Belki daha fazla traduction Français
1,088 traduction parallèle
Hermanville'e gidecek görünüyorsunuz. İşleri bir ay veya belki daha fazla sallasak desem, ne dersin?
Si tu vas à Hermanville, ça te dirait de rester tranquille pendant un mois?
Belki daha fazla vardır.
Regarde s'il n'y a rien d'autre.
Mesain ne zaman bitiyor? Belki 1 saat, belki daha fazla, duruma göre değişir!
- Tu termines à quelle heure?
Belki daha fazla anestezi vermelisin.
Augmentez l'anesthésie.
Joe, belki daha fazla bayrak kullanabiliriz.
Ca manque un peu de drapeaux.
Belki daha fazla.
Peut-être plus.
En az iki kişi. Belki daha fazla...
Peut-être beaucoup plus.
Ben de yarım saat kadar uyurum. Hatta belki daha fazla.
Je vais dormir pendant une bonne demi-heure.
- Belki daha fazla.
- Peut-être plus.
Belki daha fazla.
Probablement plus.
Senin kadar onun da hakkı var. Belki daha fazla. Plaj evinin önünde.
C'est autant à lui qu'à toi, même d'avantage, puisqu elle est devant chez lui.
Yaklaşık on sekiz, yirmi belki daha fazla vagonun uzaklaştığını gördüm.
J'observais... et j'ai vu environ 18, 20 wagons, peut-être plus, qui partaient à la fois.
Ama dördüncü katmanın altındaysa su ulaşmam altı ay sürer, belki daha fazla.
Mais si elle passe sous | la roche quaternaire... j'ai encore 6 mois de | travail, peut-être plus.
En az üç, belki daha fazla. Sevinmedin mi? Ne?
Tu n'es pas emballé!
- 15, belki daha fazla.
Plutôt 15 ou même plus.
Belki de daha fazla.
Voire plus.
Ama erken bakarsa, belki bir ikisinin yüzünü hatırlama şansı daha fazla olur.
Mais plus tôt ce sera fait... plus elle aura de chances de se rappeler d'eux.
Belki paketlere daha fazla ihtiyacın olmayacaktır.
Tu n'auras peut-être bientôt plus besoin des paquets.
Oysa ki aradan iki yada üç yıl geçmiş olmalıydı. Belki de daha fazla.
Même si en réalité je ne l'avais pas vue depuis au moins deux ou trois ans, peut-être plus.
Belki biraz daha fazla düşünmeliydin.
Il fallait y penser plus shérif.
Bu burnunu yaptırmış. Belki onu daha fazla memnun etmek için.
Celle-là s'est fait refaire le nez, peut-être pour lui plaire davantage.
- Belki daha fazla kariyerimi sürdüremem
Comment veux-tu que je le sache?
Üç tümen, belki de daha fazla.
Trois divisions, peut-être plus.
Belki diğerlerinden daha fazla bunun olmasını istedin ama kilometrelerce ötede gerçekleşen bir kazaya sebep olmuş olamazsın.
Vous vouliez peut-être qu'il se produise mais vous étiez à des kilomètres.
Sahip olduğumuzdan daha fazla düşmanı üstlenebileceğimizi söylemiyorum ama belki zaten aynı düşmanla savaşıyoruzdur.
Nous ne pourrions pas combattre plus d'ennemis que ceux que nous avons, mais peut-être combattons-nous un ennemi commun.
Belki de daha fazla. Yakında öğreniriz.
Nous allons bientôt le savoir.
Belki de diğerleri haklıydı, şansımızı daha fazla zorlamamalıydık.
Les autres ont peut-être raison, nous ne devrions pas défier notre chance
Hatalı olabilirsiniz. Belki de doğanın karakteri hakkında daha fazla şey öğrenerek bazı sorulara cevap bulamayacaksınız.
Il se peut que vous n'obtiendrez pas de réponse à cette question en en sachant plus sur le caractère de la nature, mais je ne vois pas ça de cette manière.
Sonra belki kadınları daha fazla ilgilendiren şeylerden söz ederiz.
Alors on pourra parler chiffons ou de choses à ma portée.
Oyunun kurallarını bana da anlatırsanız belki biraz daha fazla zevk alabilirim.
- Expliquez-moi les règles du jeu pour que j'y prenne du plaisir.
- Belki de 11, daha fazla değil.
- 11 maximum!
En az 10 defa aradım, belki daha fazla.
C'est vrai.
Mösyö naçizane fikirlerim sizin için fazla gösterişli geldiyse... o zaman belki o yürüyüşçünün ve yaslı kocasının yerel gazetelerde... çıkan bir fotoğrafı ki buraya gönderilmesini daha önce istemiştim... asılmanızı sağlamak için yeterli kanıt olur.
Si pour vous, mes modestes déductions sont des élucubrations... peut-être les photos d'une auto-stoppeuse et... d'un mari en deuil, parues dans les gazettes locales... - et que je vais recevoir - suffiront-elles à vous faire pendre.
Muhtemelen. ama belki sen arkadaşlıklarıları hakkında daha fazla şey biliyorsundur.
Probablement... mais vous en savez peut-être plus sur les relations de Vic.
Bir hafta, belki daha da fazla.
Une semaine, peut-être plus.
Belki daha da fazla 25 yıl sonra... ben de oraya gideceğim.
Ou même plus. Dans 25 ans, moi aussi,... je m'en irai, sur le dos... de Késakichi.
- Belki de daha fazla.
- Et sûrement davantage ici.
Belki de daha fazla. Bu kesin değil.
Et encore c'est pas certain.
Belki de daha fazla.
Peut-être plus.
Belki bizden, bizim ondan korktuğumuzdan daha fazla korkuyordur.
Il a peut-être plus peur de nous que nous de lui.
Belki benden daha fazla bile biliyor olabilir.
Elle semble en connaître plus que moi.
Belki de böyle olması gerekiyor. Belli ki onu sandığından çok daha fazla seviyorsun.
Tu l'aimes plus que tu ne le penses.
Belki onun sözünü daha fazla dinleyebilirdim. Onunla daha çok vakit geçirebilirdim.
Que j'aurais peut-être pu plus l'écouter... et passer plus de temps avec lui.
Belki günah çıkarmada duymuş ve daha fazla içinde tutamamış.
Il ne peut pas en parler clairement car il l'a appris en confession.
Belki biraz daha fazla.
Il m'en reste 4.
Belki alışveriş konusunda daha usta biri, senin 7 sentinle daha fazla şey alabilirdi.
Un acheteur plus expérimenté aurait pu en avoir plus pour 7 cents.
Belki de daha fazla denemen gerekiyordu.
Tu aurais pu te donner plus de mal.
Anlasaydın, Steve, bana dokunmazdın. Belki de komşu gözetimine daha fazla katılmalıyız.
Alors... vous avez dû prévoir une grande soirée?
5000-6000 dolar, belki de daha fazla tutar.
- 5 000, 6 000 dollars... Peut-être plus.
Belki de biraz daha fazla almalıyız tatlım. - Almalıyız.
Chérie, on devrait peut-être en acheter plus.
Onu günde on kez açtım, belki daha da fazla.
Je l'ouvrais plus de dix fois par jour.
belki daha sonra 97
belki daha az 29
belki daha da fazla 17
daha fazla 180
daha fazlası değil 36
daha fazlası 45
daha fazla bekleyemeyiz 34
daha fazla yok 20
daha fazla dayanamam 18
daha fazla bekleyemem 49
belki daha az 29
belki daha da fazla 17
daha fazla 180
daha fazlası değil 36
daha fazlası 45
daha fazla bekleyemeyiz 34
daha fazla yok 20
daha fazla dayanamam 18
daha fazla bekleyemem 49
daha fazla duymak istemiyorum 24
daha fazla dayanamıyorum 53
daha fazla dayanamadım 19
daha fazla konuşma 31
daha fazla dayanamayacağım 79
daha fazla değil 55
daha fazla yaklaşma 57
fazla 31
fazlasıyla 93
fazla vaktim yok 53
daha fazla dayanamıyorum 53
daha fazla dayanamadım 19
daha fazla konuşma 31
daha fazla dayanamayacağım 79
daha fazla değil 55
daha fazla yaklaşma 57
fazla 31
fazlasıyla 93
fazla vaktim yok 53