Bunun farkındayım traduction Français
1,044 traduction parallèle
- Bunun farkındayım.
- J'en suis conscient.
Bunun farkındayım. Onun bir şekilde güvenini kazansak.
Si seulement nous pouvions gagner... sa confiance.
Doktor bunun farkındayım.
J'en suis conscient, docteur.
Bunun farkındayım Harry.
Bien sur, chéri.
Bunun farkındayım.
J'en suis bien conscient.
Uzun zamandır bunun farkındayım. Sadece yüzünüze vurmayacak kadar klas sahibiyim.
Mais je le garde pour moi.
Bunun farkındayım efendim son günlerce bolca et ve kan gördüm efendim.
Je n'en doute pas. J'ai même vu beaucoup de leur chair et de leur sang, récemment.
Bunun farkındayım efendim.
- Je le sais.
Rolü kaptığım için şanslıyım. Bunun farkındayım.
J'ai de la chance d'avoir le rôle.
- Bunun farkındayım.
Je sais.
Bunun farkındayım Dr. Hubbard.
Je suis au courant, Dr Hubbard.
Bunun farkındayım. Ama siz durumun kritikliğinin farkında değilsiniz.
Je le sais, mais la situation est critique.
- Yemin ettiniz, efendim. - Bunun farkındayım.
Vous admettrez que cela clôt le débat sur les prétendus ordres d'abattre les prisonniers.
Bunun farkındayım Mr. Habişon.Kocamın babası torununa veya bana asla ilgi göstermedi
Ce n'est pas pour me surprendre. Mon beau-père ne s'est jamais soucié de moi ni de son petit-fils.
Senin Franz'ın olduğunu biliyorum. Senin sevgili Franz'ın. Bunun farkındayım.
Je sais bien que c'est ton Franz, ton cher Franz, je le sais bien.
Evet, ben de bunun farkındayım. Çıkışta bekliyorum.
Je sais bien que c'est pas l'endroit, alors je t'attends devant l'école.
Bunun farkındayım, hem de fazlasıyla, Majesteleri.
J'avais déjà compris cela aussi, Votre Majesté.
Bunun farkındayım, Eli.
Que Dieu m'assiste, je le sais.
Tüm söyleyebileceğim, Mike, bir hata yaptığım. Bunun farkındayım.
Tout ce que je peux dire, c'est que j'ai fait une erreur.
Evet, bunun farkındayım. Ama sadece uluslararası borç pazarında... - meydana çıkan fırsatları açıklayabilirsem...
J'en suis conscient, mais écoutez les opportunités nouvelles qu'offre le marché de la dette mondiale.
- Bunun farkındayım.
- Je sais ça.
Bunun farkındayım.
Je sais.
Bunun farkındayım ancak buraya gelip diz çöken herkes bana aynı şeyi söylüyor zaten.
Je suis d'accord mais tout le monde ne s'est pas mis à genoux comme vous et pour me dire que "tout va bien".
Bunun farkındayım.
J'en sais quelque chose!
Bunun farkındayım.
Vous me raconterez.
Evet, bunun farkındayım.
Ouais, j'en ai entendu parler.
Bunun gayet iyi farkındayım Quince. Gayet iyi.
J'en ai tout à fait conscience, Quince.
Bunun farkındayım.
Je le sais.
Bunun tehlikeli bir kumar olduğunun farkındayım.
Je sais que c'est un sacré coup de poker.
Bunun geçmişte canını sıktığının farkındayım.
Je sais que ça t'a vexé.
Bunun protokol dışı olduğunun farkındayım, efendim, fakat... Kişisel hoşgeldin duygularımı kente iletmek isterim.
Je sais bien que ce n'est pas le protocole mais soyez le bienvenu dans notre ville.
Bunun, senin için büyük bir şok olduğunun farkındayım Sonja.
Je réalise comme cette perte doit vous affliger, Sonja.
Uzun bir süredir farkındayım bunun.
Ça, je le sais depuis longtemps.
Bunun sizin için zor olduğunun farkındayım.
Je sais que ça doit être dur pour vous.
- Bunun farkındayım, Arnold.
Il n'y a pas d'histoire.
Bunun farkındayım.
J'en suis conscient.
Yani bunun bir sınav olmadığının farkındayım...
Je sais bien que ce n'est pas un test,
Bunun gayet farkındayım.
Je suis au courant.
Evet, bunun tabii ki farkındayım ama ben aynı zamanda bayan oyuncuyum.
Oui, je comprends ça, bien sûr. Mais, je suis aussi une actrice.
Bunun farkındayım, Michael.
Je suis au courant.
Bunun farkındayız komutanım, ama bir daha asla görüşemeyebiliriz...
On s'en rend bien compte, mais on se reverra peut-être pas, alors...
Bunun farkındayım.
- Je l'avais déjà compris.
- Bunun şok edici olduğunun farkındayım ama o yıldıza maruz kalmıştı ve nasıl olsa 48 saat içinde ölecekti.
Je comprends que ce soit un choc. Elle était contaminée. Elle serait morte en 48 heures, de toute façon.
Bunun tamamen dayanaksız olduğunun farkındayım... ve bunların altında mükemmel nitelikleri olan harika bir insan... olduğundan hiç şüphem yok.
Je sais que c'est complètement artificiel. Qu'à l'intérieur, vous êtes une merveilleuse personne avec de merveilleuses qualités.
Bunun, sizin için büyük bir yıkım olduğunun farkındayım.
Je sais que c'est difficile.
Ben de bunun tamamen farkındayım.
J'en suis conscient.
Bunun canını sıktığının farkındayım.
Je savais que ça vous embêtait.
Bunun, ayak işi olduğunun farkındayım.
C'est vraiment une mission merdique.
Bunun ben de farkındayım General Kikuchi ama bu yerin sırlarını korumak zorundayız.
J'en suis conscient Général Kikuchi, mais nous devons garder ce secret.
Rahatsız olduğunuzun farkındayım ve bunun karşılığını vermeye hazırım.
Je sais que tu as été incommodé, et je vais te compenser.
Evet, farkındayım ama bunun için suçu üstleneceğimi sanma, Hal.
Je sais. Mais je ne veux pas en être tenu pour responsable.
farkındayım 382
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bununla ne demek istiyorsun 20
bununla birlikte 245
bunun gibi 190
bunun anlamı ne 159
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bununla ne demek istiyorsun 20
bununla birlikte 245
bunun gibi 190
bunun anlamı ne 159
bunun adı ne 18
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93
bunun bir önemi yok 62
bunun için teşekkür ederim 20
bunun için 111
bunun için endişelenme 65
bunun gibi bir şey 34
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93
bunun bir önemi yok 62
bunun için teşekkür ederim 20
bunun için 111
bunun için endişelenme 65
bunun gibi bir şey 34