovieron pétalos de rosa durante casi una hora.
Ve geminin son bilinen koordinatına saat 21.20 de ulaştık.
Llegamos a las últimas coordenadas conocidas de la nave a las 2120.
Hangi yolla gidersek gidelim, varış yerime, hareketten en geç 20 saat sonra ulaşmalıyım.
Sin embargo viajamos, debo llegar a mi destino... dentro de 20 horas de la salida.
Chimera 20 saat boyunca kanında kaldıktan sonra hiçbir şey seni kurtaramaz.
Después de haber sido infectado con Quimera durante 20 horas, nada puede salvarte.
Hangi yolla gidersek gidelim, varmam gereken yere, hareketten en geç 20 saat sonra ulaşmalıyım.
Sin embargo viajamos, debo llegar a mi destino... dentro de 20 horas de la salida.
Nasıl gidersek gidelim varmam gereken yere, hareketten 20 saat sonra ulaşmalıyım.
Sin embargo viajamos, Tengo que llegar a mi destino dentro de 20 horas de la salida.
- Geç olduğunu biliyorum ama saat 8 ya da 8 : 30 için 2 kişilik masa mümkün mü acaba?
- Dorsia. - Sí. Sé que es tarde, pero ¿ se puede reservar una mesa para dos a las 20, 20 : 30?
Saat, 20. : 34.
Sábado, 20 : 34 h.
- Tarih 7 Ocak. Saat akşam 8. Sen Juan Polis Merkezi.
7 de enero, 20 : 06 horas, Estación de Policía S. Juan, soy el Capitán Benezet.
Polis araştırması saat 21 : 20'de trajik bir şekilde sona erdi.
La búsqueda acabó trágicamente a las 9.. 20pm cuando hallaron el cadáver en su apartamento.
- Beni dinliyor musunuz? Yirmi saat sonra burada bir düğün olacak. Bahçemin hemen temizlenmesini istiyorum!
Escuche, dentro de 20 horas tengo una boda aquí y necesito que me vacíen la fosa hora, no mañana.
Güzel. Yarın akşam, saat 8'de.
Vale, mañana a las 20 : 00.
Bir saat içinde bu kadar kazanabileceğim başka ne var acaba?
Tío, aunque suba mi handicap a 20, ¿ cuánto más podría ganar en una hora?
- 2'yle 20 saat arası sürer.
- Que dura entre 2 y 20 horas.
Kaydı Anita Orduno adına yapılmış, onu Flamingo moteline kadar izledik, daha sonra yanına Kafkas bir bayan katıldı, ah, 20'li yaşlarda, 25, 29 falan, ve 3.5 saat otelde ona eşlik etti.
El sujeto fue perseguido hasta el Motel Flamingo, donde se registro con el nombre de Anita Orduno. Luego se reunio con una mujer caucasica, uh, de veinte, veinte... tantos años, y estuvieron alla durante 3 horas y media.
Kaydı Anita Orduno adına yapıImış, onu Flamingo moteline kadar izledik, daha sonra yanına Kafkas bir bayan katıIdı, ah, 20'li yaşlarda, 25, 29 falan, ve 3.5 saat otelde ona eşlik etti.
El sujeto fue perseguido hasta el Motel Flamingo, donde se registro con el nombre de Anita Orduno. Luego se reunio con una mujer caucasica, uh, de veinte, veinte... tantos años, y estuvieron alla durante 3 horas y media.
Kusura bakmayın peder ama bir saat sonra yemeğe 20 kişi gelecek.
No se ofenda, pero vienen a comer 20 personas en una hora.
Dim sum, saat 8 : 00'de.
"Dim sum", a las 20 : 00.
Şehirdeyken her sabah 7 : 30'da gelir kısa öğle yemeklerine çıkar ve saat sekize kadar gitmezdi.
Cuando estaba en la ciudad venía temprano, todos los días. A las 7 : 30, un almuerzo rápido y hasta las 20 : 00.
- Tatlım sanırım orada saat 1'i...
Bueno, cariño creo que son las.. 20 -
Herkesin altına yapmasının üzerinden 20 saat geçti, ve insanlar hala umutsuzca yaraları sarmaya çalışıyorlar Rick?
Han sido menos de 20 horas desde que el mundo se cagó en los pantalones, y la gente aún deambula por sus dañados hogares con incredulidad y deshorientación, ¿ Rick?
Bak geçen ay,... bir uzay gemisi MlDAS Array'ın 20 metre ötesinden geçti, ilk hologramı göndermeden sadece bir kaç saat önce.
Fíjese en esto... el mes pasado, un vehículo espacial pasó a unos 20 metros del dispositivo MIDAS apenas unas horas antes de que enviáramos el primer holograma.
Saat 03 : 00 ile 03 : 20 arasında... hepsi gizemli bir şekilde kararıyor.
Todas misteriosamente se apagaron entre las 3 de la mañana a las 3 : 20,...
- Saat 07 : 20!
- ¡ Las 07 : 20!
Bunun gibi 240 tane var yukarıda 12 değişik yörüngede, 20 uydu her halkada bir ana uydu her gece saat 10'da istasyon kontrolü ve yeniden programlama gibi şeyler için üstümüzden geçiyorlar
Tenemos 240 de esos ahí arriba. Doce patrones de órbita diferentes, 20 satélites. La madre satélite de cada aro nos pasa por encima cada noche a las 10 : 00 para permitir mantenimiento, reprogramación, etc.
Dün saat 15 : 20'de Trans Marineris 74 Yanki adlı tren otomatik pilotla Güney Vadi'den döndü.
Ayer a las 15 : 20, un tren de carga de Trans Marineris, el Yanqui 74... regresó del valle meridional en piloto automático.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]