English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ A ] / Arabadan çık

Arabadan çık traduction Français

998 traduction parallèle
Arabadan çıkın, kimse ölmesin.
Descends de la voiture et je ne ferai de mal à personne.
Eve gelince arabadan çıkıp kapıyı açman gerekir ya?
Quand on rentre vanné, iI faut descendre, ouvrir la grille...
İkiniz. Arabadan çıkın.
Vous deux, sortez de la voiture.
Onu son gördüğümde, bir benzincide arabadan çıkıp eve yürüdüm.
La dernière fois que je suis descendue de voiture un instant... j'ai dû rentrer à pied.
Şimdi arabadan çıkıp... yanına gidip onunla yüz yüze konuşacağım.
Je vais aller lui parler. Je vais lui demander :
Arabadan çıkın.
Sortez de la voiture.
- Arabadan çıkıyorum. Ne sandın?
- J'essaie de sortir.
Başımız şimdi belâda. Arabadan çık.
Quittons la voiture.
Tekerlek arabadan çıkınca bunu bir işaret olarak kabul ettim.
La roue est partie. C'est un présage.
Arabadan çıkıp ellerini görünecek şekilde tut.
Sors de la voiture, et laisse tes mains bien en vue.
Lütfen, ah, arabadan çıkın, efendim.
Sortez du véhicule, monsieur.
O yüzden arabadan çıkın ve arabama binin, sizi eve götüreyim.
Alors, descendez de cette voiture et laissez-moi vous raccompagner.
Hepiniz arabadan çıkın. Görebileceğim bir yere geçin.
Descendez de la voiture de manière que je puisse vous voir.
Hemen arabadan çık ve ellerini arabanın üzerine koy.
Sors de là et mets les mains sur le toit de la voiture.
- Amy, arabadan çık!
- Amy, sors de cette voiture!
Arabadan çıkın!
Descendez!
Arabadan çıkın.
Descendez.
Tamam, arabadan çık haydi.
Sortez de la voiture! Allez.
O halde benim frene basıp, arabayı durdurup, anahtarı çıkarıp, arabadan çıkıp ne olduğuna bakıp sana rapor vermemi mi istiyorsun?
Tu attends peut-être que je descende, que j'aille voir et que je revienne te le dire?
O olmadan çıkıp onu arabadan nasıl alacağım, geri zekalı?
Et comment je vais monter dans le chariot, idiot?
Hadi, çık şu arabadan. Bacakların uyuşmuştur.
Allons nous dégourdir un peu les jambes.
Çık arabadan. Öteki tarafa git.
Descendez, vous ferez ce côté.
Bundan böyle arabadan şöyle çıkıyoruz.
Bon, voilà comment on va sortir, maintenant.
İkimiz arabadan uzaklaştıktan sonra, sen çıkıyorsun.
Éloigne-toi de la voiture. Puis, ce sera ton tour.
Arabadan normal bir şekilde çıkıyoruz.
On descend comme d'habitude.
- Çık arabadan.
- Descendez.
Çık dışarı! Çık arabadan!
Sortez de cette voiture!
Arabadan dışarı çıktık ve akarsu bizi aşağıya sürükledi
On est sortis de la voiture. Le fleuve nous a entraînés.
Arabadan sürünerek çıkıp kapılara ulaşmayı başardım.
Je suis arrivée à ramper jusqu'à la grille.
Haydi, çık arabadan.
Descendez.
- Öyleyse çık arabadan ve katıl bize.
- Allez, viens avec nous.
Dışarı! Dışarı! Çıkın arabadan!
- Sortez de la voiture.
Ona, çığlık attıracak şeyi verdim ve arabadan fırlattım.
Je lui ai donné une raison de hurler en la jetant hors de la voiture.
Sonra dedi ki "Ona, çığlık attıracak şeyi verdim ve arabadan fırlattım."
Et il a dit, "Alors je lui ai donné une raison de hurler... en la jetant hors de la voiture".
Bak ne diyeceğim, çık arabadan..!
Descends!
Çıkar şu kızı arabadan dışarı!
Sors la fille de la voiture.
Çık o arabadan dostum.
- Sortez de votre voiture.
Çık arabadan, ellerine dikkat et.
Sors de la voiture. Attention à tes mains.
Çık arabadan!
Sortez de la voiture!
Çıkın arabadan!
Dégage, ouste!
Çık arabadan!
Toi aussi!
Çık arabadan.
Sortez!
Şu adam, Jack Terry. Kızı arabadan o çıkarmış. İşte şuradaki adam.
Un certain Jack Terry l'a sortie de la voiture, il est là-bas.
Kızı arabadan kendisi çıkarmış.
Il a sorti la fille de la voiture.
- Kızı o arabadan sen mi çıkardın?
- Vous avez repêché la fille?
Çık şu arabadan.
Sors de ta voiture.
Çık arabadan!
Descends!
Copeland, çık şu arabadan.
Copeland, descends de là.
Çık şu arabadan!
- Sors de cette voiture!
Çık arabadan!
Sors de là!
Çık şu arabadan!
Sors de là!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]