Düşünceler traduction Français
936 traduction parallèle
Temiz olmak istiyorum, sadece davranışlarımda değil, aynı zamanda içimdeki düşünceler ve arzularda da.
Je veux être propre, aussi bien en pensées et en désirs qu'en actions.
Fakat hepsini unuttum çünkü o düşünceler bana göre değildi.
Mais ça m'a passé, parce que ce n'est pas moi.
Eskimiş düşünceler dünyası.
Le monde des idées démodées.
Ne saçma düşünceler.
Quelle idée.
Ama madam bütün samimiyetimle aklımdan hiç böyle düşünceler geçmedi.
Vraiment, madame, aucune autre pensée ne m'a traversé l'esprit.
Sanırım bu kadın öğrenildiğinde, Hammond'a karşı düşünceler değişecek.
Elle lui a été fatale.
- Bunlar ahlaksız düşünceler Evime fotoğraf makinesi ile gelmek, ha?
C ´ est ignoble! Il n ´ y a plus de vie privée!
Kalbimizdeki saflık ve aklımızdaki dürüst düşünceler bizi şeytanın ahlaksızlığından koruyacaktır.
D'un cœur pur et d'un esprit sain... nous nous armons irréductiblement contre le mal.
Kanlı bir sorunun olduğu yerde... En derin ırkçı iç güdüleri tarafından yönetilen birisinin olduğu yerde... diğer bütün düşünceler bir kenara kaldırılır.
Dès qu'il s'agit du sang, dès que ça touche à l'instinct racial, toute autre considération doit être balayée.
Bunlar korkunç düşünceler bayan Agatha!
Ces théories m'épouvantent.
Ama ruhu karanlık düşünceler ve günahlarla dolu olan zavallılar... Öğle güneşi altında bile karanlığı yaşarlar.
Mais l'être mauvais dont l'âme n'abrite que de noirs desseins doit rester dans le noir.
Neden yeni yerler, insanlar, düşünceler aramayı sürdürüyorsun?
Pourquoi cherchez-vous toujours "autre chose"?
Hayatımda böylesi hatları belirsiz düşünceler görmedim.
Jamais je n'ai Entendu discours aussi confus.
Bakışlarında harika düşünceler var.
Il y a de merveilleuses pensées dans son regard.
Kötü, karanlık düşünceler. "Ölüm ya da mezarlık" gibi. "Zafer nerede?"
De folles pensées existentielles sur la mort et sur le courage de la victoire.
Senin ince endamını sevdim Derin düşünceler kayboldu, Gülüşün dalgın ve istekli
Je fus envoûté par ta fine silhouette, par ton air pensif, ton regard, tandis que ton rire triste et éclatant
Aklına düşünceler geliyor. Geçmişe gidiyorsun.
Vous retrouvez votre passé.
- Kafana saçma düşünceler sokma.
- Tu es une fantaisiste.
Kim ne derse desin, onlara bu aptalca düşünceler için yeterli neden verdin. - Teşekkürler mareşal.
En tout cas, vous venez de prouver à celui qui l'a dit combien il était stupide.
Çok asilce düşünceler.
Des sentiments élevés.
Bazen, kötü düşüncelerim olursa... Yanlış düşünceler, seninkiler gibi.
Parfois, quand je pense à des choses... auxquelles je ne devrais pas, tout comme vous.
Ve aklına saçma sapan düşünceler getirme olur mu?
Et ne te fais pas d'idées!
Bir süredir birbiriyle çatışan duygular, düşünceler içindeyim.
Des sentiments nouveaux me contrarient.
Sevgili Miss Frances, hayatım, kariyerim keşfettiğim gerçekler doğrultusunda kuruludur asla arzulu düşünceler üstüne değil.
Ma chère Mlle Frances, ma vie, ma carrière ont été bâties en faisant face aux difficultés qui surviennent, jamais en faisant des vœux pieux.
Art rüyasında onun panter olduğunu gördü. Siyah olduğuna dair düşünceler var.
Art a rêvé que c'était une panthère et qu'elle pourrait être noire.
Aklımdan hızla geçen nahoş düşünceler sayesinde en başa döndüm.
Je me suis mis à repenser à cette histoire malgré moi.
Tekrar fiziksel bir şok yaşayana kadar bekleyelim bakalım. Bu onun bilinçaltı dediğimiz düşünceler yığınını altüst edecektir.
Attendez seulement qu'il reçoive un choc psychique capable de bouleverser son subconscient.
Sammy, aklına böyle kötü düşünceler getirme.
Sammy, tu n'as jamais eu de pensée plus horrible.
Düşünceler yorar seni.
Les pensées t'épuisent.
Bütün düşünceler yorucu değildir.
Et toutes les pensées ne sont pas fatiguantes.
Bir daha hasis düşünceler yok.
Ne m'en veux pas.
Yüzlerce yıldır, kirli düşünceler ve kirli işler bu duvarların içinde işlendi.
Depuis des centaines d'années, des actes épouvantables sont perpétrés entre ces murs.
Bir düşüncem yok, efendim. Düşünceler ticarette iyi değildir.
Aucune opinion. les opinions, c'est mauvais pour le commerce.
Herkesin sadece nazik hoşgörülü, cömert düşünceler içinde olduğu günler.
Chacun est... gai, heureux, a des pensées généreuses.
Farklı düşünceler yaşadım.
Je n'étais plus sûr de vouloir me venger.
Hayır, aklıma yeni düşünceler gelmiyor artık. Sadece anılar geliyor.
Je n'ai que de la mémoire.
Kendini asmış demek. Böyle düşünceler niye olur bilirim...
Quelle idée de se pendre!
Bu yabancı düşünceler ister sarsıcı bir tecrübeyi takiben kendi kendine telkin gibi hastanın kendi zihninden veya hipnoz gibi farklı telkin yöntemleriyle veya atalarımızın sandığı gibi Şeytan'ın kendinden kaynaklansın göreceli olarak önemsizdir.
Que ces idées étrangères apparaissent chez le sujet par auto-suggestion à la suite d'un choc traumatique ou par hétéro-suggestion, comme dans l'hypnose, ou par le diable lui-même, comme le croyaient nos aïeux, n'a qu'une importance relative.
Bu bilinçsiz düşünceler bozulmuş bir zihnin çılgın ürünleri mi yoksa bağlantılarını henüz keşfetmediğimiz bir mantık zinciriyle travmaya mı bağlı?
Sont-elles le produit extravaguant d'un esprit détraqué? Ou sont-elles liées au traumatisme par un enchainement logique qui reste à découvrir?
Düşünceler kutsaldır.
- Les pensées sont sacrées! - Tu vois.
Papaz onlara "ahlaksız düşünceler" derdi.
Des mauvaises pensées, comme disait l'aumônier...
DÜNYA Şimdi, öncelikle evlat kafandan bütün bu ortaçağ düşüncelerini çıkarmalıyız. Yeni düşünceler için yolun açılması.
En premier lieu, il faut te sortir de la tête toutes ces idées moyenâgeuses et faire de la place pour de nouvelles idées.
O halde tam bir düşünceler bulutu içerisinde buradan ayrılıyorum. Ve yanımda sadece sizin iyi bir insan olduğunuz düşüncesi ile.
Je repars dans un nuage d'hébétement... avec la seule intuition... que vous êtes un type bien.
Düşünce açısından ne kadar ilerlersek o kadar da cesur olmalıyız gerçekleri düşünmek için çünkü düşünceler bize gerçeğin özünü verir ve gerçek, mühim olan tek şeydir.
En ce qui concerne la pensée, il nous faut beaucoup de courage pour oser penser juste. Ce sont les pensées justes qui nous mènent à la vérité. Cette vérité dont la valeur est inestimable.
Evet, görünüşe bakılırsa kafasına düşünceler sokmuş.
On dirait qu'il lui a bourré le mou
İnsanların yüreklerinden taşan en asil düşünceler... bu dilin olağanüstü, yaratıcı ve müzikal... seslerinin oluşturduğu bütünün içinde.
Tous les trésors de la pensée et du cœur humain sont contenus dans son exceptionnel, fantastique... et harmonieux mélange de sons.
Bilgelik dökülecek ağzımdan, içimdeki düşünceler anlayış sağlayacak.
Que les mots de mes lèvres et les pensées de mon cœur ne T'offensent jamais, Seigneur, ma force et mon salut.
Benimkinden daha genç bir kuşağın yüreğinin yanında... ısınma ayrıcalığına eriştim, bu sayede kendi düşüncelerimden... daha yeni, daha farklı... ve muhtemelen içimizden bazılarına hala tuhaf gelecek düşünceler edindim.
J'ai eu le privilège de me réchauffer au sein d'une génération plus jeune que la mienne, aux idées plus modernes, différentes, et peut-être toujours étrangères à certains d'entre nous.
- Neyle ilgili düşünceler
- Pourquoi?
Bu tür düşünceler beni iğrendiriyor.
Cela m'écœure.
Düşüncelerini aç ve düşünceler ve seslerin içeri akmasına izin ver.
A la révolution!
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşüneceğim 105
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşüneceğim 105
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47