Tesadüfe bak traduction Espagnol
313 traduction parallèle
Tesadüfe bak, ben de seni düşünüyordum.
Por una extraña coincidencia, estaba pensando en usted.
Tesadüfe bakın, sıla hasretine karşı en iyi ilaç bende.
Tengo la mejor receta para la Sra. Nostalgia.
Tesadüfe bakın ki, "Casus" için ne de hoş bir hikâye.
Bonita historia para Spy.
Tesadüfe bakın hele!
¡ Si esto no es una sorpresa...!
Şu tesadüfe bak ki, bir saat kadar önce Lionel ile birlikteydik.
Ocurre que he estado con Lionel hace menos de una hora.
Ve şu şanslı tesadüfe bak ki, önünde bu güzel küçük bayan tarafından tasarlanan yeni, geliştirilmiş ruhsatlı, işe yarar, başarılı, küçük ama dev bir kütük çekici var.
Sí, y es una casualidad, tienes ante ti, exhibido por la señorita, el nuevo, mejorado, patentado e infalible ¡ arrastrador de troncos!
Tesadüfe bakın ben de oradan geliyorum.
- De donde, casualmente, vengo. - Entonces usted deber ser...
Tesadüfe bakın!
Qué coincidencia.
Tesadüfe bakın ki benim de çalıştığım şirket burasıydı.
Por coincidencia... esta era la compañía para la que trabajaba.
Şu tesadüfe bak!
¡ Qué coincidencia!
Tesadüfe bak, kocasını tanırdım.
Fue coincidencia conocer a su marido.
- Tesadüfe bak.
- Que coincidencia.
Tesadüfe bakın ki bugün sarayımda bulunuyor kendisi.
Que, por mera coincidencia, está en mi palacio hoy.
- Şu tesadüfe bak.
- Qué coincidencia, ¿ no te parece?
Tesadüfe bak.
Toda una coincidencia.
Tesadüfe bak!
¡ Qué casualidad!
- Şu tesadüfe bakın.
- Hablando de coincidencias.
Tesadüfe bak.
Qué coincidencia.
Tesadüfe bakın ki, odam sizinkinin hemen yanında.
Qué casualidad, mi habitación está al lado de la suya.
Tesadüfe bakın ki, genç bayan, o beni de eğlendiriyor.
¡ Qué coincidencia, querida! A mí, también.
Seçtiği şirketse tesadüfe bakın oğluna aitmiş
La cual da la casualidad que le pertenece a su hijo.
Tesadüfe bak. Evet.
- ¡ Qué coincidencia!
Tesadüfe bak. Buzdolaplarımızdan birini almak istiyormuş.
Qué coincidencia, quiere comprarnos una nevera.
Evet, tesadüfe bak.
Sí. Y qué coincidencia.
Hiçbir şey. Tesadüfe bak.
Es sólo una coincidencia incredible.
Tesadüfe bak ki somut evreni tartışıyorduk.
Estábamos hablando sobre la forma del universo físico.
Tesadüfe bak ki, sen herşeyi biliyorsun, bense gölgeler ve hayalgücünü henüz göremedim.
Para que sepas que todo Io que veo no son solo sombras e imaginacion.
Tesadüfe bak.
¡ Qué coincidencia!
Uyuyor muydun? Tesadüfe bak!
Oh, ¿ estabas dormido?
Beni güldürüyorsunuz. Tesadüfe bakın sizin kızınız varken....... bende heryerde oğluma bir gelin arıyordum.
Usted bromea bien
Tesadüfe bakın ki onun da üzerinde yok olan takıların birkaçı bulunuyordu.
Palminteri, quien parece estar llevando aún más de sus artículos destruidos.
Evet. Birlikte okula gittiğimiz bir kız ve senden hoşlanıyordu. Bir de tesadüfe bak ki, futbol oynarken kafasından çok darbe aldı.
Ella es una chica con la que fuimos a la escuela y te gustaba y casualmente recibió muchas patadas en la cabeza durante el fútbol.
Tesadüfe bak, bugün de stüdyomuzda dünyanın önde gelen beş vuruşma ustasından biri var.
Sucede que hoy tenemos en nuestro estudio... a una de las cinco mejores expertas en bumsen del mundo.
Şu tesadüfe bak, bu sabah istasyona bir Flaxian geldi.
Esta mañana llegó un flaxiano a la estación.
Bob, şu tesadüfe bak.
Bob, qué bueno encontrarte aquí.
Şu tesadüfe bak.
Bueno, se sobreentiende.
Sana da, şu tesadüfe bak.
Igualmente. Qué casualidad.
- Tesadüfe bakın! Götürmemi ister misiniz?
- ¿ Quieren que les lleve?
Ve tesadüfe bak ki hepimiz aynı hafta sonunda buradayız.
- Y que coincidencia... que estamos todos aquí en el mismo fin de semana.
Tesadüfe bakın! İlk tercihlerim Oxford ve Sorbonne, garanti tercihim ise Harvard'dı.
Qué coincidencia, mis dos primeras opciones son Oxford y Sorbona.
Tesadüfe bak babam orada kumar oynardı.
- Que coincidencia. - Mi padre solía jugar ahí.
- Tesadüfe bak ki, ben de adam arıyorum.
- Estoy reclutando.
Tesadüfe bak!
¡ Qué coincidencia!
Öyleyse ayni yöne doğru gidiyoruz, değil mi? Şu tesadüfe bak.
¡ Ser un Cazador es tan genial que hasta estuvo dispuesto a abandonar a su propio hijo!
Tesadüfe bak.
Vaya.
Şu tesadüfe bak Leydi Marion.
Lady Marion?
Şu tesadüfe bakın.
Extraña coincidencia.
Tesadüfe bak!
¿ Qué sabes?
Tesadüfe bakın.
Esto sí que es una suerte...
Bak sen şu tesadüfe!
¿ A qué esperamos?
Bak şu tesadüfe.
Qué casualidad.
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bak ne diyeceğim 537
bakan 73
bakacağım 88
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bak ne diyeceğim 537
bakan 73
bakacağım 88
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakmadım 27
bakın kim gelmiş 88
bak ne buldum 97
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın kim gelmiş 88
bak ne buldum 97
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50