Çalısıyordum traduction Espagnol
11,148 traduction parallèle
Öyle yapmaya çalışıyordum ama vurulmak planı değiştirdi.
Yo estaba tratando, pero recibir un disparo tipo de cambió el plan.
Çünkü seni korumaya çalışıyordum.
Porque intento protegerte.
Yardım etmeye çalışıyordum.
Sólo estaba tratando de ayudar.
- Size ulaşmaya çalışıyordum.
He intentado llamarlos.
Tamam, zaten sigarayı bırakmaya çalışıyordum.
Vale, de todos modos estoy dejando de fumar.
Adını söylemeye çalışıyordum ama "g" harfine gelmeden sıçradın.
Estaba diciendo tu nombre, pero saltaste antes de que llegara al sonido "ga".
Geç bir süre gizli bir proje üzerinde çalışıyordum. hangi- -
Me acosté tarde trabajando en un proyecto secreto, el cual...
Sana söylemeye çalışıyordum, Cyborg.
Estaba tratando de decírtelo, Cyborg.
Bazı yeni güncellemeler üzerinde çalışıyordum Salon için, ama biraz dikkatim dağılıyor.
Trabajaba en unas mejoras para el salón, pero supongo que estoy un poco distraído.
Nerede kaldın? - Çalışıyordum.
- ¿ Dónde demonios te has metido?
Sana yardım etmeye çalışıyordum.
Estoy tratando de ayudarte.
7 gün 24 saat Catco için çalışıyordum her birimizin hayatı için bunun en iyisi olduğuna inanmıştım.
Estaba trabajando en Catco todos los días de la semana y, bueno, de verdad creí que podríamos estar en la vida del otro.
Peru konusunda seninle görüşmeye çalışıyordum.
Llevo intentando verla... por lo de Perú.
Um, sana sormaya çalışıyordum.
Quería preguntarte una cosa.
Ah! Bu davayı 10 yıldır karara bağlamaya çalışıyordum.
Llevaba diez años intentando resolver este caso.
Dikkat çekmemeye çalışıyordum.
He estado evitando llamar la atención.
- Odamda, ders çalışıyordum.
Yo estaba en mi habitación estudiando
Sadece yardım etmeye çalışıyordum.
Sólo trato de ayudar.
Amerika / Meksika ortak görev birliğinde Zero Kartelini çökertmek için çalışıyordum.
Trabajaba en las fuerzas especiales intentando desmantelar el cártel de los zeros.
- Seni öldürmeye çalışıyordum.
Intentaba matarte a ti.
Golyat'ı yenmeye çalışıyordum. Elimden geleni yapıyordum.
Intentaba ganar a Goliat haciendo todo lo que podía.
Yardım etmeye çalışıyordum.
Solo intetaba ayudarte.
Sisteme girdiğimde onu yok etmeye çalışıyordum ama sonra beni ele geçirdiler. Bilgisayarımı kızarttılar.
Cuando entré en su sistema, intenté destruírlo, pero dieron conmigo, me piratearon el portátil y me lo frieron.
Bu yüzden yalnız çalışıyordum.
Es por eso que yo trabajaba solo.
Ona güvenebilir miyim diye karar vermeye çalışıyordum. - Evet.
Intento decidir si puedo confiar en él.
Bir işe hazırlanıyordum biraz barutla çalışıyordum.
Me estaba preparando para un trabajo, trabajando con algo de pólvora...
Onunla konumumu güçlendirmeye çalışıyordum.
Solo trataba de fortalecer mi posición con eso.
Ben sadece... yardım etmeye çalışıyordum.
Yo estaba... sólo estaba tratando de ayudar.
Ben sadece olup bitenden sonra iyi bir şey yapmaya çalışıyordum.
Yo sólo estaba tratando de hacer algo bueno de lo sucedido.
New York işimde çok çalışıp para kazanıyordum ama beni mutsuz ediyordu
* Trabajaba muy duro en Nueva York * * Ganaba un pastón, pero me deprimía *
Joe ve Taylor Fowler'i öldürmesi için tutan adam arasında bağlantı kurmaya çalışıyordum. Joe'un zengin müşterisi olduğunu söylediler.
Estoy intentando encontrar algún vínculo... entre Joe y el hombre que sospechamos... que le contrató para matar a Taylor Fowler.
Bir toplantı merkezinde çalışıyordum. Yüksek topuklar ve mini eteklerle arabaların yanında
Solía trabajar en los circuitos de convenciones, todo el día junto a los súper coches, con los tacones y pantalones cortos puestos.
- Öncesi için, Glenn'i neşelendirmeye çalışıyordum ama muhabirin senden hoşlandığı için senin fikirlerinle ilgilendiğini söylememeliydim.
Acerca de lo de antes... Solo intentaba animar a Glenn, pero no debí decir que la reportera solo estaba interesada en tus ideas porque le gustas.
Kaçmak için üstünüz de baskı kurmaya çalışıyordum.
Intentaba hacer saltar la alarma de incendios para escapar.
Şu polis soruşturması için çalışıyordum... ve aklımda "dışında", "derinlik" ve "benim" kelimeleri beliriyor.
Me he metido de lleno en esta investigación policial y las palabras "fuera de", "profundidad" y "mi" se me han venido a la mente.
Güçlü olmaya çalışıyordum, çünkü Tandy'nin de bunu isteyeceğini biliyorum.
Solo debo ser fuerte, porque sé que es lo que... Tandy habría querido. Bueno, no estás sola, linda.
Duygularımı karıştırmadan seni tekrar görmeye çalışıyordum.
Viendote de nuevo, estaba tratando de mantener las emociones afuera.
Şu manyakları durdurmaya çalışıyordum... senin hakkında çok kötü şeyler söylediler, sonra bana saldırdılar! Yalan söylüyor!
Estaba intentando que estos lunáticos dejaran de decir unas cosas muy ofensivas de ti y me han atacado.
Sadece hayatta kalmaya çalışıyordum dostum.
Solo intentaba sobrevivir, tío.
Sizler balık yakalamaya çalışırken ben avukatlık yapıyordum.
Practico lo suficiente como para saber cuándo los detectives están a la pesca.
Çalışıyordum, sonra beni tutukladılar, bu nedenle şu an çalışmıyorum.
Estaba trabajando y entonces me detuvieron, así que no, ahora no trabajo.
Her zaman her şeyi kolay yoldan halletmeye çalışıyordum ve artık bunu yapmak istemiyorum.
Siempre he buscado la salida más fácil, y no quiero seguir haciéndolo.
Ortalığı neşelendirmeye çalışıyordum sadece.
Solo intento repartir buenas vibraciones.
Onlara ne kadar değer verdiğimi göstermeye çalışıyordum.
Ya sabes, demostrarles a todos lo mucho que me importan.
Lizzie'nin hayaletinin fotoğrafını çekmeye çalışıyordum.
Yo... trataba de conseguir una foto del fantasma de Lizzie.
Birkaç gün önce Lizzie'nin evinin önündeydim. Yine fotoğrafını çekmeye çalışıyordum.
Hace un par de noches, estaba fuera de la casa de Lizzie tratando de sacarle una foto.
Ağırlık çalışıyordum kaslarımı şişiriyordum sonra tek gördüğüm koç Evans'ın bir maskot tarafından dövüldüğü.
Bueno, estaba trabajando mis bíceps, viendo como se hinchaban y lo siguiente que sé, es que al entrenador Evans le estaba pateando el culo la mascota.
Ben de seni bundan korumaya çalışıyordum.
Y el hecho de que aún intenté detenerte.
Ben insanlara yardım etmeye çalışıyordum.
Yo estaba tratando de ayudar a la gente.
Koro odasının tavan arasına çıkmaya çalışıyordum.
Intentaba subir a la galería del coro.
Afganistan'da yardım projesinde çalışıyordum.
He estado trabajando con el equipo de socorro en Afganistán...
çalışıyordum 70
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışmıyor 158
çalıştı 29
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışmıyor 158
çalıştı 29
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33