Bir oda traduction Français
4,912 traduction parallèle
... idareten bir oda ayarlarız.
Jusqu'à que tu trouves un endroit.
Bir oda dolusu insanla birlikte olup kendini tamamen yalnız hissetmek şaşılacak olay.
C'est génial d'être dans une pièce remplie de personnes et de se sentir absolument seul.
Bana Bay Kontos'a daha iyi bir oda verilmedi deme.
Ne me dites pas que M. Kontos n'a pas de pièce mise aux normes.
Uzun lafın kısası, Michael bir oda arkadaşını oylayarak gönderme fikrini kabul etti.
Et, pour faire court, Michael finit par accepter l'idée de voter pour qu'un colocs s'en aille.
Bir oda istiyorum.
Je vais avoir besoin d'une chambre, s'il vous plaît
Jonas Stern, uzun zaman önce,... beni bir odaya oturttu, böyle bir oda değildi, bana sigara teklif etti.
Jonas Stern, il y a une éternité m'a fait asseoir dans une pièce un peu comme celle-ci et m'a offert un cigare.
Burada bekle, güvenli bir oda bulacağım.
Attends ici, je vais nous avoir une pièce sécurisée
Kaplıcada bir gün, otelde bir oda, akşam yemeği...
Une journée au spa, une chambre à l'hôtel, un dîner...
Bu senin için sadece temizlenecek fazladan bir oda.
C'est juste une autre pièce à nettoyer.
İkiniz bir oda kiralasanıza. Mümkünse ses geçirmez olsun.
Pouvez-vous s'il vous plait prendre une chambre - - insonorisée de préférence?
İşimi ilişkimin önüne koyuyordum. Bu yüzden önümüzdeki haftasonu için Whippoorwill Blossom'da bir oda tuttum.
J'ai fais passer le travail avant notre relation, c'est pourquoi je nous ai réservé une chambre pour le WE prochain au Whippoorwill Blossom.
Sen de bir oda dolusu fareyle yeniden görüşmeye mi çalıştın?
donc, tu as essayé de renégocier au sein d'une pièce pleine de rats?
Aşağıda bir oda var.
Il y a une pièce en bas.
Albümleri fotoğraflarla dolduracak bir oda yapmak benim için zevkti.
Ça me fait plaisir de te donner une chambre pour remplir tes livres avec des restes.
Tanrı aşkına, bir oda tutun.
Pour l'amour de Dieu, prenez-vous une chambre.
Olağan bir oda servisi siparişi değil.
ce n'est pas notre habituelle commande au room service.
Bana boş bir oda ve bir çift pense verin.
Donnez moi un pièce vide et une paire de pinces...
Kılı kırk yarmak istemem ama bir oda hem spor salonu hem de ev sineması olarak kullanılamaz.
Écoute, je n'ai pas l'intention de couper un cheveu en deux, mais une pièce ne peut pas vraiment être à la fois une salle de gym et un home cinéma.
Bir oda mı istiyorsunuz?
Vous voulez une chambre?
El Centro West Plaza. Bir oda tut, Jackson adını kullan.
Réserve une chambre, prends le nom de Jackson.
Bir oda seç, tatlım.
Allez, mon coeur. Choisis ta chambre.
Hayır, bu sene içinde tam bir romantizm paketinin de olduğu Bel-Air Otel'den bir oda tuttum.
Non, non cette année, je nous ai réservé une suite à l'hôtel Bel-Air Avec le pack romantique complet.
Oh, siz ikiniz bir oda bulun.
Prenez une chambre.
Bana bir oda hazırlayın.
Réservez-moi une salle.
Yani artık sadece bir oda.
Maintenant c'est juste une pièce.
Bir oda istiyoruz.
On voudrait une chambre.
Baba! Kendinize bir oda bulun.
Oh, papa, prend une chambre.
Kendilerini cenazede hisseden bir oda dolusu Tony jürisi var içeride.
J'ai une pièce pleine de votants aux Tonys qui ont l'impression d'être à un enterrement.
Evet, bana garezi olan bir oda dolusu kibirli, ikiyüzlü ile akşamı geçireceğim.
Passer la soirée dans une salle pleine de gens moralisateurs qui veulent me démonter?
The Kingford Hotel, Jack'in öldürüldüğü gece, bir oda kiraladığını söyledi.
L'hôtel Kingford a dit que vous aviez loué une chambre la nuit où Jack a été tué.
Ama çalışmanın bir bölümünün oda dışında yapılması icap etti.
Mais ce sera pas un bloc 3G! Malgré tout, une partie du travail devait être fait dehors
Aslında oda buluşması 18. yüzyıl Fransa'sında oldukça meşhur olan yazarların, ressamların ve entelektüellerin bir araya gelerek fikirlerini paylaşıp ufuklarını açtıkları bir çeşit toplantıdır.
En fait... un salon est un genre de rassemblement qui était populaire en France au 18ième, où des écrivains, des artistes et des intellectuels se rencontraient pour affiner leurs essais à travers leurs conversations.
Ayrıca, annesinin yogadan tanıdığı bir kadının kocası, Kevin Bacon'ın son filminde yiyecekleri getiren adamın oda arkadaşıyla üniversiteden tanışıyormuş.
Et en plus, sa mère connait une fille du yoga dont le mari a été à l'université avec le colocataire du gars qui mettait les snacks sur le dernier film de Kevin Bacon.
Gizli duvar, gizli oda sen de bir şey bilmiyorsun, öyle mi?
Panneau caché, chambre secrète, et vous ne savez rien du tout?
Oda arkadaşım Aziz çılgın karısının yanına taşındı ve bebeği daire içinde çığlık atıyor, yani şuan bir yatak odasında yedi kişi yaşıyor!
Mon colocataire Aziz a fait emménagé sa femme qui est folle et son bébé hurleur dans notre appartement, donc il y a maintenant sept personnes vivant dans un studio!
Oda servisinden bir şeyler isteyebiliriz. Paralı televizyon servisi falan.
On devrais, commander à manger, un peu de télé.
New York'ta yaşarken üst katımda bir adam yaşıyordu, ve yasal olarak bir taksi şirketinde çalışıyordu fakat bazen taksiyi oda arkadaşının sürmesine izin verirdi ve böylece 24 / 7 çalışabilirdi.
Quand j'habitais New York, ce type qui vivait au-dessus de chez moi travaillait illégalement comme taxi, il laissait parfois son coloc utiliser le taxi pour qu'il marche jour et nuit.
Archer, Kuzey Korelilerin bir nükleer bomba almasını engellememiz gerekiyor oda servisi menüsündeki her bir ürünü sipariş etmemiz değil.
On est censés empêcher les Nord-Coréens d'acheter des pièces d'une bombe nucléaire, pas commander chaque petit article du menu de service aux chambres.
Onun duvarda açtığı delik gibi, oda senin göbeğinde bir delik açabilir.
Il t'aurait transpercé le thorax de la même manière qu'il a transpercé ce mur.
Biz Brendan'nın oda kasasında bir cep telefonu bulduk?
On a trouvé un téléphone dans le coffre de sa chambre.
Evet, bir tür oda servisi.
En quelque sorte, un room service.
Tanrı şahidim, bir anne ne zaman bir moron doğursa gelip oda beni buluyor
Je jure devant Dieu, quand les mères donnent naissance des idiots, elle le font juste pour me contrarier?
Eee, oda arkadaşım benim ne dersin, bence bir şeylere içmeliyiz.
Alors, coloc, je pense qu'on doit boire à quelque chose.
İstenmeyen oda arkadaşına karşı bire bir etkilidir.
C'est l'ultime coloc répugnante et non désirée.
Sen nasıl oluyor da 3. oda arkadaşımız olmasına bir şey demiyorsun?
T'es vraiment d'accord avec une troisième coloc'?
Oda arkadaşımız öldü. Partide bir vampir vardı.
Notre coloc est morte, il y a un vampire à la fête.
Önce bizimle olmaması gereken oda arkadaşının vampirlerden haberi olma ihtimali çıkıyor. Sonra onu çıkıp bir vampir öldürüyor ve okul bunu örtbas mı ediyor?
D'abord la coloc qu'on n'est pas censée avoir pourrait savoir pour les vampires, et se fait ensuite tuée par un vampire et maintenant l'école qui dissimule ça?
Sen olmasan birinci sınıf oda karanlık bir yer olurdu,... ama şurada uzanıyor olman gerekiyor.
Écoute, le salon première classe serait un endroit sombre sans toi, mais tu es supposée être à l'écoute.
Bu da elimizdeki tek seçenek Oda'nın etrafındaki bölgeyi... bir kaç güvenlik muhafızıyla koruyabileceğiz demek.
Notre seule chance est de patrouiller dans le périmètre de la chambre Comme de simples gardes de sécurité. - C'est humiliant.
Odamıza gidip oda servisinden bir şeyler isteyelim.
Montons, demandons le room service.
Nişanlınız bir gözü açık uyuduğunu çünkü oda arkadaşının bir katil olduğuna dair dedikodular duyduğunu ve uykusunda onu bıçaklayabileceğini söylediğinde korkmamak mümkün değil.
J'veux dire, quand votre fiancée vous dit qu'elle dort avec un oeil ouvert parce que la rumeur court que sa coloc est... une meurtrière et qu'elle pourrait l'étrangler dans son sommeil, c'est impossible de ne pas être effrayé.
bir oda istiyorum 30
odasında 65
oda mae 24
odada 25
odamda 36
odama 19
odaklan 47
odam 18
odaklanın 19
odama gel 18
odasında 65
oda mae 24
odada 25
odamda 36
odama 19
odaklan 47
odam 18
odaklanın 19
odama gel 18
odan 25
oda servisi 98
odana git 107
oda ne 16
odasında değil 16
oda servisi mi 22
odanız var mı 16
odamda olacağım 17
bir önemi yok 44
bir oyun 38
oda servisi 98
odana git 107
oda ne 16
odasında değil 16
oda servisi mi 22
odanız var mı 16
odamda olacağım 17
bir önemi yok 44
bir oyun 38