Sarhoş traduction Espagnol
15,128 traduction parallèle
Beni sarhoş edip, yenebileceğini sanıyorsun.
Solo estás tratando de emborracharme para así poder ganarme.
Düğünde sarhoş oldum, ve herkese söyledim...
Estaba bebida en la boda y le dije a todo el mundo...
Bu delice, herkes o kadar rahat ve zil zurna sarhoş görünüyor ki.
Es una locura. Todo el mundo parece muy colocado y relajado.
Sarhoş olmadığı zamanlarda.
Cuando no iba borracha hasta el culo.
Sadece sarhoş olup öpüştük.
Solo nos emborrachamos y nos enrollamos.
Yoksa sarhoş uçmak yasak mı? Kuralları bilmiyorum da.
¿ O no se te permite beber y volar?
Sesli müzik, birsürü insan ve birkaç tane sarhoş davetli. Kimsenin bir şey görmediği ya da duymadığına şaşmıyorum.
La música alta, cantidad de gente y un montón de invitados borrachos... no me sorprende que nadie haya visto u oído algo.
Gideriz ve güzelce bir sarhoş olup geliriz.
Simplemente pensé en salir por ahí y comer algo decente y emborracharnos.
Hayır.İş yerinde terfi alamadım ve bende sarhoş olmaya karar verdim.
No. No me han dado un ascenso en el trabajo y he decidido pillarme un pedo.
Ve Josh ve ben eskiden birbirimizi seviyorduk. Bu sarhoş sürtük neden bahsediyor? Um...
Y Josh y yo nos queríamos. ¿ De qué está hablando esta puta borracha? Me gustaría empezar diciendo que no fue nada.
O da sarhoş olup benim yerime gitmenin komik olacağını düşündü.
Pensó que sería Fue genial para emborracharse E ir a mi casa
Her gün sarhoş araba kazalarında 30 kişi vefat ediyor.
Cada día treinta personas mueren de los accidentes causados? por el alcohol
Sanırım sevdiği birini sarhoş bir sürücüye kaybetti.
Creo que él perdió a alguien en un accidente causado por el alcohol
Öldürdüğün Chad Wolcoff vardı ya babanı öldüren sarhoş sürücü değildi.
Este Wolcoff Chad, lo mataste, y no el borracho que invirtió tu padre en el accidente
Senin öldürdüğünü düşündüğün Spokane'den Chad Wolcoff son beş yılını liselerde sarhoş araba sürmenin zararlarını anlatıyor.
Chad Wolcoff Spokane, lo que pensabas de matar Pasó los últimos cinco años en escuelas secundarias para hablar de los peligros - El alcohol cuando se conduce
Bariyer koyuyordu yollara. 15 yaşındaki sarhoş çocuk 95 hızla giderken doğrudan üstüne sürdü.
Una barandilla Esto muchachos borrachos 15 años que fue a 150 por hora
Bunun yüzünden kızını bir ev dolusu sarhoş öğrenci evi üyesinin arasına kaşar bir melek gibi gönderdin.
¿ Incluyendo enviar a tu hija a una fraternidad llena de chicos borrachos, vestida como un ángel sexy?
Sarhoş değilim.
No estoy borracho.
Yarın buraya tekrar sarhoş gelecek.
Simplemente va a volver aquí ebrio mañana.
Annem ve babam, kardeşimi üniversiteyi götürüyordu ve sarhoş bir sürücü onlara kafadan girdi.
Mis padres estaban llevando a mi hermano pequeño al colegio cuando les embistió de frente un conductor borracho.
Phil beni sarhoş ettin.
Phil, me emborrachaste.
Şurada oturan avukatlar seni sarhoş edip davalar hakkında ağzından çıkan herşeyi not ediyorlar.
Esos abogados te mandan tragos para emborracharte, y luego anotan lo que dices sobre tus casos.
Her gece seni sarhoş ediyorlar.
Ellos siguieron comprándote bebidas toda la noche.
Barda sarhoş kafa herşeyi anlatmışım. Rozz - Landy avukatları da beni dinlemişler hep.
Estuve abriendo mi gran boca en el bar, y Rozz y Landy escucharon todo.
- Sarhoş değilim.
No estoy ebria.
- Biraz topallıyor gibi. - Sarhoş ve gece tek başına.
Parece que se tambalea un poco.
Demek ki sarhoş bir kadını şuphe çekmeden kontrol edebildi.
Así que pudo controlar a una mujer bebida y no levantar sospechas.
Sarhoş mu değil mi emin değildim.
No estaba seguro de si estaba bebida.
Sarhoş oldum ve tek başıma eve yurudum.
Me emborraché y volví a casa sola...
universitede sarhoş kızlarla ilgili bir göruş vardır, sanki saldırıya uğramaları kendi suçuymuş gibi davranırlar.
En la universidad hablan de las chicas borrachas diciendo que es culpa suya si son agredidas.
- Peki. Tamam, sarhoş.
Vale, vale.
- Sarhoş.
- Borrachín. - Borrachín.
Tatil sarhoş olmaktan bile zor.
Las fiestas ya son bastante duras sin beber.
Ama Roscoe seni yine sarhoş görürse senden sonsuza dek nefret eder.
Pero odiaría que Roscoe volviera a ver a su madre borracha.
- Ben sarhoş değilim!
¡ No estoy borracha!
Beni sarhoş edip anlaşmayı imzalatamazsın.
No vas a emborracharme. y convénceme de firmar este trato.
Affedersin sarhoş bayan?
¿ Disculpa? ¿ Chica borracha?
Sarhoş ve öfkelisin.
Estás borracho y loco.
Marcus Tate üçücü kez sarhoş araba kullanırken yakalanmış.
Marcus Tate tuvo su tercer DUI.
Beni sarhoş edip anlaşmayı imzalatamazsın.
Emborracharme no hará que me convenzas de firmar este contrato.
Rahatla, biz sarhoş değilken asla dışarı çıkmazdık.
Oh, relajarse, usted y yo nunca tuviste una noche de fiesta cuando no estábamos borrachos.
Saldırı anında sarhoş mu bakın.
Vean si estaba ebrio cuando la atacó.
- Gail, sarhoş musun?
Gail, ¿ estás borracha?
- İçiyorum ama sarhoş değilim.
He estado bebiendo, pero no estoy borracha.
Sarhoş bir denizci gibi para harcıyorum.
Estoy pasando como un marinero borracho.
Sabah karşı 3'e kadar buradaydım, sarhoş turistlere kokteyl servisi yapıyordum.
Aquí hasta las tres de la madrugada, sirviendo cócteles a un puñado de turistas borrachos.
Sarhoş olduğunu söylemiştin.
Dijiste que estabas borracha.
Düğünden önce onu kovduk ama törenin ortasında zil zurna sarhoş olarak geri geldi.
La despedimos antes de concretar el evento, pero aún así ella apareció en medio de la recepción, borracha como una cuba.
Bir sarhoş evet.
Un borracho, sí.
Sarhoş musun?
¿ estas borracho?
Yoksa sarhoş uçmak yasak mı?
¿ O no se te permite beber y volar?
sarhoşum 46
sarhoş oldum 18
sarhoşsun 100
sarhoş musun 75
sarhoştu 30
sarhoştum 66
sarhoş mu 44
sarhoş değilim 42
sarhoş musun sen 16
sarhoşsun sen 28
sarhoş oldum 18
sarhoşsun 100
sarhoş musun 75
sarhoştu 30
sarhoştum 66
sarhoş mu 44
sarhoş değilim 42
sarhoş musun sen 16
sarhoşsun sen 28