English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Sıkı tut

Sıkı tut traduction Espagnol

1,143 traduction parallèle
Öp beni, şimdi. Ben sımsıkı tut kollarında.
Bésame ahora y abrázame, como solo tu sabes hacerlo.
- Sıkı tut.
- Sujétese fuerte.
Sıkı tut, Pierre.
- Sujéteme fuerte, Pierre.
- Sıkı tut, Byron.
Espera a él, Byron.
Sıkı tut ta atların kaçmasın. Hattımızda Devon var.
Espera un minuto, fanfarrón, tengo a Devon en línea.
Mikroçiplerini sıkı tut.
Sujétate de tus microchips.
Beni sıkı tut Chewie.
Aguántame, Chewie.
Onu sıkı tut yeter Normie.
Sólo mantener un buen control sobre eso.
Her zamanki gibi ol, heyecan yapma ve ağzını da sıkı tut.
Compórtate como siempre : silenciosa, amable y no digas ninguna estupidez.
Ver elini Sıkı tut, bırakma
Dame tu mano. Entre los dedos. - No sueltes.
Sıkı tut.
Agarradlo para mí.
- Sıkı tut!
- ¡ Cogedlo!
Güzel, sıkı tut, nazikçe basitçe sallan ve eyaletler arası 95 numaralı otoyolun tam ortasına benim için topu gönder, tamam mı?
Bien, buen agarre, bien, buen balance y tan solo golpea la pelota hasta la mitad de la Interestatal 95 para mí, ¿ OK?
Yemeğini sıkı tut Joey.
Aguanta, Joey.
Ağzını sıkı tut. Ağzını sıkı tut, Lambert.
No abras la boca, no abras la boca.
Oh, tanrım, sıkı tut beni.
Ay, Dios, abrázame fuerte.
Dizginlerini sıkı tut!
Manténlo bien atado!
Ağzını da sıkı tut.
Y no digas nada a nadie.
Şunu sıkı tut.
Sostén eso.
Sıkı tut.
Sostenla.
Sıkı tut.
Sujétalo bien.
Cynthia, bak. Bak, ateş ederken sıkı tut, tamam mı?
Cynthia, mira... aprieta eso para lanzar fuego, ¿ ok?
Sıkı tut. Robbie!
¡ Sujétate fuerte, Robbie!
- Hadi, sıkı tut.
- Vamos, mantenlo cerca.
Sıkı tut.
Olvidas el fumigador. - Guárdalo tú.
Sıkı tut. İşte böyle.
La mano firme.
Yoksa ağzın için sana bir şey gösteririm. Çeneni sıkı tut.
O buscaré algo con que taparte la boca.
Jamie'yi sıkı tut!
¡ No sueltes a Jamie!
Onu sıkı tut.
Bueno... prepárate.
Biraz daha sıkı tut.
Ahora tómalo un poco más fuerte.
Evet, ve manevra yeteneğimizi kaybedeceğiz, o yüzden dümeni sıkı tut.
Perderemos maniobrabilidad. Firme al timón.
Şapkanı sıkı tut İrlandalı!
¡ Preparaos, muchachos!
" Gazetenin burnunu sımsıkı tut, garson...
"Sujeta la nariz del presentador de las noticias como es debido, camarero,"
Bulana kadar, ağzını sıkı tut.
la boca cerrada.
Sıkı tut.
Espera.
Sıkıca tut.
Que se quede quieta.
Nazikçe tut beni, canım sıkıca sar beni... benim çılgın sevgilim...
Abrázame suave, cariño, aprietame duro... mi corazón loco...
Nazikçe tut beni, canım sıkıca sar beni...
Abrázame suave, cariño, aprietame duro
Nazikçe tut beni, canım sıkıca sar beni... benim çılgın sevgilim uzaklaştı...
Abrázame suave, cariño, aprietame duro... mi corazón loco palpita fuerte...
#... her defa hayata yol açtığın zaman # # bekleme gece yarısı seni bulsun # # gece gündüz gözünü açık tut #
Cada vez que emprendas un nuevo camino en tu vida no esperes a que se te haga de noche.
her defasında hayata yol açtığın bekleme bulsun seni gece yarısı açık tut gözünü sabah akşam
Cada vez que emprendas un nuevo camino en la vida no esperes a que se te haga la noche.
Şapkanı tut çünkü, DNA sözcüğü "Bayanlar Saldırgan Değildir'in" * kısaltılmışıdır.
Celebrar en su sombrero, también, porque la muy cartas son un acrónimo de ADN de las palabras Damas "no son agresivas".
- Sıkı tut.
- De acuerdo.
Yukardan tut ve aşağıya doğru sık.
Arriba y desliza hacia abajo.
Şimdi, ne zaman kontrolünü kaybettiğini hissedersen sadece elimi tut ve biraz sık.
Cuando pienses que vas a perder el control, coge mi mano y dame un pequeño apretón.
Buraya ışık tut.
Ilumina por aquí.
Kızartma tenceresini sıcak tut, tamam mı?
Mantén la comida caliente, ¿ sí?
Sıkıştır, tut!
¡ Agárrale! ¡ Agárrale!
Şu tarafa biraz ışık tut.
Dame luz.
Garajın çıkışını tut...
Cubre la salida del garaje.
Yangın çıkışını tut.
Cubre la salida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]