Ben hiç görmedim traduction Français
403 traduction parallèle
- Sanırım ben hiç görmedim.
Je n'en ai jamais vu.
Ben hiç görmedim.
Je n'en ai pas vu un seul.
Ben hiç görmedim ama, Joe öyle söylüyor...
Enfin, Joe me l'a raconté...
Ben hiç görmedim. Acaba gerçekten var mı? Değil mi, Donkai?
Bonze Donkai, il existe vraiment, ce vaisseau?
Fakat ben hiç görmedim.
Je n'ai jamais vu Noël.
- Ben hiç görmedim.
- Jamais vu aucun.
Gerçi ben hiç görmedim.
Mais je n'ai jamais vu le corps.
Ben 3 haftadır hiç resim görmedim.
Je n'ai pas lu de journaux depuis des semaines.
Ben de seni daha önce hiç böyle görmedim Fran.
Je ne t'ai jamais vue comme ça non plus, Fran.
Büyük Oz'u kimse görmedi! Ben bile hiç görmedim!
Personne ne l'a jamais vu, méme pas moi.
Ben denizi hiç görmedim... ama nehir kenarında denizcileri konuşurken duydum.
Je n'ai jamais vu la mer mais j'ai entendu des marins en parler.
Ben bunun olduğunu hiç görmedim.
Je n'ai pas vu l'accident. Je ne vois jamais rien.
Bu köpekleri ben yetiştirdim, ve hiç yanıldıklarını görmedim.
Je les ai élevés. Ils ne se sont jamais trompés.
Ben bu adamı daha önce hiç görmedim.
Il m'a dit d'aller aussi vite que possible. Quelle adresse vous a-t-il donnée?
Ben daha Bay Hoskins'i hiç görmedim!
Je n'ai même pas encore vu M. Hoskins!
- Yalnız bilin ki ben hiç ceset görmedim.
Vous savez, je n'ai jamais vu un mort. Pas même dans une morgue...
- Burnumun ucunu göremem, bilirsin. Baktım baktım, yine de emin olamadım. Ben seni hiç görmedim.
Je suis si myope que je n'en étais pas sûre.
Bunlar 25 sene önce olduğu için ben onu hiç görmedim.
Je ne l'ai jamais vu. C'est arrivé il y a 25 ans.
Ben daha önce hiç böyle bir şey görmedim.
Je n'ai jamais vu ça.
Eminim ki benim... Bay Wilson, ben... hayatımda hiç nazi görmedim.
Vous ne pensez pas... je n'ai jamais... je n'ai jamais vu un nazi.
Ben de hiç görmedim.
Je l'ai jamais vu.
- Onu hiç görmedim. - Ben de.
- Moi non plus.
Ben hiç yerli görmedim.
Je n'ai pas vu d'Indiens.
Neden beni uyandırmadın? Ben hiç savaş gemisi görmedim.
Fallait me réveiller, j'ai jamais vu un cuirassé.
Hey, neden bana bu kadar ilgi gösteriliyor? Güzel yemek, güzel oda. Ben hiç böylesini görmedim.
Qu'est-ce qui me vaut ces soins, cette bonne nourriture et tout?
Ben onları hayatımda hiç görmedim.
Non, je ne les ai jamais vus.
Söyleyemeyeceğimi biliyordun. Ben de hiç görmedim.
Tu sais que j'aurais pas fait ça, mais je ne l'ai jamais vu
Ben bunun gibi başka hiç bıçak görmedim.
Je n'en ai jamais vu de semblable.
Ben dağları hiç görmedim.
Je n'ai jamais vu les montagnes.
Ben de geceleri dışarıdayım ama seni hiç görmedim.
Je suis dehors toute la nuit et je ne vous ai jamais rencontré.
Ben kendim hiç görmedim kutuyu, fakat...
Je ne l'ai pas vu moi-même, mais...
Ben de çocukların böyle kaba olduklarını hiç görmedim.
Petite mal élevée!
Ayrıca ben daha önce Brezilya'yı hiç görmedim.
De plus, je n'ai jamais été au Brésil.
- Hiç görmedim. Ben anladım.
Mais j'ai compris.
Sana ne anlattı bilmiyorum ama, ben o kızı hayatımda hiç görmedim.
Je n'ai jamais vu cet enfant de ma vie.
- Ben hiç para görmedim.
Je n'ai pas vu d'argent. Et vous?
Ben daha önce hiç abide görmedim.
Je n'ai jamais rencontré de parangon.
Ben bunu bir cinayet olarak görmedim hiç.
Me considérais-je comme un tueur?
- Basıyorsan bile ben daha hiç görmedim.
Si tu l'es, tu le caches bien.
Ben hiç orada gördüğüm kadar kentsoylu deli görmedim.
Vous n'avez jamais vu un ramassis de dingos bien élevés...
Ben hiç ejderha görmedim.
Je n'ai jamais vu de dragon.
Ben hiç kimseyi görmedim.
- Mme Colin n'est pas descendue? - Écoutez, j'ai encore vu personne.
Ben de hep kerhanelerin müdavimiyim Ama daha henüz onu görmedim hiç
Je suis un familier des maisons closes des environs mais je n'ai jamais entendu parler de lui.
Ben hiç böyle bir şey görmedim.
J'avais jamais vu ça.
Ben onları hiç görmedim, Ama bizim gibi olmadıkları söyleniyor.
Je ne les ai jamais vus, mais ils seraient différents de nous.
Hey dostum, şunu söylememe izin ver, Hiç bu kadar büyük bir kalabalık görmedim ben.
J'dois dire... que vous tous... vous êtes rudement solides!
- Ben seni hayatımda hiç görmedim!
Je ne vous ai jamais vu!
Fakat görüyorsunuz, ben sadece... Sizin gibisini hiç görmedim.
Mais je n'avais jamais vu personne comme vous.
Yani ben hiç tek başına bir tane görmedim.
- J'en ai jamais vu un tout seul.
Ben de hiç görmedim.
Moi non plus!
Ben hiç kirlilik görmedim.
Je ne vois rien.
ben hiçbir şey bilmiyorum 42
ben hiç bir şey yapmadım 22
ben hiç 55
ben hiçbir şey görmedim 19
ben hiçbir şey yapmadım 92
hiç görmedim 97
görmedim 301
ben hep 23
ben hallederim 867
ben hamileyim 39
ben hiç bir şey yapmadım 22
ben hiç 55
ben hiçbir şey görmedim 19
ben hiçbir şey yapmadım 92
hiç görmedim 97
görmedim 301
ben hep 23
ben hallederim 867
ben hamileyim 39
ben her zaman 32
ben hastayım 37
ben hallettim 28
ben hala 17
ben hazırım 348
ben helen 20
ben hemen geliyorum 46
ben hemşireyim 16
ben halledebilirim 31
ben hatırlıyorum 37
ben hastayım 37
ben hallettim 28
ben hala 17
ben hazırım 348
ben helen 20
ben hemen geliyorum 46
ben hemşireyim 16
ben halledebilirim 31
ben hatırlıyorum 37