Açık ve net traduction Français
434 traduction parallèle
Tren daha harekete geçmeden istasyonun ismini açık ve net bir şekilde söyledim.
J'ai crié le nom d'une voix forte, précise et claire, quand le train était à l'arrêt.
Burada her şeyi açık ve net.
Tout est très clair ici.
Beyler, sizinle makul şekilde konuşmaya çalışacağım. Açık ve net konuşacağım.
Je fais appel à votre bon sens, et je serai direct.
Hatırlamaya çalıştığım her şey daha önce yaşanmış olmalı. Thor, yaşananları gayet açık ve net olarak hatırlıyorum.
En essayant de reconstruire ce qui s'est passé, tout me revient.
Bombay istasyonumuzdaki duyuru gayet açık ve net olarak şöyle diyordu :
C'était indiqué à Bombay comme ça l'est ici.
Bu suratındaki burun kadar açık ve net.
Ça se voit comme le nez au milieu de la figure.
Bu çok açık ve net bir ilişki.
Il s'agit d'un rapport défini.
Sana gayet açık ve net emrettim gitmesini sağla diye.
Mes ordres étaient clairs.
Hislerim gayet açık ve net. Ondan nefret ediyorum.
Un reproche trés valable, à mon avis.
Tamam, mesela şimdi, her şey açık ve net.
Ok, mainenant, par exemple, tout est clair et indubitable.
Çünkü böylece kutsal babamız açık ve net bir karar verebilirsiniz.
Alors, Votre Sainteté pourrait prendre une décision libre et ouverte.
- Açık ve net.
- Cinq sur cinq.
Bunun isyana kalkışmak olduğu, son derece açık ve net.
C'est une sédition pure et simple!
Açık ve net bir biçimde.
Message reçu cinq sur cinq!
Ben temizim. Açık ve net nefsi müdafaa.
Légitime défense.
Açık ve net olarak efendim.
Reçu cinq sur cinq.
Açık ve net duyuyorum.
Je vous reçoit parfaitement.
Sana bir şey söyleyeyim. Açık ve net söyleyeceğim.
Ecoute-moi bien.
Bir konuda oldukça açık ve net olmak istiyorum.
Que les choses soient claires.
Kadının sesi açık ve net geliyor.
C'est du 5 sur 5.
Karımın günlüğü için açık ve net bir cevap istemiştim.
Je voulais la précision pour le journal de bord de ma femme.
Max'ın hastalarından hiçbirinin hayatta kalmadığı açık ve net.
Il est évident qu'aucun des patients de Max n'ont survécu.
Çok açık ve net.
Elle est très particulière.
Şimdi sana, gidip teyzene açık ve net olarak Veeru'nun ömür boyu eşin olacağını söylemeni emrediyorum.
Je t'ordonne d'aller chez ta tante et de lui dire avec fermeté que tu n'accepteras que Veeru comme mari pour la vie.
Sizi gayet açık ve net anladım.
On vous reçoit clairement.
Şimdi açık ve net konuşalım, olmaz mı?
Maintenant, parlons clair et net.
Bunu dinleyin, açık ve net!
Parce que ça vient, bébé, fort et clair!
Henry, açık ve net konuşacağım.
Henry, je vais être directe.
Sylvain ise açık ve net.
Sylvain lui est direct.
- Jones. Açık ve net.
C'est aussi simple que ça.
- Açık ve net daha çok siz gibi, şerif.
- C'est vous qui êtes simple.
Açık ve net.
Parfaitement.
Açık ve net bir şekilde, lordum.
Compris, maître.
Sesiniz açık ve net.
You're loud and clear.
Bu meydan okuma açık ve net bir şekilde reddedilmiştir.
J'interdis formellement que ce combat ait lieu.
Bu meydan okuma açık ve net bir şekilde reddedilmiştir.
La Fédération l'a laissé sur une de nos planètes.
Buradaki durum oldukça açık ve net görünüyor.
La situation est tout à fait claire.
Açık ve net.
Fort et clair.
Açık ve net olarak söyle ki biz de kaydedelim.
Dites-le haut et fort pour qu'on l'ait sur bande.
Açık ve net konuşun.
Tâchez d'être claire, juste et concise.
Açık ve net olamayacak kadar kederliyim.
J'ai trop mal pour être claire, juste et concise.
Yine de açık temiz ve yürekli uyarılarınız için teşekkürler.
En attendant, merci pour votre rapport clair, net, courageux.
Gayet açık ve net.
Très clair.
Pekala, işte, her şey açık ve net.
Noir sur blanc...
Son derece açık ve net.
- C'est une vengeance pure et simple.
Açık ve net şeyleri severim!
Moi, j'aime ce qui est net.
Açık ve net bir iş.
Très simple.
Bozar, net ve açık.
Ça le gâche.
Gayet net ve açık.
Fort et clair.
- Kendisine bir muhtıra yazıyorum. Açık, net ve detaylı olarak böyle bir politikanın Alman halkının geleceğini yok edeceğini ve benim de bunu uygulamayı reddettiğimi bildireceğim.
- Je lui écris un mémorandum qui expose clairement, en détail, qu'une telle politique serait catastrophique pour l'avenir du peuple allemand, et que je refuse de l'appliquer.
Hiroshima üzerinde hava güzel ve açık.
Le temps est net et clair sur Hiroshima.