English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Ö ] / Öyle değil miydi

Öyle değil miydi traduction Espagnol

143 traduction parallèle
Öyle değil miydi?
¿ No les parece que era así?
- Öyle değil miydi?
- ¿ Y no es así?
Öyle değil miydi, doktor?
¿ Lo eran, doctor?
Harikaydın. Öyle değil miydi?
- Estuviste fantástico.
Öyle değil miydi?
¿ No te lo rogué?
Janice sürekli her gün kesilmiş çiçek getirirdi, öyle değil miydi?
Janice me traía flores recién cortadas todos los días, ¿ verdad?
Eskiden de öyle değil miydi?
¿ No fue siempre igual?
Öyle değil miydi? Öyle değil miydi?
¿ No es cierto?
Sizce öyle değil miydi, Bay Ulmann?
¿ No es así, Sr. Ullmann?
Öyle değil miydi?
¿ Cierto? Fue...
- Öyle değil miydi, Percy?
- ¿ no es así, Percy?
Birer pembe cin içerken, öyle değil miydi Percy?
- ¿ Junto a una ginebra rosada?
Odell'in kuzenlerinden biri geçen yıl Yugoslavya'da tarlanın ortasında bir kulübede yıkanmak zorunda kalmış. Öyle değil miydi?
Una prima de Odell estuvo en Yugoslavia el año pasado, y tenían que lavarse en una choza en el campo, ¿ no es así?
Sence de öyle değil miydi?
¿ Tú sentiste que lo era?
- Yoksa senin için öyle değil miydi?
- ¿ Malinterpreté tus sentimientos?
- Öyle değil miydi, Mavis?
- ¿ No es así, Mavis?
Daima aklımda nasıl barıştığımız. Öyle değil miydi?
Siempre supe cómo reconciliarme contigo, ¿ no?
ya Scratchy Junior babasıyla oynarken öyle değil miydi biçerdöver onları biçene kadar?
¿ Y no se veía feliz Daly hijo jugando con su papá hasta que los atropelló la trilladora?
Öyle değil miydi?
¿ No es para tanto?
Öyle değil miydi?
¿ Que no es para tanto?
Tanrım, bunun inanılmaz olduğunu düşündüm, öyle değil miydi?
Curt, fue increíble, ¿ no crees?
Öyle değil miydi, Maurice?
¿ Verdad, Maurice?
Öyle değil miydi?
¿ No lo era?
Öyle değil miydi?
Ése es el plan general, ¿ no?
Bir aileyiz sanıyordum. Öyle değil miydi?
Antes creía que éramos una familia, ¿ tú no?
Mucizeyi gerçekleştiren Gabrielle'di. Öyle değil miydi?
Es Gabrielle quien hizo el milagro ¿ no es verdad?
- Her zaman öyle değil miydi?
¿ Verdad?
Öyle değil miydi?
¿ No fue así?
Evet doğru hiçbir şey, Usta'nın sana bir baba gibi olduğunu düşünürdüm, öyle değil miydi?
Si claro, el maestro era como un padre para ti, ¿ o no?
- Zaten öyle değil miydi?
Poner un negocio. Yo no, yo ya estuve en los negocios.
- Öyle değil miydi?
- Sí. Nos encantó.
Sizce de öyle değil miydi?
¿ No te parece?
Hep öyle değil miydi?
¿ Y no fue siempre así?
Sana karşı bir baba gibiydi, öyle değil miydi?
- el fue como un padre para ti, ¿ no?
Sence öyle değil miydi?
Sí, ¿ a ti no?
- Haçlilar ya da öyle bir sey degil miydi?
- Eran cruzados o algo así, ¿ no?
Bunun belkisi yok. Öyle miydi, değil miydi?
- ¿ Lo era o no Io era?
- Öyle miydi, değil miydi?
Claro. - ¿ Fue así o no?
- Ellen öyle biri değil miydi?
- ¿ Ella no era eso...?
Oh, gerçekten mi? Hep öyle tuhaf değil miydi?
Tú no hiciste nada malo.
- Öyle değildi. - Değil miydi?
- Yo no era así.
- Avukatları öldüren herif değil miydi o? - Öyle.
- ¿ Es el otro que mata abogados?
Öyle miydi, değil miydi?
Era o no era.
Daha önce öyle değil miydi?
Creía que todo no iba bien.
Ne bedbahtım! " Öyle değil miydi, Max?
¿ No era así Max?
Başı dumanlıydı ama, değil mi? - Öyle miydi?
Iba de coca hasta las cejas, ¿ verdad?
- Öyle demedim. Tesadüf değil miydi?
- ¿ Fue coincidencia?
Öyle olsun. Terapiyi çöpçatanlık seansına çeviren Grace değil miydi?
¿ Pero no fue Grace quien vino a terapia y lo volvió un servicio de citas?
Bu hobi gibi şey değil miydi Sen hep öyle bakardın... sıradan bir hikaye gibi.
Recuerda esto es tu pasatiempo favorito. Siempre te pasan estas cosas.
O kadar kivircik degil, oyle miydi?
El no era muy peludo.. ¿ O si?
Ya da bu, dostunuz Angel'ın gitmesinden önce miydi? - Seni bulduk öyle değil mi?
¿ O eso era antes de que su amigo Ángel dijera adiós?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]