Diye soruyor traduction Français
517 traduction parallèle
Denize açilacak miyiz diye soruyor.
Savoir si on voulait toujours aller en voilier.
Bekleyip güneş doğduktan sonra gidebilir misiniz diye soruyor.
Il veut que je vous demande si vous pouvez attendre le lever du jour.
Müfettiş Lohmann hastaneleri araştırdınız mı diye soruyor.
M. Lohmann demande si les hôpitaux...
Yakalanırsan bir ödül var mı diye soruyor.
Il demande s'il y a une récompense pour votre capture.
Annem sınıfınızda yeni bir çocuğa yer var mı diye soruyor. Hayır. Git buradan.
Vous prendriez un nouveau dans votre classe?
- Aç mısın diye soruyor.
oui, oui! Elle demande si t'as faim.
- Ondan hoşlandın mı diye soruyor.
- Elle me demande si je l'apprécie.
Gömlekleriniz kolalansın mı diye soruyor.
Voulez-vous de l'amidon dans vos chemises?
"Hala gitmedin mi" diye soruyor.
"Pas encore partie?"
"Bayan Peaches La Tour, benimle evlenir misiniz?" diye soruyor.
Il dit : "Mlle La Tour, voulez-vous m'épouser?"
Annem gelecek haftasonu onlara gidecek miyiz diye soruyor. Onun doğumgünü.
Maman nous invite dans 15 jours pour son anniversaire.
Ve dönmeye karar verdiğinde, masum bir sesle "Sizi buraya ne attı, bayım?" diye soruyor. Ben asla gitmedim.
Desdémone, cet homme les bras chargés de fleurs, que tu es partie?
- Doğru mu diye soruyor.
- II veut savoir si c'est vrai.
Harvey burada mı diye soruyor.
Il veut savoir si Harvey est là.
Kamalı pim defolu olabilir mi diye soruyor?
La goupille n'aurait-elle pas pu être défectueuse?
Arkadaşlar yapabileceğimiz bir şey var mı diye soruyor.
Les garçons se demandaient si on pouvait faire autre chose.
O hayatta ve bana mutlu muyum diye soruyor?
Il est vivant et on me demande si je suis contente!
Karısının poliçesinden ne kadar çekebilirmiş diye soruyor.
Il demande un prêt sur la police de sa femme.
Sana bu ilk evliliğin mi diye soruyor.
II te demande si c'est la première fois que tu te maries?
Çünkü adam tüm denizleri dolaşıyor ve her tanıştığı kadına "Altı ay sonra nerede olacaksın?" diye soruyor.
- Parce qu'il parcourt les océans, et à chaque femme qu'il rencontre, il dit : "Où serez-vous dans six mois?"
Doların üstündeki kartal tanrılarımızdan biri mi diye soruyor.
Elle demande si l ´ aigle sur le dollar est un de nos Dieux.
"Kalkınma nedir?" diye soruyor.
Il demande ce qu ´ est le progrès.
Annem vitamin haplarını alıyor musun diye soruyor.
Ma mère veut savoir si je prends mes vitamines.
"Ne yapıyorsun?" diye soruyor. "Büyük bir otelim var." diyorum. Önemli kişi. "Sana bir teklifim var." diyorum.
Je dis : "J'ai un grand hôtel et j'ai une proposition."
Bu, tanrılarının bir tapınağı mı, diye soruyor.
- Il demande si c'était un temple religieux.
O konuşan kim diye soruyor.
Elle demande qui le dit?
Neyse, Lolita'yla Kenny de gelir mi diye soruyor.
Elle voudrait inviter Lolita et Kenny.
"Bu gece yine gelecek mi?" diye soruyor.
Il demande si le monstre reviendra ce soir?
Sonra kız : "Beni ısırmanın amacı nedir?" diye soruyor.
Elle a dit. "Pourquoi me pincez-vous"?
Kararını verdin mi diye soruyor.
Il demande si tu as réfléchi.
- "Var mı?" diye soruyor!
- "Ça l'est?", qu'il demande!
Başka bir şey ister misin diye soruyor.
Tu veux autre chose?
- Annen, güzel mi diye soruyor.
Ta mère dit, "Est-ce qu'elle est jolie?" - Oui, elle est très jolie.
Annen, kaç yaşında diye soruyor.
Quoi? Ta mère dit, "Quel âge a-t-elle, fils?"
Rüzgar "Ne zaman" diye soruyor Rüzgar "Yakında" diye yanıtlıyor
Le vent dit : "Quand?" Le vent dit : "Bientôt"
Elisaveta Mikhailovna, onunla gelecek misiniz diye soruyor?
EIisavéta MikhaïIovna vous demande.
Mike, tamir etmek için mesaiye kalması gerekiyor mu diye soruyor.
Mike demande s'il doit faire des heures sup pour la réparer.
Sıraya gireceksek neden "sadece iki mi" diye soruyor?
II demande si nous sommes deux, alors qu'iI faut faire Ia queue!
Hey Johnny, annem yumurta ister misin diye soruyor?
Hé, Johnny. Maman demande si tu veux un œuf.
İş var mı diye soruyor.
Il dit qu'il demande du travail.
Maaş konusunda biraz daha titiz davranabilir misiniz diye soruyor.
Il voudrait savoir si vous pouvez faire en sorte qu'ils soient payés rapidement.
Yumuşakçalar belgeseli ister miyiz diye soruyor.
Il demande si on veut un film sur les mollusques.
İşiniz ne zaman biter diye soruyor.
A quelle heure vous aurez fini?
Bay Jordan, müsait misiniz diye soruyor.
Je pense.
Bayan Carlisle, yemekte kaç kişiyiz, diye soruyor.
- Excusez-moi. - Oui Sydney?
Herkes ablamın ne diye grev yaptığını soruyor.
Tout le monde me demande pourquoi ma sœur fait la grève.
Tony için gerçekten üzülüyorum. Rheba yemek isteyen yok mu diye soruyor.
Je suis vraiment malheureux pour Tony.
"Neden?" diye soruyor.
- Il aimerait comprendre.
"Kimse var mı" diye soruyor.
J'ai bien un cousin...
- Size eşi olmasını ister misiniz diye mi soruyor? - Evet.
- II demande votre main?
Çocuklar soruyor, Sıcak Dudak yatakta nasılmış diye. Yoksa o...
Les gars m'ont demandé de vous demander si Lèvres-en-feu est une affaire.