Sen kendi işine bak traduction Espagnol
523 traduction parallèle
- Neden konuşmasına izin vermiyorsun? - Sen kendi işine bak.
- ¿ Por qué no dejarla hablar?
Sen kendi işine bak, ben de benimkine.
Métete en lo tuyo y yo me ocuparé de lo mío.
Paula, sen kendi işine bak, olur mu?
Paula, ocúpate de tus asuntos, ¿ de acuerdo?
Sen kendi işine bak ben de benimkine.
Tú cuida de tu área, y yo de la mía.
Sen kendi işine bak da canavar kaçmasın.
Vuelve a lo tuyo y vigila que no se escape.
Sen kendi işine bak.
Ocúpate de tus cosas.
Sen kendi işine bak. Yargıç değilsin.
Métete en tus asuntos no eres un juez.
- Sen kendi işine bak.
¡ Métete en tus asuntos!
Sen kendi işine bak.
Ocúpese de lo suyo.
Sen kendi işine bak!
Atiende tus propios asuntos.
Sen kendi işine bak.
Limítate a servirme.
- Sen kendi işine bak.
- ¡ Métete en tus asuntos!
Sen kendi işine bak!
¡ Ocúpate de tus asuntos!
- Sen kendi işine bak.
- Métete en tus asuntos.
Sen kendi işine bak İsveçli.
Es su novia. No te metas en mis asuntos, sueco.
Sen kendi işine bak.
Y métase en sus cosas.
Sen kendi işine bak!
- Métete en tus cosas.
Sen kendi işine bak.
¿ Y tú por qué no te metes en tus asuntos, eh? Oye, no le hables a mi hermano en ese tono.
Sen kendi işine bak.
Tú qué sabes.
Sen kendi işine bak, ben de kendi işime
Usted tiene su trabajo, yo tengo el mío.
Sen kendi işine bak!
¡ Ocúpese de sus asuntos!
Sen kendi işine bak, evlat!
Métete en tus asuntos, chico.
Sen kendi işine bak şef.
Debería ocuparse de sus asuntos, jefe.
- Sen kendi işine bak.
Métase en sus cosas.
Bak, Wally... Wally, sen kendi işine bak.
Wally, Wally, métete en tus asuntos.
Sen kendi işine bak.
Había pensado en ti para ese trabajo.
- Tamam, Tamam. Sen kendi işine bak.
Métete en tus asuntos.
Sen kendi işine bak.
Métete en tus asuntos.
Sen kendi işine bak!
- ¡ Metete en tus asuntos!
Sen kendi işine bak.
- ¡ Métete en tus cosas!
Sen kendi işine bak!
¡ No te metas conmigo!
- Sen kendi işine bak.
- No es tu asunto.
Sen kendi işine bak!
¡ No te metas en cosas ajenas!
Sen kendi işine bak! Pio, hadi gidelim.
Ráscate los cuernos que tienes en la cabeza, y lárgate.
- Sen kendi işine bak.
Déjame en paz. Cállate ya.
- Sen kendi işine bak.
- ¿ Por qué? - No es asunto tuyo.
- Sen kendi işine bak.
- No es asunto suyo.
Sen kendi işine bak kızım.
¡ No te metas donde no te llaman!
- Sen kendi işine bak, meraklı.
- No es asunto tuyo. Claro que sí.
- Sen kendi işine bak!
- ¡ Qué te importa!
Sen kendi işine bak. Ne istersem onu yaparım ben.
¡ Métete en tus asuntos!
Sen kendi işine bak.
Ocúpate de tus asuntos.
Sen kendi işine bak.
Eso a ti no te importa.
- Kendi işine bak sen.
- ¿ Por que no se va y se mete en sus asuntos?
- Kendi işine bak sen.
- No es asunto tuyo.
Sen kendi işine bak.
- Ocúpate de tus asuntos.
Kendi işine bak sen.
Ocúpate de lo tuyo.
Kendi işine bak sen.
¡ Métase en sus asuntos!
Kendi işine bak sen.
¿ Cómo ese rumor pudo empezar?
- Bir erkek. Kendi işine bak sen.
Un hombre.
- Sen git kendi işine bak.
- Métete en tus cosas.
sen kendini ne sanıyorsun 49
sen kendine bak 48
kendi işine bak 85
kendi işine bak sen 16
işine bak 80
sen kimsin 1268
sen kaç yaşındasın 49
sen kaybettin 44
sen kimsin ki 21
sen kaybedersin 20
sen kendine bak 48
kendi işine bak 85
kendi işine bak sen 16
işine bak 80
sen kimsin 1268
sen kaç yaşındasın 49
sen kaybettin 44
sen kimsin ki 21
sen kaybedersin 20
sen karar ver 57
sen kal 82
sen ki 17
sen kullan 51
sen keyfine bak 22
sen kötüsün 25
sen kes sesini 31
sen konuşuyorsun 18
sen konuş 32
sen kazandın 332
sen kal 82
sen ki 17
sen kullan 51
sen keyfine bak 22
sen kötüsün 25
sen kes sesini 31
sen konuşuyorsun 18
sen konuş 32
sen kazandın 332