English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Ö ] / Önemli olan bu

Önemli olan bu traduction Espagnol

3,245 traduction parallèle
Önemli olan bu.
Eso es lo importante.
İş sırasında gergin gözükme yeter, önemli olan bu.
Mientras te sientas cómodo en el montículo, eso es lo que cuenta.
- Hayır ama önemli olan bu değil.
- No, ¿ pero sabes qué?
Önemli olan bu.
Eso es todo lo que importa.
Önemli olan bu.
Algo que importe.
- Önemli olan bu değil.
- Eso no es importante.
Biri bana inandı, önemli olan bu oraya kapatıldığınızda neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt etmek güç oluyor.
Alguien me ha creído. Es lo que importa. Cuando uno está encerrado, es difícil distinguir lo real de lo imaginario.
Önemli olan bu.
Eso es todo eso tiene importancia.
Önemli olan bu beynin ne düşündüğü.
Lo que importa es lo que piensa este.
Önemli olan bu.
Eso es lo que importa.
Hapse girdiğim zaman Sally Langston başkan olacak ve bu ülkenin bildiği en iyi Başkan olacak tek önemli olan bu.
Cuando yo esté en la cárcel, Sally Langston... será presidenta, y será la mejor presidenta que el país haya conocido, y eso es lo que importa.
Ama önemli olan şu ki, bu yaşamını uzatmış.
Pero el objetivo es una vida que valga la pena
Bu kadar önemli olan şey ne olabilir?
¿ Qué era tan importante que no podía esperar?
Hala bu arabanın Corsa'dan daha eğlenceli olduğuna inanıyorum. Önemli olan ne kadar güce sahip olduğunuz değil ne kadarını kullanabildiğinizdir.
Aun así, creo que este coche es más divertido que el Corsa.
Önemli olan tek şey bu.
Eso es todo lo que importa.
Önemli olan tek şey bu değil.
Eso no es todo lo que importa.
Önemli olan da bu.
Eso es todo lo que importa.
- Bu kadar önemli olan ne?
- ¿ Qué es tan importante? Estoy ocupado.
Önemli olan, Parish'in bu silahları yaymasını önlemek.
No, evitar que Parish despliegue estas armas es lo importante.
Baba, bu kadar önemli olan ne?
Papá, ¿ Y eso es tan importante?
Ayrıca kim olduğun konusunda da gayet açıktın, ki bu da bizim için en önemli olan şeydi. Bütün yarışma için öyle. Dolayısıyla, gelecek hafta da bizimlesin.
Y también pareces saber claramente quien eres, y eso podría ser lo más importante de toda la competencia, así que eres la primera en la lista de convocados para la próxima semana entonces, puedes ir.
Önemli olan istediği şeyin bu olduğunu sanması.
- Es lo que cree que quiere.
Bobby benim kalbime sahip, önemli olan tek şey bu.
Bobby tiene mi corazón y eso es lo que cuenta.
Bu kadar önemli olan nedir?
¿ Cuál es el problema?
Eh, böylesi bana uyuyor ve önemli olan da bu.
Sí, bueno, a mi modo me funciona, y eso es lo importante.
Buradasın ya, önemli olan bu.
?
O, güvende, önemli olan da bu.
Está segura, es lo único que importa.
Biri bana inandı, önemli olan da bu.
Alguien me ha creído. Eso es lo que importa.
Şu anda olan da tam olarak bu işte. Önemli değil.
Eso es exactamente lo que está pasando.
Önemli olan şey bu, james. Eşyaların önemi yok. Önemli olan insanlar.
Es lo que importa, James, las cosas no importan, la gente sí.
Bu senin lehine olan önemli bir nokta.
Ese es un punto a tu favor.
Bu savaşı hazırlayacak olan en önemli kişi sen olacaksın.
La Familia Imperial te dará el puesto más alto... para prepararte para la guerra con Rusia.
Ki bence işte bu yüzden bu yarışta önemli olan sizin açık ve görünür desteğinizi mümkün olan en kısa sürede almamdır.
Por lo cual creo que es importante que yo tenga tu claro y visible apoyo cuanto antes en la campaña.
Evet! Önemli olan da bu, senin dinlemen.
Eso es lo que importa, si estás escuchando.
Önemli olan bu.
- ¡ No!
Ve önemli olan da bu.
Y eso es lo que realmente importa.
Önemli olan şu ki, Marshall üç sene sonra bu zamanlar her şey harika olacak.
La cuestión es, Marshall, que dentro de tres años... todo irá estupendamente.
Ben bunların hiçbirini yapmayacağım ki önemli olan da bu.
No haré nada de eso, y ese es el punto.
Aa... Önemli olan şey bu.
Es muy fuerte.
Senin için bu kadar önemli olan kim Victoria?
¿ Quién podría ser tan importante para ti, Victoria?
Bilemiyorum genç büyücü fakat önemli olan bir şey var ki bu durum şansa bırakılacak türden değil.
No lo sé, joven mago, pero una cosa es segura... no fue un encuentro casual.
Önemli olan da bu.
Eso es lo que importa.
Önemli olan da bu.
- ¿ Qué cosa?
Önemli olan sadece bu.
Eso es todo lo que importa.
Önemli olan, her şeyin bu kadar kötüye gitmesinin kesin olmaması.
No, no, la cuestión es que no tiene por qué acabar tan mal.
Önemli olan da bu değil mi?
Eso es todo lo que importa ahora mismo, ¿ de acuerdo?
Kasayı açmak için gerekli olan ekipman bu mu? İçki konusunda cömert olmanın neden önemli olduğuna dönecek olursak 2510 modelinde bir duvar kasası var. Evet.
¿ Ese es el instrumental para abrir una caja fuerte?
Önemli olan şey bu. Adı her neyse artık...
Él es lo que importa, como quiera que se llame, no lo que tenemos acá.
Önemli olan da bu.
Es muy importante para ellos.
Pekala, dinle beni şu anda tek önemli olan şey bu akşamki münazara, tamam mı?
Vale, escucha, todo lo que importa es el gran debate de esta noche, ¿ de acuerdo?
çünkü bu duydugun son ses olacak boğazını kesmeden önce kulağına fısıldıycam... şu an önemli olan tek şey
Porque es la última que oirás. Te susurraré al oído justo antes de degollarte lo cual es solo cuestión de tiempo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]