English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ D ] / Daha önce hiç olmamıştı

Daha önce hiç olmamıştı traduction Français

587 traduction parallèle
Daha önce hiç olmamıştı.
C'est la première fois.
Daha önce hiç olmamıştı.
C'est la première fois que ça m'arrive.
Daha önce hiç olmamıştı.
- Elle ne l'a jamais été avant.
Bak ne diyorum daha önce hiç olmamıştı.
Je le jure, croix de bois, croix de fer.
Olayın nasıl oluştuğundan emin değilim... aslına bakarsanız, bu otelde daha önce hiç olmamıştı... ve şu an nasıl çıktığından da emin değilim.
Je sais pas comment c'est arrivé, ça n'est jamais arrivé auparavant, et je sais pas comment ça a commencé.
Birden göğsüme korkunç ağrılar girdi. Daha önce hiç olmamıştı.
J'ai eu tout à coup une douleur au coeur comme je n'en avais jamais eu.
Daha önce hiç olmamıştı Bay Carnegie.
Ça n'était jamais arrivé.
Daha önce hiç olmamıştı, derdi. Sonuçta görüşmedik artık.
Selon lui ça ne lui était jamais arrivé avant... et en fin de compte on a cessé de se voir.
Daha önce hiç hırsızlık olmamıştı.
Nous n'avions pas de voleurs jusqu'à présent.
Ama ben bu tür şeylerde daha önce hiç bu denli ciddi olmamıştım.
Mais je n'ai jamais été sérieux à propos de cela auparavant.
- Daha önce hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
- Je n'ai jamais été aussi ravi.
Daha önce hiç üzgün olmamıştım.
Je n'avais jamais été malheureux auparavant.
Daha önce hiç hasta olmamıştı.
Il ne l'avait jamais été avant.
Daha önce hiç aşık olmamıştı.
Il n'avait jamais été amoureux.
Daha önce hiç bu kadar iltifat konusu olmamıştım.
Je n'ai jamais été soumise à autant de charme auparavant.
Daha önce hiç böyle olmamıştım.
Je n'ai jamais été comme ça avant.
Josh, daha önce hiç böyle olmamıştım. Daha önce hiç olmamış mıydı?
C'est la première fois que ça m'arrive.
Daha önce hiç böyle olmamıştım.
Mais ceci est pire.
Hayatımda daha önce hiç bu kadar ciddi olmamıştım ama şimdi ciddiyim.
Je n'ai jamais été aussi sérieux.
Bu sana daha önce hiç engel olmamıştı.
Ça ne t'arrêtait pas avant.
Daha önce bir sirkle hiç işim olmamıştı.
Que sais-je encore? J'ignore le cirque.
Daha önce hiç böyle bir durumda olmamıştım ve bir daha asla olmayacağım!
Je ne m'étais jamais trouvé dans une telle situation... et on ne m'y prendra plus. Mais à quoi bon nous engueuler?
Roma İmparatorluğu daha önce hiç bu kadar zayıf olmamıştı.
L'Empire romain est faible.
Bu daha önce hiç olmamıştı.
Ça n'est jamais arrivé.
Derler ki, daha önce HİÇ BİR özgür adam bu kadar AZ kişiye bu kadar çok şey borçlu olmamıştı.
Il est dit que jamais un si petit nombre d'hommes n'a fait autant au nom de la liberté.
Daha önce hiç bukadar mutlu olmamıştım
Je n " ai jamais été aussi heureuse.
Daha önce hiç kendime ait böyle bir odam olmamıştı.
C'est la première fois que j'ai une chambre pour moi toute seule.
- Daha önce hiç olmamıştı.
C'est une vieille amie.
Daha önce hiç böyle bir iş yapmadın çünkü hiç böyle bir işin olmamıştı işte bu yüzden bu işi sen yapacaksın Jackie. Bunu da yanında götürüyorsun.
T'as jamais fait ça parce que t'as pas le cran, c'est pour ça que tu vas faire ce coup-là, et t'en sortir.
Daha önce böyle bir şey hiç olmamıştı.
Il ne nous est jamais rien arrivé auparavant.
Ben de daha önce hiç bu kadar fakir olmamıştım.
Je n'ai jamais été aussi pauvre auparavant.
Roma, bundan daha önce hiç bu kadar güçlü ve büyük olmamıştı.
"Jamais Rome n'a été plus grande ou plus forte qu'aujourd'hui."
Daha önce hiç böyle mutlu olmamıştım.
Je n'ai jamais été aussi heureuse.
Daha önce hiç görünmez olmamıştım.
Je n'ai jamais été invisible avant.
Daha önce hiç bu kadar memnun olmamıştık. Hiç.
Nous n'avons encore jamais été aussi satisfaits.
Kara kıtadan daha önce hiç misafir ağırlama şansım olmamıştı.
Jamais encore je n'avais eu l'occasion de recevoir des personnes du continent africain.
Daha önce hiç kimseye aşık olmamıştım.
Je n'ai jamais aimé que Linda.
Büroda daha önce hiç kaçık bir polis olmamıştı. Barto.
Le BIC n'avait jamais eu de flic taré avant.
Daha önce hiç rahip olmamıştım.
Je n'ai jamais été prêtre.
Ama buralarda daha önce hiç bu tür sorunlarımız olmamıştı.
On n'a jamais eu ce genre de problème ici.
Amanın aman Daha önce hiç cinayet vakamız olmamıştı.
Saperlipopette! On n'a jamais eu de meurtre.
Sanmam. Daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı.
Non, ça ne m'est encore jamais arrivé.
Daha önce hiç böyle bir şey olmamıştı.
Ça n'était jamais arrivé.
Daha önce burada kalan yeni evlilerimiz hiç olmamıştı.
Nous n'avons encore jamais hébergé de jeunes mariés.
Daha önce hiç bu kadar zengin olmamıştık, tamam mı?
On n'avaitjamais été aussi riches.
Kariyerimde daha önce hiç böyle bir... karmaşa olmamıştı... ve artık herşey hallolduğuna göre... eski halime geri dönebilirim.
Je tiens à préciser que cela ne m'était jamais arrivé auparavant, et maintenant que tout est éclairci, tout ira pour le mieux ".
Ailemden hiç kimsenin daha önce kendine ait bir evi olmamıştı.
Personne dans notre famille n'a jamais eu sa propre maison.
Daha önce hiç Bayan Lily gibi bir kadına aşık olmamıştı ki.
Il a jamais été aussi amoureux.
Hepsi çok karmaşık, daha önce hiç böyle olmamıştı.
Ça ne m'était jamais arrivé, je n'y comprends rien.
Ama daha önce de öğretmenlik yaptın ve hiç böyle bir şey olmamıştı.
Mais ça ne t'était jamais arrivé!
Daha önce hiç bir erkeğe aşık olmamıştım.
J'ai jamais aimé un gars.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]