Yaşlı adam traduction Espagnol
5,783 traduction parallèle
Vardiyadan sonra yaşlı adamın evine gidiyoruz. ... Eğer Baylor hala yaşıyorsa ve aklı başındaysa madalyayı elden veriyoruz.
Vamos a la casa de los viejos después del turno, y si Baylor todavía está vivo y coherente, le damos una medalla.
"Harika yaşlı adam, yavaş yavaş ölmeden önce hayat arkadaşını arıyor."
"Ayúdame a salir del clóset" "Maravilloso hombre mayor busca compañero de vida antes de encontrar rápidamente la muerte."
Şerefsiz köpekler kasayı açtırmak için yaşlı adamın iki parmağını kesmişler.
Los malditos canallas cortaron dos dedos al chico para que abriera la bóveda.
O yaşlı adamın birine zarar verebilecek olduğuna inanmıyorum.
Me rehúso a creer que ese anciano sea capaz de lastimar a alguien.
Arka tarafa geç yaşlı adam.
Vuelve atrás viejo.
O yaşlı adamın bu suçu durdurmasına izin veriyormuş gibi yapmanız için size 1000'er dolar veririm.
Mire, le daré 1000 dólares si finge que deja a ese anciano detener este crimen.
Lisenin önünde konuştuğumuz yaşlı adamı hatırladın mı?
¿ Te acuerdas del viejo que nos habló saliendo del insti?
Oradaki çelimsiz yaşlı adam mı?
¿ Ese frágil anciano?
Adanın en zeki oğlanısın ama işte yine de buradasın aptal bir yaşlı adam ve onun koyununun tuzağına düştün.
El chico más brillante de la isla, y aún así, aquí estás, atrapado por un viejo tonto y su oveja.
Sakın bırakayım deme, yaşlı adam.
No te sueltes, viejo.
Hayır, senin yaşlı adamın kusurlarını anlayıp sana acı vermeye başlayan kısmına ne oldu?
No, ¿ qué hay de la parte donde dolorosamente empiezas a comprender los defectos de tu padre?
- Yaşlı adam?
¿ El viejo?
Umurumda değil. O yaşlı adam, benim kızımın genlerine elini süremeyecek.
Ese anciano no pondrá sus manos en el ADN de mi hija.
Yükselen tansiyonumdan dolayı felç geçirmeden bu yaşlı adamı kurtar.
Sígame la corriente. Evite que me dé un ataque.
Yaşlı adam ve balık!
¡ El viejo y el pez!
Yaşlı Adam ve Deniz!
- ¡ El viejo y el mar!
Bu üç yaşlı adamı memnun ettiniz.
Habéis hecho a tres viejos muy felices.
Şu iki yaşlı adam. Vern ve Dan.
Esos dos viejos, Vern y Dan.
Zararsız yaşlı adamın teki.
Es un anciano inofensivo. Le gusta el cine.
Bugün olmaz yaşlı adam.
Hoy no, viejo.
Yaşlı adam yarım saattir merdiven çıkıyormuş.
El pobre anciano ha estado media hora subiendo las escaleras.
Haydi, yaşlı adam. Sallamaya devam et!
Vamos, viejo. ¡ Sigue dándole!
Doktorlar yaşlı adamı kurtardı, ama şu anda onu görmelisin.
Los médicos salvaron al viejo, pero su cuerpo es todo un rompecabezas.
Aniden kendisi olduğunu farkeder. Bu yaşlı adam kendisidir.
De repente se da cuenta de que él es ese anciano.
... insanın ölümüne neden olursun : kulaklı ve yeşil gömlek giyen genç, bankta oturan çift, kendi başına satranç oynayan yaşlı adam.
El adolescente de la camisa verde y los auriculares, la pareja del banco, el anciano que está jugando al ajedrez contra sí mismo.
O yaşlı adam kim Ray?
¿ Quién es ese anciano, Ray?
Turtan çorba oldu yaşlı adam.
Oye, come tu pastel, viejo.
Kendinden geçmiş yaşlı bir adamın kafasında kaç tane melek dans edebilir?
¿ Cuántos ángeles pueden bailar sobre la cabeza de un viejo inconsciente?
Kimseye güvenmediğin için üzgün ve yalnız yaşlı bir adam olarak öleceksin.
Vas a morir triste y solo porque no confías en nadie.
Adam yaşlı.
Es un hombre mayor.
Kirk, unutma, sen orta yaşlı bir adamın süper güçlerine sahipsin.
Kirk, recuerda, tienes los super poderes de un hombre de mediana edad.
Yaşlı bir adamın iyi hissetmesini sağlamak güzel bir şey.
Es lindo hacer a un anciano sentirse bien consigo mismo.
Dün gece randevumla eve geldiğimde orta yaşlı bir adamı üzerinde dar ve pek de beyaz olmayan bir donla mutfağımın her tarafına su fışkırtırken görmem hususunda mı?
¿ El hecho de que mi pareja y yo llegamos a casa ayer por la noche para encontrar a un hombre de mediana edad rociando agua por toda mi cocina en sus calzoncillos?
Eh, ederim, ama biliyorsun bu biraz utanç verici. Çünkü o adam benden yaşlıydı.
Bueno, lo haría, pero es un poco embarazoso, porque, ya sabes, era más viejo que yo.
Adam ninemden daha yaşlı ve ninemin banyoda yardıma ihtiyacı var.
Es mayor que mi abuela y ella necesita ayuda para ir al baño.
O yaşlı bir adam, lanet psikopat.
Es un anciano, jodido psicópata.
Dövüş gibi mi? Üsteki eğiticilerden biri huysuz yaşlı bir adam biraz.
Uno de los instructores de la base es un viejo un poco gruñón.
Yaşlı bir adamın Nytorv meydanında çocuklara şeker dağıtması iyi bir fikir mi sence?
¿ De verdad quieres a un viejo repartiendo caramelos a los niños?
Bana da her yıl Noel vakti tatlı, şişman, yaşlı bir adamın uslu duran küçük çocuklara hediyeler getirdiği söylendi.
Y a mí me dijeron, todos los años sobre Navidad que un viejo gordo y alegre entregaba caramelos a los niños y niñas buenas.
Bu adam yaşlılara tecavüz ediyor.
Este tipo es un violador reincidente que ataca a ciudadanas mayores.
Bu arada yaşlı bir adam seni arıyordu.
Oh, por cierto, hay un anciano buscándote.
Sağ ol ama sıkıcı ve yaşlı bir sürü adam olacak ve nasıl bir yardım yapacağından emin değilim.
Es muy amable, pero sólo será una habitación llena de ancianos aburridos y no sé de cuánta ayuda puedas ser.
Yaşlı bir adam var.
Hay un viejo.
Milyon dolarlık hava aracıyla yaşlı bir adamın evini izlemek?
¿ Espiar la casa de un anciano con un dron que vale un millón de dólares?
O çok yaşlı bir adam.
Es un hombre anciano.
Hikâye, çok genç bir çocuk, yaşlı bir adam ve bir eşek hakkında.
Es sobre un niño pequeño, un anciano y un burro.
Yani vücut derecesi 1 veya 2 derece düştü. Adam yaşlı. 2 derece diyelim.
Lo cual podría significar que su temperatura ha caído entre uno y dos grados... es un anciano así que pongamos 2.
Adam ne kadar yaşlı?
Entonces, ¿ Cuán viejo es este tipo?
İki küçük çocuğu ve yaşlı bir adamı nezarete atmaktan gurur duyuyor musun?
¿ Encerrar a un viejo y a dos niñitos?
Jacob Nighthorse bir kaç reklam için ödeme yapar.. .. ve sende yaşlı bir adamı otobüsün altına itersin?
¿ Jacob Caballo Nocturno paga por unos pocos anuncios, y tú tiras al viejo enfrente del autobús?
Yaşlı bir adamın uyuyamadığı için biraz bahçeyle ilgilenmek istemesinden daha mantıklı oldu bu.
Es mucho más probable eso que un anciano esté haciendo un poco de jardinería por la noche porque no puede dormir.
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam değil 16
adam ölmüş 24
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
yaşlı 147
yaşlılar 28
yaşlıyım 21
adamı rahat bırak 23
adam değil 16
adam ölmüş 24
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
yaşlı 147
yaşlılar 28
yaşlıyım 21
yaşlılık 18
yaşlı kadın 40
yaşlı bir kadın 19
yaşlı cadı 18
yaşlı bayan 17
yaşlı kız 17
yaşlı mı 20
yaşlı dostum 27
yaşlı bir adam 43
yaşlı tilki 16
yaşlı kadın 40
yaşlı bir kadın 19
yaşlı cadı 18
yaşlı bayan 17
yaşlı kız 17
yaşlı mı 20
yaşlı dostum 27
yaşlı bir adam 43
yaşlı tilki 16