Ben hiç traduction Français
10,220 traduction parallèle
Ben hiç kendimle tanışamadım.
Je t'envie. Moi, je n'ai jamais pu me rencontrer.
Ama ben hiç gidip babamınkine görmemiştim ve buna hep pişman oldum.
Mais je ne suis jamais venu et vu mon père, et je l'ai toujours regretter.
Tabii, ben hiç sanmıyorum sizin takdir falan ettiğinizi...
Oui, je ne pense pas que vous appréciez tout
Ben hiç öyle bulmadım.
Je n'ai pas eu cette impression.
Ben hiç iyi dans edemem.
Bien, je suis un mauvais danseur.
- Ben hiç... - Sorun değil.
- Je n'ai jamais...
Hiç kimse, ben hiç kimseyim.
Personne. Je suis personne.
Ben hiç...
Je...
Ben hiç kimseyi zorlamam.
Je n'ai jamais forcé personne, jamais.
Ben hiç yenilir miyim?
Comment est-ce que quelqu'un comme moi pourrait perdre?
Yani ben hiç doğurmadım ama bu konu hakkında birçok kitap okudum ve bilgiler edindim.
En fait, bien que je n'aie jamais enfanté. J'ai lu beaucoup de livres.... et entendu tant de choses.
Ben hiç sıvışamam!
Je ne sais pas danser!
- Ben hiç güzel olacak demedim.
Je n'ai jamais dit "jolie".
Ben hiç kimseye güvenmem. Bundan da tereddüt etmeye başlıyorum.
Je n'ai confiance en personne et j'ai des doutes quant à tout ça.
- Ben hiç kilisede değildim.
Je n'ai jamais fréquenté L'Eglise.
Ben hiç bulaşmam.
À votre place, je me lancerais pas.
Çünkü bana duygularınızı hiç açmadınız, eğer açsaydınız, ben de dinleyebilirdim.
Vous n'avez jamais exprimé vos sentiments.
Bugün söyleyebilirsin, ben gidiyorum ve etrafta hiç kimse yok.
Vous pouvez me le dire... Je m'en vais, et il n'y a que nous.
Hiç parası yoktu bu yüzden ben de nereye gideceğini söyledim.
Il n'avait pas d'argent, je lui ai dit de se faire foutre.
Ben ve Vali Hanım evlendiğimizden beri hiç ayrı kalmadık.
Le Gouverneur et moi on ne s'est jamais séparés depuis notre mariage.
Hiç şansın yok Kanlı Ben.
Aucune chance, Vampire Ben.
Aslında... Ben de biraz uyusam hiç fena olmaz.
En fait, je crois que je vais aller dormir aussi.
Ben deli değilim baba, hatta hayatımda hiç bu kadar net olmamıştım.
Je ne suis pas dingue, j'ai jamais été aussi lucide.
Ben küçükken vermişti bana ve hiç ayırmadım yanımdan.
Elle me l'a donné quand j'étais petite, et je l'ai toujours gardé.
Kesin noktayı unutayım, hiç hoş değil. Endişelenme, arkanı ben kollarım.
J'ai jeté des trucs aux assistantes, mais ça va.
Ben kariyerime odaklandım. Ama Annabelle için parti hiç bitmedi.
Je me suis concentrée sur ma carrière, mais pour Annabelle, la fête ne s'arrête jamais.
Ben... Tamam. Bu iş hiç hoşuma gitmedi Richard Hendricks.
Je n'aime pas trop ça.
Korkarım hiç ünlü birisi olmaması konusunda kesinler. - Dur, ben bile mi?
J'ai peur qu'ils ne veuillent pas de noms du tout.
Ben büyüden hiç anlamam.
Je n'y connais rien en magie.
Ben böyle bir büyüyü hiç duymamıştım bile.
Je n'avais jamais entendu parler d'une telle magie.
Ah, şey, ben, uh... Hiç şüphesiz kahraman iken,
Ah, bien, je, euh... tout J'étais sans doute héroïque,
Hiç çocuk görmedim ben.
J'ai jamais vu d'enfants.
Sence ben ofisimde, ağlayarak sıkı poposunun üstünde oturup gözyaşları haki renk kıyafetin üstünden göğüslerini ıslattığını gördüğümde hiç bunu "gelen kutuma" sığdırabilir miyim diye düşünmediğimi mi sanıyorsun?
Vous croyez que je n'ai jamais vu un beau petit cul pleurer dans mon bureau, les nichons moulés dans sa tenue, sans avoir pensé : "Je pourrais me la taper"?
İsa adına vaftiz olma şansları hiç olmayan, doğmamış bebeklerimin ruhlarının Kutsal Krallığa girmeleri için iznini istiyorum. Çünkü ben günahkârın tekiydim.
Au nom du Seigneur, je demande à ce que l'âme de mes enfants non nés soit considérée pour entrer au royaume des cieux, même s'ils n'ont pas pu être baptisés, car j'ai péché
Söylemek için hiç şans tanımadın bana ama ben olanlar için üzgünüm, Lindy.
Et bien, tu ne m'as jamais donné la chance de le dire, mais je suis désolé pour ce qui est arrivé, Lindy.
Onu o açıdan hiç düşünmedim ben.
Je n'avais jamais pensé à elle de cette façon.
Hiç bir savaşı kaybetmemiş adam kendi ailesine karşı kaybediyor. Ben bunu onaylamam!
Après toutes ses victoires, il perd contre sa propre famille.
Ben hiç sanmıyorum.
Quand même pas!
Daha önceden hiç köpek beslemediğimizi söylüyordum ben de.
Je leur racontais qu'on n'avait jamais eu de chien ici
Ama ben birilerine hiç ilgi çekici gelmedim.
Mais j'ai jamais intéressé quiconque.
Ben burada böyle bir şeyin olabileceğini hiç sanmazdım.
Je n'aurais jamais cru qu'une telle chose puisse arriver ici.
Ben de burada yardımına yetiştim. Fakir halka ve kadınlara hiç değer vermedikleri için... kral taraftarlarını hiç sevmezdim.
Et je l'ai aidé, n'ayant aucun amour pour les Royalistes, car ils n'en ont aucun pour nous paysans et paysannes.
Ben de hiç unutmamıştım.
Je ne le ferais pas.
Neyin müdürüyüm onu bile bilmiyorum. Ben de işimi seviyor muyum sevmiyor muyum onu bile hiç sorgulamadım.
Je sais même pas ce que ça veut dire, et je me suis jamais demandé si j'aimais vraiment.
Görüşmelerde başı ben çekecek olsam da araya girmek isterseniz hiç durmayın.
Même si je dirige ces réunions, - n'hésitez pas à y prendre part. - Compris.
- Aynen. - Ama ben olmaz demedim ki hiç.
Mais je n'ai jamais dit le contraire.
Yok, ben bu adamı daha önce hiç görmemiştim.
Non, je n'ai jamais vu ce mec.
Sanırım ben bunu hiç düşünmemiştim.
Je n'y avais pas pensé.
Evet, ben de Laurie'yle hiç özel şeylerimi paylaşamıyorum çünkü hep benden daha iyi bir hikayesi oluyor.
Ouais, je ne partage pas de choses personnelles avec Laurie parce qu'elle a toujours une histoire pour me dépasser.
Ama ben burada hiç sensiz olmamıştım.
Je suis jamais venue sans toi...
Hiç yumurta görmedim ben.
J'ai pas vu d'œufs au menu.
ben hiç görmedim 20
ben hiçbir şey bilmiyorum 42
ben hiç bir şey yapmadım 22
ben hiçbir şey görmedim 19
ben hiçbir şey yapmadım 92
hicks 64
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
ben hiçbir şey bilmiyorum 42
ben hiç bir şey yapmadım 22
ben hiçbir şey görmedim 19
ben hiçbir şey yapmadım 92
hicks 64
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbiri 122
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir şeye 82
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbiri 122
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir şeye 82