English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bunun için vaktimiz yok

Bunun için vaktimiz yok traduction Français

144 traduction parallèle
Elizabeth, bunun için vaktimiz yok.
Elizabeth, ce n'est pas le moment.
Bunun için vaktimiz yok.
On n'a pas le temps.
Bunun için vaktimiz yok.
- On n'a plus beaucoup de temps.
Bunun için vaktimiz yok, savaşmamız gerekiyor.
On n'a pas le temps pour ça. On a que le temps pour la guerre.
Bunun için vaktimiz yok.
Trop tard pour ça.
Doctor, şimdi bunun için vaktimiz yok.
Docteur, nous n'avons plus de temps pour ça.
Bunun için vaktimiz yok.
Nous n'avons pas le temps!
Bunun için vaktimiz yok.
Allez, les mecs! Pas le temps de se prendre la tête.
Bunun için vaktimiz yok!
Nous verrons cela plus tard!
Ama bunun için vaktimiz yok.
Mais putain, on n'a pas le temps!
Bunun için vaktimiz yok.
On n'a pas le temps!
Bu şeyin nasıl çalıştığını öğrenmek için günlerimi verebilirim ama şu anda bunun için vaktimiz yok.
Je passerais bien quelques jours à apprendre à l'utiliser. Mais nous n'avons pas le temps.
Bunun için vaktimiz yok.
Nous n'avons pas le temps.
Memnuniyetle ama nereye saklanacağız? Bunun için vaktimiz yok ama.
Nous adorerions, mais où nous cacher? On n'a pas le temps.
Bunun için vaktimiz yok.
Pas le temps.
Diğer mahkumlarınız da kaçmış Yüzbaşı. Bunun için vaktimiz yok.
Plusieurs de tes prisonniers se sont échappés, On n'avait vraiment pas besoin de ça.
Bak, bunun için vaktimiz yok. Böyle olmaması gerekiyordu. Gezegene bile gelmemeliydin.
Non, on n'a pas le temps de faire ça, ça ne devrait pas arriver, tu n'es même pas censé être ici.
Bunun için vaktimiz yok.
Bullwinkle, on n'a pas le temps d'y aller.
Bunun için vaktimiz yok.
On verra ça plus tard.
- Bunun için vaktimiz yok.
- On n'a pas le temps.
O doğal bağlanma. Bunun için vaktimiz yok.
Ca c'est pour la liaison naturelle, nous n'avons pas le temps pour cela.
Lilo, bunun için vaktimiz yok.
On n'a pas le temps.
- Bunun için vaktimiz yok.
On n'a pas le temps.
- Bunun için vaktimiz yok.
- On n'a pas le temps de jouer.
Pekala, bunun için vaktimiz yok.
On n'a pas le temps.
Bunun için vaktimiz yok, gidip bir şeyler yapın.
Ce n'est pas le moment de discuter. Sors de là et fais ton travail!
Bunun için vaktimiz yok.
De toute façon, mon vieux, nous n'avons plus le temps d'en parler.
Oh, bunun için vaktimiz yok!
Oh allez! On a pas de temps pour ça!
Anakin! Bunun için vaktimiz yok!
On n'a pas le temps.
Ama bunun için vaktimiz yok.
Mais on n'a pas le temps.
Hayır. Bunun için vaktimiz yok.
On n'a pas le temps.
Bunun için vaktimiz yok.
- On n'a pas le temps.
Bunun için vaktimiz yok bebeğim, hadi.
On a pas le temps pour ça, bébé, viens.
- Bunun için vaktimiz yok.
- Nous n'avons pas le temps pour ça.
Bunun için vaktimiz yok!
Nous n'avons pas le temps!
Bunun için vaktimiz yok.
On n'a pas le temps pour ça.
- Bunun için vaktimiz yok.
Lâche-moi!
- Bunun için vaktimiz yok. - Ne yapıyorsun?
Elle écrit tout ce qui lui passe par la tête.
- Bunun için vaktimiz yok. - Moran'ın buraya yollanması saatler sürer.
On n'a pas le temps.
Bay Spencer, bunun için vaktimiz yok.
Si vous voulez...
- Bunun için vaktimiz yok.
- Michael, on n'a pas le temps.
Bunun için vaktimiz yok.
On a pas le temps.
Bunun için fazla vaktimiz yok.
On n'a pas le temps.
Bunun için vaktimiz yok.
C'est pas vraiment le moment!
- Pacey, bunun için vaktimiz yok. Sahneye çıkman gerekiyor.
T'as une pièce à jouer.
Bunun için vaktimiz yok.
On a pas de temps à perdre.
Programa kaydolmanız lazım ve bunun için de vaktimiz yok.
Vous devriez être briefé et on n'a pas le temps.
- Bunun için yeterli vaktimiz yok.
On n'a pas assez d'indices.
Bunun için vaktimiz yok!
On a pas le temps pour ça.
- Bırak, ben yaparım. Kapıyı açacağız. Bunun için fazla vaktimiz yok.
On n'a pas le temps.
Bunun için de pek vaktimiz yok.
Et on a plus beaucoup de temps.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]