English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ D ] / Doktor bey

Doktor bey traduction Français

474 traduction parallèle
Doktor Bey!
Docteur!
Kalbim buna dayanamaz Doktor Bey.
Mon cœur ne le supportera pas, Herr Doctor.
- Doğru bildiniz, Doktor Bey.
- C'est exact, Docteur.
Hasta hazır Doktor Bey.
Il est prêt, docteur.
Tünaydın doktor bey.
- Bon après-midi, docteur.
- Günaydın doktor bey.
- Bonjour, Docteur.
Ne düşünüyorsun doktor bey?
Qu'en pensez-vous?
- Nasılsınız doktor bey? Memnun oldum. Teşekkür ederim ben de.
Comment allez-vous?
Korkacak bir şeyimiz yok doktor bey. Gizlice hayatımızı araştıranlar haricinde.
Nous n'avons rien à craindre... sauf les curieux.
- Şeyi yani- - - O kadar da alçak gönüllü olmayın doktor bey.
Ne vous sous-estimez pas.
Üzgünüm doktor bey ama size kötü bir haberim var.
Désolé, doc, mais j'ai de mauvaises nouvelles.
Çok üzgünüm doktor bey ama...
Je suis vraiment désolé, mais...
Gördünüz, Doktor bey şuan uyuyor.
Le docteur fait un somme.
Dün, gece yarısı cezaevindeki idamı da Doktor Bey gerçekletirdi.
Tard hier, il y a eu une exécution à la prison et il est le médecin officiant.
- Omzumda, Doktor Bey.
- C'est mon épaule, docteur.
- Günaydın, Doktor Bey.
- Bonjour, docteur.
Bay Pelletti, Doktor Bey şimdi size bakacak.
M. Pelletti, le docteur va vous recevoir maintenant.
- Fakat, Doktor Bey...
- Mais, docteur...
Pekala, Doktor Bey.
D'accord, docteur.
Tamam o zaman Doktor Bey.
D'accord.
- Doktor Bey, emin misiniz?
- Vous en êtes sûr?
- Doktor Bey, onunla ilk kez Chicago'da karşılaşmıştım.
Je l'ai rencontrée à Chicago.
Tesadüf değildi Doktor Bey.
Ce n'était pas pur hasard.
Nereyi imzalayacağım Doktor Bey?
Où dois-je signer?
- 23, Doktor Bey.
23, Docteur.
- Tabii, Doktor Bey. Korkmayın Bayan Cunningham.
N'ayez pas peur.
Hayır, Doktor Bey. Üzgünüm ama pek vakit bulamadım.
Désolée, mais je n'ai pas eu le temps.
Tüm bunların yanı sıra burayı idare etmekle görevli olduğumu biliyorum Doktor Bey ama ne kadar hastamız ve onlarla ilgilenecek ne kadar hemşiremiz olduğunu size söylememe gerek yok.
Je sais que je dois tout superviser. Mais nous sommes surchargées.
Üzgünüm Doktor Bey.
Je ne vois pas.
Söyledim Doktor Bey.
Mais oui.
- Ofisime kahve gönderin. - Tabii Doktor Bey.
Faites-moi porter du café.
- Virginia Cunningham, Doktor Bey.
- Mme Cunningham.
- Tabii Doktor Bey. Bundan biraz içmenizi istiyorum. Size çok iyi gelecek.
Faites-moi plaisir, buvez.
- Merhaba Doktor Bey.
- Bonjour, Docteur.
Bu mantıklı mı Doktor Bey?
Comprenez-vous?
Sanırım öyle. Gidebilir miyim, Doktor Bey?
Je peux partir?
- Doktor Bey her gün bir saat boyunca yazabileceğini söyledi.
Vous pouvez écrire. Pourquoi?
Özür dilerim Doktor Bey. Sanırım 1'e uygun değildim.
Je n'étais pas digne de la 1.
- Ama Doktor Bey, aldığımız direktifler...
Mais, Docteur, les ordres de la 1...
Doktor Bey, niye böyle yapıyorum?
Dites-moi pourquoi j'agis ainsi?
Ama neden, Doktor Bey? Neden iyileşiyorum? Neden hastalandığımı bilmem gerektiği için mi?
Parce que je sais ce qui me rendait malade?
- İyi akşamlar Bayan Sherman. Doktor bey, şartlı tahliye olabilir miyim?
Puis-je vous parler?
- Merhaba, merhaba. Merhaba, Doktor Bey. - Nasılsınız Bayan Newman?
- Vous amusez-vous?
Sizi görmek isteyen bir bey var doktor, adı Bay Marsen.
Un monsieur veut vous voir, Docteur, un M. Marsen.
- Güle güle doktor bey.
Au revoir.
Yine de işimize yaradı doktor bey.
Quoi qu'il en soit, merci.
- Peki Doktor Bey.
Oui, Docteur.
Gerisi biliyorsunuz Doktor Bey.
Vous connaissez la suite.
Teşekkür ederim Doktor Bey.
Merci, Docteur.
- Tabii Doktor Bey.
A demain.
- Merhaba Bayan Cunningham. - Merhaba Doktor Bey.
On s'amuse?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]