Şunu bir dinle traduction Espagnol
377 traduction parallèle
Baba, şunu bir dinle, çok eğlenceli.
Papá, escucha esto, es muy gracioso.
Şimdi şunu bir dinle :
Escuche esto...
Şunu bir dinle.
Escucha esto.
Çavuş, şunu bir dinle -
Oye, Sgto. Mira esto.
Şunu bir dinle :
Escucha esto :
Şunu bir dinle : "Shubert Alley'de dönen dedikoduya göre ; Rockefeller'ın yeni bir 1 milyona aç olduğu gibi yeni bir başarıya aç olan San Francisco varisi Myra Hudson'ın şimdiye dek yazdığı en iyi piyesi Cennet Misali."
Escuchad : "Corre el rumor de que Myra Hudson, la rica heredera, que tiene tanta necesidad de un éxito como Rockefeller de un millón, ha escrito su mejor obra con" Destino, el séptimo cielo ".
Şunu bir dinle.
Escuche.
Şunu bir dinle.
¿ Escucharás algo?
Hey, Bob, şunu bir dinle.
Eh, Bob, escucha esto.
Şunu bir dinle, dün güzel bir hanım ben burada yokken gelmiş ve daireme girmek için Charlie'ye yüz kağıt bile teklif etmiş.
Parece que una hermosa mujer trató de entrar en mi apartamento... e incluso le ofreció a Charlie, el portero 100 francos por dejarla subir aquí.
Şunu bir dinle! Nakavt oldu. - Nakavt mı?
- Le ha dejado K.O. - ¿ K.O.?
- Şunu bir dinle dostum.
- Cuánto tiempo... "Tazas y tortas".
Şunu bir dinle.
Pues escucha esto.
- Şunu bir dinle, Pete.
- Oye esto, Pete.
Şunu bir dinle.
Al loro.
Şunu bir dinle.
Mira esto.
Dur, şunu bir dinle.
Escucha esto.
Şunu bir dinle.
Escúchalo.
- Şunu bir dinle.
- Oigan esto.
Şunu bir dinle. İyi müzik budur.
Esto es buena música.
Şunu bir dinle. Şimdi...
Escucha ésto.
Şunu dinle, " Kansere yakalanmış bir fare... dondurulmak üzre hazırlandı ve... Sıvı hidrojen vasıtasıyla - 100 derecede donduruldu.
Escucha esto, " Un ratón, afectado completamente de cáncer fué preparado y congelado a 100 grados bajo cero, mediante hidrógeno líquido.
Bir de şunu dinle.
Y escuche esto. Esto es genial.
Söylediklerim bir sey ifade etmiyorsa... hepsini unut ve sunu dinle.
Si lo que he dicho no significa nada para ti, olvídalo y lo dejamos así :
Bir adam var... Bak dinle şunu.
Hay un hombre... escuche esto.
Şimdi şunu bir dinle Joe.
Escucha esto Joe.
Bir de şunu dinle...
Otra cosa...
Şunu dinle. 52 yaşımdayım, sıcak suyu olmayan bir evde doğmuşum.
No puedes... Escucha. Tengo 52 años, nací en el Lower East Side en una casa con agua fría.
Uzun zaman önce bir yazın tam burada, bu bahçede otururken Sebastian dedi ki, "Anne, şunu dinle."
Un verano, hace mucho, sentado justo aquí Sebastian me dijo : "Madre, escucha esto".
- Bir dinle şunu!
- ¿ Que fue? - ¡ Escuche esto!
Şunu bırak ve bir dakika beni dinle.
Mira, deja eso y escúchame un momento.
Şunu dinle : " Bir mahkum, boğazına sarılan celladına şöyle der :
Escucha.
Şunu dinle : " Haber kaynağımız daha sonraki bilgilendirmesinde toprağın derinliklerinden gelen iğrenç, korkunç seslerin kuyu kazmada görevli arkadaşlarımızı çok korkuttuğunu ve hatta bir tanesinin ölümüne delirdiğini belirtiyor.
"Nuestro informador afirma... que aterradores sonidos... asustaron de tal modo a unos obreros... de la excavación de un pozo... que uno está al borde de la muerte."
Şunu dinle... Şeytan Sokağı sakinlerinden biri iğrenç bir cin şeklindeki bir hayaletin sık sık ortaya çıktığını iddia ediyor. ... ki bu hikaye yeni değil.
Escuche : "Un individuo de Hob's Lane asegura... haber visto la aparición de un duende repugnante... y de varios en otra ocasión."
- Bir de şunu dinle.
- ¿ Saben algo más?
- Dinle, bir tanem, şunu açığa kavuşturalım.
Escucha, linda, aclaremos esto.
Şunu bir dinle.
Escucha...
Şu akordu dinle... bir de şunu.
Escucha este acorde o éste.
Dur bir dakika. Şunu dinle. Neredeydi o lanet şey?
Escucha esto, ¿ dónde diablos está?
- Şunu dinle. "Hindenburg'daki hiçbir yolcunun gemide çıkacak bir yangından korkması gerekmez."
"Ningún pasajero del Hindenburg... debe temerle al fuego dentro de la nave."
Şunu dinle. Dünyayı yok edecek bşir kıyımın yanında bir adamın hayatı nedir ki?
Escucha esto. "Es bastante pedir la vida de un hombre... contra un holocausto que podría destruir el mundo."
Dinle, şunu söylemek istiyorum : Siz nazik bir yaşlı bayan gibi görünüyorsunuz, fakat ben senin torunun değilim.
Tengo que decir esto, usted se ve realmente como una dulce viejita y todo, pero no soy su nieta.
Şunu bir dinle.
Pero escuche esto.
Şunu dinle, kızı bir mezarlıkta bulmuş.
Mira esto, la cogió en un cementerio.
Şunu dinle : Son kurbanı on altı yaşında bir kızmış ve onu çiviyle yere çaktıktan sonra parçalarına ayırmış.
Ah, escucha, su última víctima fue una chica de 16 años primero la clavó al suelo y luego la cortó en pedazos...
Şunu dinle. " Her oda bir hikaye.
Escuchad. Habitaciones de ensueño.
Dinle serseri, eğer bir şekilde bizi dinliyorsan şunu hatırlamanı istiyorum : Maalesef kesmek zorundayım. İdam edilme zamanın geldiğinde ne yapacağımı hep birlikte göreceğiz.
Asesinos, si nos están escuchando sólo quiero que recuerden esto cuando llegue el momento de su ejecución los atraparán.
Şunu dinle. Burada Henry, güçlü bir isim diyor.
Mira aqui dice que Henry es un nombre fuerte
Daha dur, bir de şunu dinle.
Espera a escuchar esta mierda.
Şunu dinle. İçinde kül olan bir vazo buldum.
Y me he encontrado una urna con cenizas.
Dinle şunu, bir ses duyuyorum :
Escucha. Oí una voz que me decía :
şunu bir dene 17
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinlen 93
dinle ahbap 23
dinle baba 21
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinlen 93
dinle ahbap 23
dinle baba 21
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinle beni 1110
dinlemek istiyorum 18
dinledim 33
dinlenin 36
dinlen biraz 26
dinlenmen gerek 19
dinlenmelisin 59
dinlemek istemiyorum 29
dinleme onu 24
dinle beni 1110
dinlemek istiyorum 18
dinledim 33
dinlenin 36
dinlen biraz 26
dinlenmen gerek 19
dinlenmelisin 59
dinlemek istemiyorum 29
dinleme onu 24