Şana traduction Espagnol
533,171 traduction parallèle
Sana saldırmak için kimin para verdiğini söyledi mi?
¿ Te ha dicho quién le pagó para atacarte?
Kara Kitleyi bulmamıza yardım et o da sana edebilsin.
Ayúdanos a localizar la Misa Negra y podrá hacerlo.
Ben sana suç işlemende yardım edecek birisi değilim.
Y no soy del tipo que va a ayudarle a cometer un crimen.
Sana yardım etmeyeceğim.
No voy a ayudarle.
David, bir yatırımcının kimliğini tespit etmek için sana ihtiyacım var.
No se mueva. David, necesito que me ayudes a identificar a un depositario del banco.
Sana bir özür borçluyum.
Le debo una disculpa.
- Sana yalan söyledim.
- Le mentí.
Neden sana en yakın olanların ihanet ettiğini bilmek ister misin?
¿ Quieres saber por qué los más cercanos a ti te traicionan?
Sana Ilario Panetti'den bahsetmeme izin ver.
Déjenme contarles sobre Ilario Panetti.
Helen sana Panetti ile alakalı dava hakkında ne söyledi?
¿ Qué le dijo Helen del caso contra Panetti?
Lütfen sana yalvarıyorum.
Por favor, se los ruego.
Şimdi bizi Apothecary'e götür biz de minnettar olalım sana karşı.
Llévenos con el Boticario ahora y estaremos muy agradecidos.
Sakinleştirilmezsen kalman için sana güvenemem.
No puedo confiar en que te quedes si no estás sedada.
Aram, sana bir video gönderdim.
Aram, te envío un video.
Ancak temin ederim ki sana zarar vermek niyetinde değilim
Pero te aseguro que no quiero hacerte daño.
Sana göstermeyi çok fena istedim ama uğursuzluk getirmesini istemedim.
Quería tanto mostrártelo, pero no quería llamar a la mala suerte.
Sana söylemek zorundayım... Nerede...
Tengo que decirles... dónde...
Şimdi sana bir adres gönderiyorum.
Les mando ya la dirección.
Adamlarımdan biri şimdi sana getiriyor.
Una de mis hombres te lo está llevando ahora.
Reddington'u zehirlemek için sana kim para verdi? Ve onu nasıl tedavi edeceğiz?
¿ quién le pagó para envenenar a Reddington y cómo lo curamos?
Red, yemin ederim sana.
Red, te lo juro.
İki kıtada gardiyanlar... Yalnızca rüşvetleri sana bir servete mal oluyordur.
guardias en dos continentes... solo los sobornos deben haberte costado una fortuna.
Neden sana ihanet edeyim?
¿ Por qué te traicionaría?
Ne mutlu sana.
Bien por ti.
Onu sana getirmemi mi istiyorsun?
Quieres que te lo entregue.
Sana göre diğer her şey gibi.
¡ El Paraíso! Como lo es todo para ti, un juego.
Allahtan, FBI yardım edip, bizi sana getirecek kadar kibardı.
Afortunadamente, el FBI ha sido lo bastante amable para echarnos un cable y conducirnos directamente a ti.
Sana bunları yaptırmamalıydım.
Nunca debería haberte obligado.
Yaptığımız işin sana bağlı olduğunu biliyorum. Buna izin vereceğim ama şunu anla ki,
Comprendo que el trabajo que hacemos depende de ti, por lo tanto voy a permitirlo.
Sana havuç yedirdim, değil mi?
Conseguí que comieras zanahorias, ¿ no?
Sadece sana karşı yoğun bir sevgi hissettim.
Me acaba de invadir una intensa ola de amor por ti.
Ve sana ve sana ve sana ve sana ve June'a.
Y a ti, y a ti, y a ti y a ti, y a June.
Sana ne söylediğimi unutma.
Recuerda lo que te he dicho.
Sana söylemem gereken bir şey var.
Hay una cosa que tengo que decirte.
Tamam, ama önce sana bir şey söylemek istiyorum.
Vale, pero primero, yo quiero decirte una cosa.
Sana bir şey söyleyeyim : Eğer yeniden kullanacak olsaydım bunu ezik bir esrarla yapmazdım!
¡ Si iba a tener una recaída, no habría sido con algo tan lamentable como hierba!
Telefonunu açmaman için sana yalvarmıştım.
Te rogué que no contestaras al teléfono.
Sana biraz kahve getirdim.
Te he traído café.
Tamam karar verdim, sana biraz su getiriyorum.
Eso basta, te voy a traer un poco de agua.
Bak, Adam sana çiçek getirmiş.
Mira, Adam te ha traído flores.
Şu andan itibaren, seninle bir yere gideceğimi söylersem gideceğim, çünkü sana güvenebileceğimi biliyorum ve sen de aynısını hak ediyorsun.
A partir de ahora, si te digo que voy a ir contigo a algún sitio, voy a ir porque sé que puedo contar contigo, y... tú te mereces lo mismo.
Ve sana bir haberim var.
Y tengo noticias para ti.
Sana çöpü söylemedi.
Ella no te dijo nada.
"Sana bir balık gibi dokunacağım"
"Te voy a destripar como a un pescado".
Sonra sana hayvan gibi davranıyorum.
Entonces te trataré como a un animal.
Sana söyledim, yapmadı.
Les dije, él no lo hizo.
Sana geri dönmem mümkün değil.
No he podido responderte.
Eminim sana kefil olur.
Estoy segura que ella atestiguará por ti.
Sana söyledim, suçlu değil.
Les dije, él no es culpable.
Sana söylemediğimi düşündüğün şey nedir?
¿ Qué es lo que crees que no te estoy diciendo?
Sana ne olduğunu söyleyeceğim.
Te diré lo que es.
sana 1211
sana aşığım 57
sana ne 162
sana ihtiyacım var 442
sanatçı 27
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana söz veriyorum 235
sana birşey sorabilir miyim 28
sana da 296
sana da merhaba 35
sana aşığım 57
sana ne 162
sana ihtiyacım var 442
sanatçı 27
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana söz veriyorum 235
sana birşey sorabilir miyim 28
sana da 296
sana da merhaba 35
sana bir şey göstereceğim 128
sana inanmıyorum 372
sana güveniyorum 285
sanat 96
sana ne oldu böyle 91
sana diyorum 139
sana inanıyorum 323
sana söylüyorum 711
sana da iyi şanslar 18
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana inanmıyorum 372
sana güveniyorum 285
sanat 96
sana ne oldu böyle 91
sana diyorum 139
sana inanıyorum 323
sana söylüyorum 711
sana da iyi şanslar 18
sana bir şey söylemek istiyorum 85