English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ T ] / Tanışalım

Tanışalım traduction Espagnol

362 traduction parallèle
Hadi onunla tanışalım, kardeşim!
¡ Vayamos a su encuentro, hermano!
Tanışalım, ne de olsa yol uzun.
Será mejor presentarnos, el viaje es largo.
Tanışalım.
Nos conoceremos enseguida.
Pablo ile tanışalım.
Pero, vamos, conozcamos a Pablo.
Matsuoda'yla tanışalım.
Vamos a conocer mejor a Matsuoda.
Gel hadi, kaptanla tanışalım.
Venga, vamos a conocer al Capitán.
Gelin, şimdi de Bob'la tanışalım.
Pero vamos con Bob.
Bak ne diyeceğim. Hadi tanışalım.
¿ No crees que podríamos presentarnos?
Uygun bir şekilde tanışalım.
Presentémonos apropiadamente.
- Bir öpücük ver, tanışalım.
- Dame un beso y me conocerás.
Peki, o zaman tanışalım.
Y bien, trabemos conocimiento.
Bu muhitte özel bir işim vardı fırsat bu fırsat, uğrayıp tanışalım istedim.
He venido a Roma por asuntos personales. Y quería aprovechar la ocasión para conocerte.
Madem ki buradayız, tanışalım.
Ahora que hemos subido, Supongo que nos deberíamos presentar.
Tanışalım artık.
- Gueorgui Majarashvili.
Bir ara gel de tanışalım.
Como no té ví.
- Çıkar, onlarla tanışalım.
- ¡ Así podremos conocerles!
"kudretli savaşçı Asterix ile tanışalım."
Y es en unos de esos poblados donde vamos a conocer a nuestro héroe, el guerrero Astérix.
Hadi onlarla tanışalım. Tamam...
Vamos a conocerlos.
O zaman tanışalım.
Entonces, presentémonos.
Tanışalım mı? Nesin sen, ibne mi?
¿ Qué eres, maricón?
Şimdi, devam ediyoruz millet Kanada'lı genç bayan ile tanışalım.
Ahora, viniendo directamente aquí, amigos... encontramos a Mademoiselle Canadá.
Burada Tanışalım.
Esperaremos aquí al Sr. de I'Esperance y a su hijo.
Hey, tanışalım mı?
¿ Qué tal si nos presentamos?
Adamla ve karısıyla tanışalım diye, Helen'la beni evlerindeki kokteyle davet etti.
Helen y yo fuimos invitados por él y su esposa a tomar unos cócteles en su casa.
Gidip mücadele ile tanışalım genç adam.
Bien, vamos a enfrentar aquel desafío, jovencito.
"Paran ya da Hayatın" ın bugünkü yıldız konukları ile tanışalım.
Recibamos al invitado de hoy en "Tu Dinero o Tu Vida".
- Hadi gidip benim küçük Dexter'la tanışalım.
- Vayamos a conocer al pequeño Dexter.
Gidip, Wes'le tanışalım.
Vamos a ver a Wes.
Diğerleriyle tanışalım.
Preséntate tú mismo.
Uzaylılarla tanışalım bari.
Conozcamos a los alienígenas.
"Bu öğleden sonra tanışalım... o anı bekliyorum." Bu öğleden sonra ne var?
"Nos encontraremos esta tarde... aguardo el momento." ¿ Qué hay esta tarde?
Haydi gidip şu meclis üyesi ve senatörle tanışalım.
Vamos a hablar con el asesor y el senador.
Roland ve Mona Squab ile tanışalım!
Conozcan a Roland y Mona Squab!
Sevda kuşları Steve ve Marcie Rhoades ile tanışalım.
Ella es una banquera. Conozcan a los amados Steve y Marcie Rhoades.
Bir kez olsun insan gibi tanışalım.
Conozcámonos como seres humanos por una vez.
Tanışalım o zaman.
Bueno, maldita sea, preséntennos.
Tanışalım.
Haz los honores.
Pekala onunla tanışalım.
Vamos a conocerlo.
Hadi. Gidip Roz'la tanışalım.
Vengan, les voy a presentar a Roz.
"Fantasia" programımızın sonuncusu biribirinden çok farklı iki müzik parçasının birleşimidir... Yapısal ve duygusal olarak o kadar farklılar ki birbirlerini tamamlıyorlar.
El último número en nuestro programa de Fantasía... es una combinación de dos piezas de música tan completamente diferentes... en construcción y talante, que se hacen resaltar mutuamente de manera perfecta.
Sayın Yargıç, geçen hafta salı akşamı 8 : 13'te Bay Stone'un Bayan Manion'dan Plaza Sineması'na bilet satın aldığını ben ve iki güvenilir tanık gördük.
Su Señoría, a las 8 : 1 3 p.m. del martes de la semana pasada... observado por dos testigos de confianza y por mí mismo... el Sr. Store le compró una entrada para el cine Plaza a la Srta. Manion.
Şimdi, iki tanıklığı da ele alalım ve onları birleştirmeye çalışalım.
Ahora, tomemos estos dos testimonios e intentemos unirlos.
Haydi, Charley. Yarışalım, haydi.
Estoy tan rígido como un tablero, seguro que te gano.
Tren Marianna Terranova'yı kaçınılmaz hedefıne götürürken... kader onu kaçınılmaza doğru sürükledi. Bu zavallı, küçük güneyli mahluk... kadınlarımızın sembolü olan... geleneksel şalını katlamış... ve dizlerinin üzerine koymuş.
Por eso, mientras el tren llevaba a Mariannina Terranova... a su trágico destino... mientras el tren la llevaba irremediablemente... tan irremediable como el destino que la guiaba, ella, pequeña y pobre criatura del sur envuelta en el antiguo chal oscuro... símbolo del pudor de nuestras mujeres... las manos apresadas tortuosamente en su regazo... aquél regazo condenado, sagrada condena,
Hey, Roy, dışarı çık. Seni tanıdım.
Eh, Roy, sal, te he reconocido.
Tanışalım diyorum.
Vamos a conocernos
Delirmiş olmalıyım! Daha tanışalı bir saat olmadı ama gelmiş burada, çalıların arasında seninle oynaşıyorum!
Te conocí hace sólo una hora... y estoy aquí en el bosque jugueteando.
Öyleyse hadi tanışalım.
Por supuesto, Alexei Nikolaievich.
Şimdi sevgili çiftlerimizle tanışalım.
Ahora conozcamos a nuestras amadas parejas.
Tanışalı iki dakika oldu, daha şimdiden seni sevmemeye başladım.
Hace dos minutos que lo conozco y no me gusta. Qué pena.
Bakalım. Net olarak tanımlamaya çalışalım.
A ver si puedo explicártelo en pocas palabras.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]