Bir şey yapmadım traduction Français
4,032 traduction parallèle
Yanlış bir şey yapmadım.
Je n'ai rien fait de mal.
- Ben bir şey yapmadım ki.
Je n'ai rien fait.
Öyle hissetmiş... Ben öyle hissetmene sebep olacak bir şey yapmadım.
Hé ben ce feeling n'était pas partagé!
- Yanlış bir şey yapmadım.
- J'ai rien fait de mal.
Sandığın gibi değil. Ben bir şey yapmadım.
Ce n'est pas ce que vous croyez.
Yemin ederim ben bir şey yapmadım.
Je n'ai rien fait. Je le jure.
- Bir şey yapmadım. Yeminle!
Je n'ai rien fait!
Hem palmiye yaprak kullanmayı öğrendiğimden beridir yeni bir şey yapmadım.
Et puis, j'ai rien fait depuis ma Maîtrise de feuille de palme.
Ben hiç böyle bir şey yapmadım.
Je n'ai jamais rien fait de tel.
Ben öyle bir şey yapmadım.
Je n'ai rien fait de tel.
Ben bir şey yapmadım.
Je n'ai rien fait.
Öyle bir şey yapmadım.
Je n'ai pas fait ça?
- Ben bir şey yapmadım.
- Qu'est-ce que tu as fait?
Hayır öyle bir şey yapmadım.
Non, pas du tout.
- Ben bir şey yapmadım.
J'ai rien fait. Où est elle?
Bir şey yapmadım, tamam mı?
Je n'ai rien fait!
- Yanlış bir şey yapmadım!
- Je n'ai rien fait de mal!
Bakın, yanlış bir şey yapmadım, tamam mı?
J'ai rien fait de mal, hein?
Ben yanlış bir şey yapmadım ki.
Je n'ai rien fait de mal!
Hiç fena fikir değilmiş aslında ama ben bir şey yapmadım.
- Je peux pas dire que ce soit la pire idée que j'ai entendu, mais non.
Ben bir şey yapmadım, neden gergin hissediyorum!
Je n'ai rien fait de mal, pourquoi suis-je nerveux?
Öyle bir şey yapmadım.
Je n'ai rien fait de tel.
Ve biliyorum, 12 yıldır, onu kandırıp şakalar yapmaktan başka bir şey yapmadım.
Et je sais, depuis plus de 12 ans, que je n'ai fait que le piéger, et lui faire des blagues.
Onu incitecek yanlış bir şey yapmadım.
J'ai rien fait contre elle.
Jake, öyle bir şey yapmadım de.
Oh, Jake, tu n'as pas fais ça.
Ben bir şey yapmadım.
Hey, pas moi.
Çünkü yanlış bir şey yapmadım.
669 ) } Parce que je n'ai rien fait de mal.
İçten içe bir problemin olduğunu biliyordum, ama seni kaybetmekten öyle korktum ki, hiçbir şey yapmadım.
Je savais au fond de moi que tu avais un problème, mais j'ai eu tellement peur de te perdre, je n'ai rien fait.
Şovunuzu desteklemekten başka bir şey yapmadım.
Je n'ai fait que soutenir ton spectacle, parfois au détriment du mien.
Dün gece anormal bir şey yapmadım.
Je n'ai rien fait d'inhabituel hier soir.
- Böyle bir şey yapmadım.
Absolument pas.
Ben yanlış bir şey yapmadım!
Je n'ai rien fait de mal!
- Ben yanlış bir şey yapmadım.
- Je n'ai rien fait de mal. - J'ai travaillé vraiment dur.
Anlatacağın şeyi neden yaptığın veya yapmadığını bir daha düşün. Çünkü şu durumda bana bir şey anlatmadığından benim de bir fikrim yok.
Tu penses à ce que tu as fait ou pas, parce que, pour le moment, je ne sais rien parce que tu ne m'as rien dit.
Başımızı derde sokacak bir şey yapmadık, memur bey.
Nous ne voulons pas de problème, officier.
Sırf, bazı durumlarda şansımı denemem bile çok uzun sürdü. Daha önce yapmadığım bir şeyi yapmaya çalışmak ya da söylemek istediğim bir şeyi söylemeye çalışmak ya da aşk için çılgınca bir şey yapmak hep zor oldu.
Ca m'a pris l'éternité pour trouver le courage juste de prendre mes chances - - que ce soit d'essayer des choses que je n'ai jamais faite ou- - ou dire des choses que j'ai toujours voulu dire,
Öyle bir şey yapmadım.
Je ne l'ai jamais fait.
- Senin için bir şey yapmadığımı söylüyorsun.
- Tu dis que je ne fais rien pour toi. - Laisse moi te donner mon pantalon.
Ama kaybettiğinde ne olacak, ve biz ona yardım edecek bir şey yapmadığımızda?
Mais que se passera-t-il quand il perdra, et qu'on aura rien fait pour l'aider?
O kadar yalnızdım ki, ne zamandır yapmadığım bir şey yaptım.
J'étais tellement seule que j'ai finalement fait quelque chose que je n'avais pas fait depuis longtemps.
Anlayamadım, o filmde kimse diş fırçamla bir şey yapmadı.
Personne n'a touché à ma brosse à dents dans ce film.
Peter, bugün Sevgililer Günü olduğu için düşündüm de hiç yapmadığımız bir şey yapalım diyorum.
Puisque c'est la Saint-Valentin, on pourrait faire un truc qu'on n'a jamais fait avant.
Yapmadığım bir şey yüzünden ceza almayacağım.
Je refuse de payer pour un meurtre que je n'ai pas commis!
Bir şey yapmadım.
- J'ai rien fait.
- Ben bir şey yapmadım.
J'ai même rien fait, mec.
Bir şey yapmadı.
Elle ne m'a rien fait.
Ben batı demokrasisine inanırım ve bence masum biri, yapmadığı bir şey yüzünden cezalandırılmamalı.
Je crois en la démocratie occidentale. Et un innocent ne doit pas être puni s'il n'a rien fait.
O halde bu mantığa göre ikimiz de şahitlik yapmadığımızdan başımıza bir şey gelmeyecek.
Bon, étant donné cette logique, on sera tous les deux ok parce qu'on est pas des témoins.
Başka bir şey yapmadın mı?
Autre chose que vous n'avez jamais faite?
Ama hata yapmadığım şey ise bir kızımın olmasıydı.
Mais ce qui n'est pas une erreur, c'est d'avoir eu une fille.
Bir şey yapmadığımı söylüyor ancak buna inanmıyorum.
Elle dit que ce n'est pas de ma faute mais je n'arrive pas à le croire.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şey söyle 257
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şey söyle 257
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46