Açık konuşayım traduction Français
285 traduction parallèle
Açık konuşayım Bay Golyat, haksızlık gördüm mü... düzeltene kadar rahat edemem, hepsi bu.
Honnêtement, M. Goliath, je déteste l'injustice.
- Açık konuşayım mı?
Je peux être franche?
Açık konuşayım. Bunda bir hile yok.
Il y a là ni truc, ni glace sans tain, ni mystification.
Pekala, senin gibi bir gerizekalı için daha açık konuşayım onun tüm eşyalarını alıp, kuzeye gideceğiz ve eşek herifi yüz üstü bırakacağız.
Que je t'explique, abruti. On lui pique son or et on file plein nord.
Sana açık konuşayım, kızım.
Laisse-moi te dire franchement.
Daha açık konuşayım.
Je vais essayer d'être clair.
Açık konuşayım, hayatımda okuduğum en aptalca şey bu.
Je n'ai jamais rien lu d'aussi idiot.
Kimsiniz bilmiyorum, sizi belki bir daha asla göremeyeceğim. Ama sizinle açık açık konuşayım.
Je sais pas qui vous êtes et je vous reverrai peut-être jamais, mais je peux donc vous parler librement.
Açık konuşayım, ben buraya sizinle tanışmak için gelmiştim.
Je vais être franc : je suis venu pour vous parler.
Son 24 saat içerisinde işimden olmak konusunda yeterince tehdit aldım. Bak, ben- - Açık konuşayım, sorunların umurumda değil.
Je me fiche de toi, je pense à Lee.
Açık konuşayım.
Je vais être franc avec vous.
Seninle daha da açık konuşayım. Katı yürekli ve para delisi biri olmadığımı göstermek için.
Et je vais être franc, moi aussi, j'ai un coeur qui bat. ll ne s'agit pas seulement de gros sous!
Açık konuşayım... -... oldukça sıra dışısın.
Pour être honnête avec vous, vous êtes exceptionnelle.
Ortak olduğumuza göre durumu bilmen gerek. Açık konuşayım.
Étant donné qu'on est partenaire, Faut que tu comprennes la situation.
- Açık konuşayım mı?
- Je peux être honnête?
Ama açık konuşayım. Ben pek beğenmedim.
Mais franchement, moi j'en pense pas grand bien.
Açık konuşayım.
Je vais te le donner.
Dostum, seninle açık konuşayım.
- Que les choses soient claires.
Açık konuşayım. Christopher, sen büyüğümüzsün. Ama tek bir cümlenin doğru olduğu düşünüyorum.
Franchement, Christopher est notre parent, mais il ne mérite qu'une seule chose :
Açık konuşayım.
Je vais etre franc.
Seninle açık konuşayım.
Je vais jouer cartes sur table.
Sizinle açık konuşayım.
Je vais être franc avec vous.
- Açık konuşayım mı?
Faut-il être clair?
Açık konuşayım.
Je serai clair.
Açık konuşayım, elemana ihtiyacım yok.
Je n'ai pas de chambre libre actuellement.
Açık konuşayım. İki bin mi önerdi?
Donc, il vous a offert 2 000 $...
Açık konuşayım.
Je veux que ce soit bien clair :
İzin ver de açık konuşayım.
Je vais être franc.
Affedersin, daha açık konuşayım.
Désolé, je vais développer.
Sana da açık konuşayım o zaman.
Je serai tout aussi direct avec toi.
Açık konuşayım.
Alors droit au but.
Sayın başkan, Komitenin bayan ve bay temsilcileri.... görünüşe göre... bir takım izahatlar yapmam gerekiyor, bu yüzden... tamamen açık konuşayım.
M. le Président... Mesdames et Messieurs du Comité : Euh, assez remarquablement, il semble que j'aie certaines explications à donner.
Bırak açık konuşayım.
Laisse-moi être clair.
Ama seninle açık konuşayım Red. Sana inanıyorum.
Mais pour être honnête avec vous, je vous crois.
O konuda çok açık konuşayım.
Oh, ça. Écoute, je vais être parfaitement clair sur ce point.
Açık konuşayım.
Je vais être clair.
Açık konuşayım mı? Hayır.
- Tu veux que je sois honnête?
Biraz dolambaçlı sordum sanırım. Daha açık konuşayım.
C'est une question détournée.
Açık konuşayım.
Que ce soit bien clair.
İyi o zaman açık konuşayım.
Alors, je vais être franche.
Açık konuşayım Jack.
Je serai direct.
- Açık mı konuşayım?
Pourquoi? Je dois répondre franchement?
Bay Bryne, o zaman daha açık konuşayım.
Je serai plus direct.
Açık konuşayım.
C'est évident
Açık mı konuşayım? Evet bunu istiyorum.
- Puis-je être franche?
Tamam, ben de sizinle açık olarak konuşayım, tamam mı?
Moi aussi, j'aimerais parler tout net... je peux?
Bilim dünyasının yarısı kulak kabartırken daha açık nasıl konuşayım?
Vous voulez que je sois plus précis... alors que la communauté scientifique est aux aguets?
İzin verin ben de açık konuşayım.
A mon tour, je serai franc.
Seninle açık konuşayım.
Je vais aller droit au but.
Açık mı konuşayım?
Vous aimez ça sec?
Mr. Broker açık konuşayım...
J'irai droit au but :