Bir bomba traduction Français
2,957 traduction parallèle
- Bu zaman ayarlı bir bomba.
- C'est une bombe à retardement
- 23 gün sonra patlayacak bir bomba.
- Et elle va exploser dans 23 jours.
Bir mucize yaratmak yıllar sürüyor ama bir bomba ya da ateş bir anda yok edebiliyor.
Il faut des siècles pour créer un miracle, mais une bombe ou un incendie détruit tout en un instant.
Beyin dalgaları için bir bomba sığınağı gibi.
Ça me protège des ondes cérébrales.
Larry'ye yetecek ölçüde bir bomba yerleştirmiştim.
J'ai mis une seule charge ciblée, juste assez pour Larry.
Ama böyle bir bomba koymak terörizme girer.
Mais une bombe, c'est du terrorisme.
Şu anda çok fazla bilgiye sahip değiliz ama görünen o ki Ballard Hastanesi'nde bir bomba patlamış.
A nouveau, nous n'avons à présent que très peu d'informations... Mais il semblerait qu'une bombe a explosé à l'hôpital de Ballard Community
Sanki bir bomba gibi ya da bir...
Une bombe ou un genre de- -
Lanet bir bomba patlamış gibi görünüyor.
On dirait qu'une bombe a explosé.
Yanında, bir fahişeye bağlayacağı büyük bir bomba düzeneğini toplantının ortasına yollayacaktı.
Et il a une énorme bombe qu'il compte attacher à la prostitué pour l'envoyer au milieu de cette convention.
Bir Bomba mı?
Une bombe?
O arabanın içinde bir bomba var.
Il y a une bombe dans la voiture.
Kötü bir burrito yedim ve kutuya bir bomba bırakacağım.
J'ai magé un burito, et je vais aller lâcher une bombe dans une canette.
Yanlışlıkla bir bomba falan atarsın sen.
Tu vas lancer une bombe nucléaire ou un truc du genre.
- Oturduğum yerde bir bomba var.
- Une bombe, en dessous de ma chaise.
Orada bana iyi bir bomba yap.
Construis moi une bonne bombe ici.
Eee Binbaşı Samar Anand, Bizim gezimizin son sorusu, Neden şimdiye kadar bir bomba elbisesi giymedin?
Alors, commandant Samar Anand, une dernière question... pourquoi n'avez-vous jamais porté de protection anti-bombe?
- Bu sostan daha var mı? - Çünkü bomba bir şey! - Ne?
- Ta sauce, c'est de la dynamite.
Kimse bomba bulamadı. Bu boş bir tehdit.
Personne a trouvé de bombe.
Bomba patladığında bir parlama vardı ve sonra etraf dumanla doldu.
Quand la bombe a explosé, il y a eu un flash, et puis beaucoup de fumée.
Bomba bir valize koyulmuş, otelin lobisinde müthiş bir patlamaya yol açan zaman ayarlı bir cihazdı.
La bombe était un dispositif chronométré placé dans un bagage, provoquant une explosion massive dans le hall de l'hôtel.
Ben, on binaya yalnızca bir tane bomba yerleştirdim.
J'ai mis une... et une seule... charge dans ce building.
Diego'nun Yeri'ne bir sokak mesafede park edip de şehrin en bomba kahvesini yudumlamazsak olmaz. Ne?
Je veux dire, tu peux pas te parquer à un bloc de chez Diego et ne pas t'offrir le meilleur café de la ville.
Birader, burası bomba bir yermiş ya.
Cet endroit est génial. Mon pote, wow.
Ve onlarda bomba kurbanlarının yüzü ise bulanıyor sonra da bir yandan arp çalarken belli belirsiz gölgelerinin göğe yükselmeye başladığını görüyorlar.
On y voyait les victimes d'une bombe d'abord avec le visage noirci, puis on les voyait transparents montant au ciel en jouant de la harpe.
Riley... sen gerçekten bomba gibi bir hatunsun, bugün bana biraz zaman ayırmaya ne dersin?
Pardon, Riley, mais t'es carrément irrésistible. Moi, je voudrais seulement te donner du bonheur.
Hattın bir yerinde bomba var diye tüm hatları kapattık.
"Il y a une bombe dans le métro."
Harbi bomba bir hatunsun.
Vous êtes hyper séduisante.
Vay canına, harbi bomba bir hatunsun.
Ouah! Hyper séduisante.
Bomba bir hatunsun.
Hyper séduisante.
Bomba hatunsun. Bomba bir hatunsun.
Hyper séduisante.
Tek söylediğim bomba bir hatun olduğundu.
J'ai seulement dit que vous étiez séduisante.
Ama insanlar bunun bomba atmaya gerek olacak bir şey olduğuna inanmadı.
Mais les gens concernés ne croient pas assez en cette piste pour balancer une bombe.
Nükleeer bir silah için dizaynı vardı ve bomba için uranyumu güçlendirmek için beş farklı metod üzerinde çalışıyordu.
... avait un dessin d'arme nucléaire et travaillait sur 5 méthodes différentes pour enrichir l'uranium d'une bombe.
Bomba gibi. Çok sert bir içki.
Je me sens trop bien.
Arabalar bomba dolu ve sen de bir tanesinin içindesin.
Tu es dans l'une d'elles.
Biliyorum, oraya dolan çift bileşenli bir sıvı bomba.
Je sais. C'est un explosif binaire. Une bombe liquide.
Bu medyanın elinde bir bomba.
C'est une bombe médiatique.
O yüzden eline geğirdiğinde patlayacak şekilde tetiklenmiş başka bir bomba daha yerleştirdim.
Je sais.
Bomba harika bir ürün.
Les bombes sont le produit parfait.
Geçen gün sizin büroyu gezerken bir kızıl bomba bize rehberlik etti.
Et bien l'autre jour nous visitions vos bureaux, notre guide était une dynamite rousse.
Bomba. Bir dakika 34 saniye içinde.
Une bombe... dans une minute et 34 secondes.
Bir çeşit bomba düzeneği kuruyor olmalı.
Il doit poser une sorte de bombe.
Müzik durursa bomba patlar. Bu bir emirdir.
- Si on interrompt tout, ça explosera.
Eric Cartman artık işleyen bir saatli bomba.
Eric Cartman est une bombe à retardement.
Elinde bomba ve kara kutu olan bir adamım sadece.
Juste un mec qui a rempli d'explosifs une boîte noire.
Hava bombardımanından başka endişelenecek bir şey yok. Ya tepesine bomba düşerse?
Pas d'inquiétude à avoir, sauf les bombardements.
Ben'in yaptığı şey gerekliydi ve bu bomba gibi bir hareketti.
Ce que Ben a fait était justifié, et super génial, aussi.
Ellerime gerçek bir canlı bomba alacağıma inanamıyorum.
Je vais avoir une vraie bombe dans mes mains!
ve sadece o her bombanın kucağına böyle gider.. herhangi bir koruma olmadan, sanki bomba ya değil de, kız arkadaşının kollarına gidiyor.
Celle-ci, c'est la 98e, et à chaque fois, il se jette dans la gueule du loup sans aucune protection, comme si ce n'était pas une bombe, mais les bras de sa petite amie.
Hayat bizi her gün biraz daha öldürüyor, bomba sadece bir kere..
La vie nous tue à petit feu chaque jour, une bombe nous tue d'un seul coup.
bomba 122
bombay 54
bomba gibi 19
bombalar 39
bombacı 44
bomba mı 28
bir bira 56
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bardak su 34
bombay 54
bomba gibi 19
bombalar 39
bombacı 44
bomba mı 28
bir bira 56
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bakıma 183
bir bebek 44
bir bardak 18
bir bakar mısın 19
bir baksana 40
bir bakabilir miyim 22
bir bu eksikti 116
bir beyefendi 18
bir baba 17
bir bakıma 183
bir bebek 44
bir bardak 18
bir bakar mısın 19
bir baksana 40
bir bakabilir miyim 22
bir bu eksikti 116
bir beyefendi 18
bir baba 17