Dışarısı çok soğuk traduction Français
159 traduction parallèle
Çıplak biri için dışarısı çok soğuk.
On a vite froid quand on se balade nu.
Dışarısı çok soğuk ve burası çok rahat.
Il fait froid et on est si bien ici.
- Dışarısı çok soğuk.
- Il fait froid.
Dışarısı çok soğuk patron.
Il faisait froid aussi, patron. C'était —
- Dışarısı çok soğuk.
- Il faisait trop froid.
Fakat dışarısı çok soğuk.
Mais dehors il fait froid.
Dışarısı çok soğuk be dostum.
Il fait froid dehors.
- Dışarısı çok soğuk.
- Il fait froid dehors.
- Dışarısı çok soğuk. - Kesinlikle öyle.
II fait drôlement froid dehors!
Oh, hayır dışarısı çok soğuk. Um...
Par ce froid?
- Dışarısı çok soğuk, değil mi?
- On gèle, dehors.
Kendine gel. Ben şu an o şeyi yaşıyorum. Luyba'lar yatacaklardı ve dışarısı çok soğuk.
C'est très exactement ce que je ressens en ce moment... lls se couchent, chez Liouba, je vais pas rester à geler dans l'escalier...
Luyba'lar yatacaklardı ve dışarısı çok soğuk. Ippolit'in üstüne su mu döktünüz? Adam sırılsıklamdı.
S'il revient... il va mettre le feu à la maison.
- Dışarısı çok soğuk. - Evet. Buna alışık değilim.
Ce froid, je n'ai plus l'habitude.
Kışın ortasındayız ve dışarısı çok soğuk.
Eh bien, on est en plein hiver et il fait froid dehors.
İçeri girin, dışarısı çok soğuk...
Entrez, il fait froid.
Dışarısı çok soğuk.
Il fait froid dehors.
- Jack şunu al. Dışarısı çok soğuk. Şu meşhur sözü bilirsin :
On gèle, ce matin, et tu connais la blague.
Dışarısı çok soğuk.
Il fait froid dehors...
Ama Bubby'miz biraz üşüdü. Dışarısı çok soğuk.
Mais notre bébé avait un rhume, et il fait si froid...
Kararını çabuk ver. Hadi gel, dışarısı çok soğuk. - Birkaç dakikalığına ama.
Monte il fait frais.
Dışarısı çok soğuk...
Il fait très froid...
Dışarısı çok soğuk!
Il fait trop froid dehors.
Artık gitmeliyim. Dışarısı çok soğuk.
Bon, je dois rentrer, mais...
Dışarısı çok soğuk.
Ça caille dehors!
Jane Bebek, Ruth Bebek, O Bebek, Şu Bebek Dışarısı Çok Soğuk Bebek, sikimde değil.
Bébé Jane, Bébé Ruth, Bébé Ceci, Bébé Cela, Bébé Il Fait Froid Dehors, j'en ai rien à foutre!
Dışarısı çok soğuk Barney.
- Là-bas il fait un de ces froids ce soir, Barney.
Pekala, gidip onu al. Dışarısı çok soğuk.
Va le chercher, il fait froid.
Sence bu doğru bir hareket mi? Sen benim gibi bir adama borcu olan bir köpeksin. Dışarısı çok soğuk olduğu için dolaşırken donuyorum çünkü hiç param yok ve sen bana borçlusun.
t'es qu'un chien de faire ça à un pauv type comme moi un pauv type avec le froid qui fait dehors je gèle dehors parce que j'ai plus rien une tasse de café?
Oğlum, dışarısı çok soğuk.
Vas-y, ça caille dehors.
Tanrım. Dışarısı çok soğuk.
- Ca gèle dehors.
Dışarısı çok soğuk git kendin al!
Il caille de trop! Vas-y toi!
Şimdi içeri gel. Dışarısı çok soğuk.
Il fait froid ici.
Dışarısı çok soğuk.
Il fait tellement froid dehors.
Tanrım, çok soğuk. ... dışarısı kadar soğuk.
Il fait aussi froid ici.
Hiç insafın yok mu? Dışarısı çok soğuk.
Il fait froid.
Dışarısı gerçekten çok soğuk dostlar.
C'est une nuit très froide là dehors, mes amis.
Su onu dışarı çıkartmak için çok soğuk.
L'eau est trop froide pour qu'il s'éjecte.
Dışarısı çok soğuk.
Il fait froid.
- Dışarısı bu akşam çok soğuk.
Et pour toi. Il fait froid dehors.
Dışarısı çok mu soğuk?
Il fait trop froid?
Adamım, çok soğuk dışarısı, huh?
Qu'est-ce qu'il fait froid!
Dışarısı soğuk, hem de çok.
Il fait froid dehors. Très froid.
Dışarısı onlar için çok soğuk ve gürültülü.
Trop froid et bruyant pour eux.
Dışarıda hava çok soğuk. Atkını takalım, sıcak tutar.
Ne ruine pas ta coiffure, mets ton écharpe, couvre-toi bien.
Kalın giysiler giyinmeni söyledi, dışarısı çok soğuk.
Elle fait dire de vous habiller chaudement.
ama ifadene bakarak yemin edebilirim ki ruhundaki o acı bendekinin aynısıydı işte acı bu kalbi boydan boya bölen adına "aşk" dediğimiz kollarımızı birbirimize sarıp tekrar birbirimize kaynamaya çalıştığımız işte o an sevişiyorduk sevişiyorduk... soğuk, karanlık bir geceydi çok uzun zaman önce
Mais je savais d'après ton expression Que la souffrance de ton âme Etait la même que la mienne
Dışarısı 5 derece, çok soğuk ve yağmur yağacak.
Il fait 5 degrés dehors et il va pleuvoir.
Anne lütfen içeri girmeme izin ver dışarısı çok soğuk ve çokda acıktım.
Maman! Je t'en supplie! Ouvre!
- Çok soğuk valla dışarısı.
Quel froid!
Çok soğuk valla dışarısı.
La neige est vraiment terrible.
çok soğuk 224
çok soğuktu 16
soğuk 387
soğuk mu 34
soğukkanlı 18
soğuk savaş 25
soğuktu 22
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
çok soğuktu 16
soğuk 387
soğuk mu 34
soğukkanlı 18
soğuk savaş 25
soğuktu 22
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkacağım 19
dışarı çıkalım 87
dışarı gel 90
dışarıdaydım 29
dışarı çıkma 37
dışarı çıktı 86
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkacağım 19
dışarı çıkalım 87
dışarı gel 90
dışarıdaydım 29
dışarı çıkma 37
dışarı çıktı 86