Böyle devam et traduction Français
1,198 traduction parallèle
- Böyle devam et, Max.
Continuez sur votre lancée, Max.
İyi, böyle devam et.
Attends un peu.
Sen bana yardımcı olursan ben de sana olabilirim. Böyle devam et.
Il faut que vous m'aidiez à vous aider.
Böyle devam et.
Ne t'agite pas.
Böyle devam et.
ça, c'est fort!
Böyle devam et, Tarzan.
- Du calme, Tarzan.
Evet, böyle devam et, olur mu?
Ouais, continue, ok?
Böyle devam et, sahsi olsun.
Alors vas-y, garde ça pour toi.
Bir saniye gelebilir misin? Böyle devam et, gerçekten bir şeylerin üzerindesin.
Continue sur ta lancée, je crois que t'es vraiment sur quelque chose.
Böyle devam et, ben de senin payını artırayım.
Continue comme ca et t'auras ta propre paire de pinces.
Böyle devam et, Beka. Sahte olduğunu anlamasına izin verme.
Tu es malade, frappée d'incapacité.
İyi görünüyorsun. Böyle devam et.
Ca se présente bien.
Doğru, böyle devam et! Sen kim olduğunu sanıyorsun da, başkalarını eleştiriyorsun.
Qui t'es, pour vanner les autres?
Gerçekten de evlatlık verilmek istiyorsan böyle devam et!
Si tu veux. Tu veux aller en famille d'accueil, c'est ça?
Böyle devam et, sonunda burayı geneleve çevirirsin.
Mais continue donc comme ça. Tu pourrais ouvrir un hôtel de passe.
Böyle devam et!
Faites comme vous le sentez.
Böyle devam et...
Continue comme ça.
Evet, kendine böyle söylemeye devam et.
De t'en convaincre, tu veux dire.
Böyle düşünmeye devam et.
Si ça te faire taire, O.K., je t'évite.
Liste böyle devam ediyor
Et la liste est longue.
Junuh başarılı bir açılış vuruşu yaptı, emindim ki böyle devam edecekti.
Junuh ouvrit superbement et j'ètais sûr qu'il ètait lancé.
Çok zor oldu aynı geçmişteki gibi, gelecekte de böyle olmaya devam edecek.
... ça a toujours été difficile, et ça le sera toujours.
Çünkü, diyelim ki hastalandın ve işini yapamıyorsun. Böyle bir durumda şov devam eder. Tamam mı?
Comme ça, si t'attrapes un rhume et que tu peux pas jouer, on sera pas obligés d'arrêter le spectacle.
Yeteri kadarı sınırı geçer. Bakın bu iş yıllardır böyle ve daha uzun sürede böyle devam edecek.
Ecoutez, ça marche depuis des années, et ça marchera pendant des années.
- İşte böyle, Benny. - Devam et, poşete boşalt.
- Tiens, Benny.
Böyle devam et.
À toi.
Ve bu böyle devam edecek.
Et ça ne s'arrêtera jamais.
Böyle konuşmaya devam edeceksen seni buradan attırırım.
Continuez ainsi et je vous fais sortir du conseil de guerre.
Kalp krizi geçirmemi istiyorsan böyle yapmaya devam et.
Si tu veux que je fasse un infarctus, tu es sur la bonne voie.
Böyle durmaya devam edin.
Et il ne faut pas bouger.
Bu berbat döngü böyle durmadan, durmadan hiç durmadan devam edecek!
Et tout ce cercle vicieux qui va continuer encore et encore!
Böyle düşünmeye devam edersen her şey beklediğin gibi olur.
Continue à penser ainsi et le pire finira par arriver.
Böyle üflemeye devam ederseniz sonunuz onun gibi olur.
- Il est votre avenir. Brûlez le joint par les deux bouts et vous finirez comme lui.
Takımınız bir oyuncuyu yakalarsa oyuncu artık takımınızda oynar. Birtakım tüm oyuncuları yakalar ya da birisi ciddi biçimde sakatlanırsa oyun biter. Oyun böyle devam eder.
Si votre équipe capture un joueur, ce joueur joue alors pour cette équipe, et cætera.
Böyle konuşmaya devam edersen geleceğinde Alzheimer görüyorum.
Continue ça, et tu auras Alzheimer.
Kalıtımsal bir şey. Nesillerdir böyle devam ediyor.
c'est héréditaire, et ça va de générations en générations.
Böyle zekileşmeye ve tuhaflaşmaya devam mı edeceksin?
Tu vas continuer à être de plus en plus intelligent et bizarre?
Böyle düşünmeye devam et, saçlarına erkenden aklar düşecek. Sanırım bir tane gördüm.
- Continue à penser comme ça et tu vas avoir les cheveux gris.
Eğer benimle böyle konuşmaya devam edersen, Ölüm ışını saçan gözlerimle seni kömüre çeviririm.
Continue sur ce ton et je te pulvérise de mon regard mortel.
Güzel, güzel. Böyle şeyler söylemeye devam et. Böylece kendimi onun kucağına atmam.
Bien, continue de me répéter ça, que je ne me jette pas à son cou.
Bir nedenden dolayı kurtulan bu görevi başaramazsa bir sonraki onun yerini alacak ve bu böyle devam edecek.
Et si le vainqueur devait échouer, le second prendra sa place, et ainsi de suite.
- Böyle vurmaya devam et.
- Continuez comme ça.
İşte böyle, yapıştırıcıyı karıştırmaya devam et, sürekli olarak karıstır.
Voilà, continue à mélanger la colle.
Sonra oradan kazandığımla bir yenisini açacağım ve bu böyle devam edecek.
Avec ce qu'elle rapporte, j'ouvre la suivante et ainsi de suite
Böyle zamanlarda yaşamaya devam etmek imkânsız gibi görünür... ve buzdolabındaki her şeyi yiyip bitirmek kaçınılmaz olur.
En de tels instants, continuer de vivre ensemble impossible... et manger tout le contenu de son frigo semble inévitable.
Beni böyle çıldırtıp kaçmaya devam edemezsin.
Tu peux pas continuer à me rendre fou comme ça et ensuite te sauver.
Çok doğru. Eğer böyle yaşayabiliyorsan devam et.
Si vous êtes bien comme ça, tant mieux.
Neyse, o puştu böyle iğnelemeye devam edersen... kendini takıma girmiş bil.
Continue à balancer des remarques caustiques à ce connard, et tu fais partie de l'èquipe, fiston.
- Böyle vurmaya devam et.
- Continuez comme ca.
Böyle yemekler yapmaya devam edersen, bırak bilim yapmayı, hareket bile edemez hale geleceğim.
Continue de cuisiner comme ça et je ne pourrai plus bouger ni travailler.
Böyle düşünmek ona devam etme gücü ve cesareti veriyor.
De penser ça lui donne la force et le courage de continuer.
böyle devam edemezsin 22
böyle devam edersen 16
böyle devam ederse 19
böyle devam edemeyiz 33
böyle devam edemem 21
devam et 5157
devam etmelisin 17
devam et bakalım 22
devam etmeliyiz 68
devam etsene 20
böyle devam edersen 16
böyle devam ederse 19
böyle devam edemeyiz 33
böyle devam edemem 21
devam et 5157
devam etmelisin 17
devam et bakalım 22
devam etmeliyiz 68
devam etsene 20
etkileyici 234
etrafta 23
etmez 34
etmiyorum 100
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etmiyor 21
etrafta kimse yok 27
etrafta 23
etmez 34
etmiyorum 100
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etmiyor 21
etrafta kimse yok 27