English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ D ] / Daha önce

Daha önce traduction Français

58,176 traduction parallèle
Daha önce de bir Sarı Koruyucu öldürmüştüm.
J'ai tué le Ranger Jaune... auparavant.
Ama insanlar çok daha önce vardı. Sarışın Harald'ın gazabından kaçıyorlardı.
Mais l'Homme arriva bien avant... pour fuir la tyrannie d'Harald Hårfagre.
Çilekli olanların tarihi daha önce geçiyor.
Aux fraises, c'est vite périmé.
Kulübem. Daha önce balıkçıydım.
C'est ma cabane... où dans ma vie précédente, j'étais pêcheur.
Daha önce yapmadığımız bir şey değil.
On a déjà fait ça.
O adı daha önce hiç sesli söylememiştim. Şimdi söyleyince aptalca geldi.
Dit à haute voix, comme ça, ça semble idiot.
Onları daha önce ödünç almıştım.
Je les emprunte parfois.
- Evet, bunu daha önce söylemiştin.
Vous vous répétez. Demande-lui.
Daha önce elbette takıntıları oldu ama bu Noel Baba'ya tuzak kurmaktan daha ciddi.
Il en a eu d'autres, mais ça va plus loin que piéger le père Noël.
Daha önce yapmalıydım.
J'aurais dû le faire plus tôt.
Daha önce birinin dünyadaki bütün veri akışlarını aynı anda daraltması durumunda neredeyse her şeyi çıkarımla anlamanın ve beklemenin mümkün olduğunu teorileştirmiştim.
J'ai supputé qu'en percevant chaque flux de données simultanément, on pourrait anticiper et déduire presque tout au monde.
Sana daha önce defalarca açıkladığımı sandığım gibi romantik ilişkiler diğer insanlar için tatmin edici olsa da...
Comme je te l'ai expliqué maintes fois, une relation amoureuse comble d'autres...
Bunu daha önce duymamıştım.
J'avais jamais entendu ça.
Buraya daha önce inmedin, değil mi?
T'es jamais venu?
Evet, bunlardan daha önce görmüştüm.
Oui. J'ai déjà vu ce modèle.
Daha önce kimse bana özel bir soru sormamıştı.
Personne ne l'a jamais fait.
Daha önce hiç bu kadar komiklik hissetmemiştim!
Je n'ai jamais ressenti autant d'humour!
Sana daha önce söylemeliydim.
J'aurais dû t'en parler avant.
Daha önce de anahtarlarımı kaybetmiştim.
J'ai déjà perdu mes clés.
Daha önce söyleme fırsatımın olmadığı sözler söyleyeceğim burada.
♪ l'm gonna say some words down here ♪ ♪ Je vais pouvoir utiliser des mots ♪ ♪ I haven t had the chance to say before ♪ ♪ Que je n'ai jamais eu la chance de pouvoir dire avant ♪
Böyle bir yer duymadım daha önce.
Jamais entendu parler.
Daha önce hiç kimsenin görmediği türden bir şeydi.
Personne n'a jamais vu ça avant.
Ama bunu daha önce denememiş miydin?
T'as pas déjà essayé?
Seni daha önce buralarda görmedim.
Je ne t'ai jamais vu par ici.
Daha önce olduğu gibi sadece konuşmak istediğini söyledi.
Il voulait juste parler. Comme la dernière fois.
- Daha önce hiç kahve içmedim.
- Je n'ai jamais bu de café.
Onu daha önce hiç görmedim.
Je n'ai jamais vu ça.
Bunu daha önce konuştuk.
On en a déjà discuté.
Emin olun, daha önce böyle bir şey görmediniz.
Je vous garantis que vous n'avez jamais rien vu de tel.
Bunu daha önce de gördüm.
Je les ai vu faire.
Bunu daha önce yaptın mı?
Tu as déjà fait ça?
Gittiğin yerde daha önce bulundum.
Je suis allé où tu vas.
Beni daha önce aramalıydın.
Tu aurais dû m'appeler plus tôt.
El daha önce buraya geldi.
La Main est déjà venue ici.
Buraya daha önce geldim.
J'ai déjà vécu ça.
Daha önce burada olduğum gibi mi?
Que je suis déjà venue ici?
elbette daha önce buraya geldiğini biliyorum.
je sais bien sûr que tu es déjà venue.
Zayıf kalmak şimdi, daha önce olmadığı kadar iyi bir fikirdir, değil mi.
Il faut que tu sois mince, plus que jamais. Tu veux un thé?
Daha önce insanlarla hiç iletişime geçmediler.
Ils n'ont jamais vu d'humains.
Daha önce hiç insan görmedi.
Il n'a jamais vu d'humain avant.
- Affedersiniz, daha önce tanışmış mıydık?
Pardon. On se connaît?
Daha önce hiç baloya gitmedim.
Je ne suis jamais allée à un bal.
Yani biraz karışık ama daha önce hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
C'est compliqué, mais je n'ai jamais été aussi heureuse.
Daha önce bunu deneyenlerin başına neler geldiğini hatırlatmama gerek var mı?
Dois-je te rappeler tous ceux qui ont tenté d'y aller?
- Ama seni daha önce hiç görmemiş...
Je t'ai jamais vue.
Yani Diane daha önce de Pinellas Country'e geldi?
Diane était donc déjà venue à Pinellas?
Ama nihayet dünyayı daha iyi bir yere dönüştürmek için değişime önce kendinden başlayan bir adam gördüm.
Mais j'ai enfin vu un homme qui, pour rendre le monde meilleur, s'est regardé, et a changé.
Nasıl ilerleyeceğimize karar vermeden önce daha çok bilgiye ihtiyacımız var.
Il faut en savoir plus avant de décider quoi faire.
Daha acil sorunların dururken neden 15 yıl önce olmuş olaylar hakkında - soru soruyorsun?
Pourquoi s'interroger sur des événements qui se sont déroulés il y a 15 ans quand vous avez des soucis plus urgents?
Ama 15 yıl önce olmuş, üstelik muhtemelen kazanamayacağın bir şey için savaştıkça daha da karanlık biri oluyorsun.
Mais plus tu lutteras contre ce qui s'est passé il y a 15 ans, un combat que tu ne pourras pas emporter, plus tu t'assombriras.
Daha 15 dakika önce.
Il y a 15 minutes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]