Düşünüyordum traduction Français
14,760 traduction parallèle
Beni odaya sürerlerken seni düşünüyordum.
Quand ils m'ont... emmené dans la chambre, je pensais à toi.
Nairobi yüzünden hala kuyruk acısı çektiğinizi düşünüyordum.
Je pensais que vous étiez toujours en colère pour Nairobi.
- Düşünüyordum da belki daha gizli bir yaklaşım denemeliyiz.
- Je pensais que peut-être nous pouvons essayer une approche furtive.
Senin şu YTÖE teorini düşünüyordum.
- J'ai pensé à ta théorie sur l'ATCU.
Evet, seninle birlikte onu da alırım diye düşünüyordum.
Carl : Ouais, je pensais que tu pourrais le prendre avec toi.
- Hiç olmadığım kadar mantıklı düşünüyordum. Tüm o şeyleri söylediğimde.
J'étais aussi saine d'esprit que je pourrais l'être... quand j'ai dit toute ces choses.
Bunu söylemenin bir yolunu düşünüyordum. Çünkü senden özür dilemek istiyorum.
J'ai essayé de trouver quoi dire, car je veux m'excuser... auprès de toi.
Büyükannemi çok düşünüyordum ve ağlarken odanın içinde aniden parlak bir ışık ortaya çıktı.
J'étais très triste. Je pensais tant à elle. Je pleurais, quand, soudain, la pièce devint très claire.
- Sadece sesli düşünüyordum.
- Je pensais à voix haute.
Aslına bakarsan buraya son gelişimi düşünüyordum.
En réalité, je pensais à la dernière fois où j'étais ici.
Ama üstesinden gelmeyi başardım çünkü dediğim gibi müvekkilimizi düşünüyordum.
Mais ensuite j'ai arrêté, parce que comme je l'ai dit, le client passe en premier.
Kafamda bir sürü senaryo yaratmıştım. Tanıştığımızda nasıl olurdu diye düşünüyordum.
Tu sais, j'ai réfléchi à des dizaines de scénarios dans ma tête, à comment ça serait quand enfin on se rencontrerait.
Teknolojik aletlerinizden birini alıp birkaç gün kullandıktan sonra iade etmeyi düşünüyordum.
J'espérais pouvoir vous pren... emprunter un gadget. Juste pour quelques jours. Je vous le ramènerai.
Gizli kimlikteyken birkaç taktik uygulamayı düşünüyordum.
Hé, tu sais quoi? J'ai mis au point une petite tactique histoire de passer inaperçu.
Ben de düşünüyordum ki, gelecek sefer onunla konuşmayı denediğimde siz de orada olabilseydiniz...
Et je me disais que si vous pouviez être présent la prochaine fois que j'essaierai de lui parler...
Dinle, ben arkadaş olarak vakit geçirdiğimizi düşünüyordum.
Je pensais que nous passions juste du temps ensemble en tant... qu'amis.
Kanka, düşünüyordum da.
Je pensais à quelque chose.
Ne zaman başladığımızı düşünüyordum.
Je pensais juste à quand on a commencé.
Durumunu öğrendikten sonra sana bir şans daha vermeyi düşünüyordum çünkü.
En fait, j'étais en train de me dire que je pourrais te donner une nouvelle chance après avoir appris la nouvelle.
Ama bir süredir düşünüyordum.
Je ne veux pas aller en Tchétchénie.
Son sayfaya "Son" yazmayı düşünüyordum.
Je pensais ajouter "Fin" sur la dernière page.
Sadece süs olduğunu düşünüyordum.
J'ai toujours pensé qu'il était décoratif.
Evet, ben de tam neden birkaç gün izin alıp benimle birlikte ejderha üssünü görmeye gelmiyorsun diye düşünüyordum?
Qu'est-ce que tu dirais de prendre des congés pour venir voir notre base?
Ben de bunu düşünüyordum Fishlegs.
J'y ai réfléchi, Varek.
Lil, düşünüyordum da...
Hey, Lil, Je pensais que...
Seni en başta ne için aradığımı söyleyişini ve durumla nasıl başa çıktığını düşünüyordum da.
Je pensais à ce que tu as dit par rapport à la véritable raison de mon appel et de comment tu l'as géré.
Aslında, bütün arkadaşlarının öldüğünü düşünüyordum.
En fait, je suppose juste que c'est qu'ils sont tous morts.
Ben daha çok, cep telefonu operatörünü kendin seçmeyi falan düşünüyordum.
Je pensais plutôt a quelque chose comme choisir sa propre coque de téléphone
- Senden nefret ediyorum ve arkadaşın Grace'i düşünüyordum!
Je te déteste, et je pensais à ta copine Grace!
Bunun sadece benim olayım olduğunu düşünüyordum.
J'avais plutôt l'intention de faire de ce parc mon projet perso.
Sadece beni mutlu eden şeyleri düşünüyordum da beni mutlu ettiğini bilmeni istedim.
J'ai juste réfléchi à ce qui me rendait heureux, et apprendre à te connaitre l'est.
Birçok şey düşünüyordum.
Je pensais à beaucoup de choses.
New York'taydım ama Los Angeles'a taşınmayı düşünüyordum çünkü tam bir plaj kızıyım.
J'étais à New York, et je voulais déménager à Los Angeles car j'aime la plage.
- Gelmeyeceğini düşünüyordum.
J'ai cru que vous ne viendriez pas alors...
Birkaç yıl öncesine gidersek, aslında hastane yönetimini düşünüyordum ama bürokratik işlemlere alerjim olduğu ortaya çıktı.
J'ai bien pensé à la Gestion hospitalière, mais je suis allergique à la paperasse.
- Düşünüyordum da...
- je pensais que...
DNA dizi incelemesi biraz zaman alacaktır, ben de beklerken margaritaları düşünüyordum.
Il faudra au séquenceur ADN un peu de temps donc je pensais à des margaritas en attendant.
- Düşünüyordum da.
J'étais juste entrain de penser.
Ulusun Pelikanlarının atom bombası taşıdığını düşünüyordum.
Les Pélicans du Commonwealth transportent des têtes nucléaires.
Düşünüyordum da hayatım boyunca farklı hissettiğim her an bende bir sorun var diye düşündüm.
Je pensais juste... tous les moments de ma vie où je me sentais différent, comme quelque chose clochait avec moi.
En kötüsü bununla Castle olmadan yüzleşeceğimi düşünüyordum.
La pire chose que je pensais devoir affronter était de bosser sans Castle.
Onu bir daha hiç görmeyeceğimi düşünüyordum.
Je pensais que je ne le reverrais jamais.
Sonunda hepsini geride bıraktığımı düşünüyordum?
Je pensais que tout cela serait enfin derrière moi.
Biliyor musunuz, başladığım ilk bir kaç gün, kafamı evrak işlerinden kaldıramayacağımı düşünüyordum, ama çok daha fazlası oldu.
Vous savez, je pensais passer mes premiers jours ici avec ma tête enterrée dans la paperasse. Mais ce fut pas trop ça. Um...
Onlarla nasıl başa çıkacağımı düşünüyordum.
J'ai essayé de trouver comment les gérer.
10 yıl önce Singh ile yaptığımız, büyük uyuşturucu baskınını düşünüyordum.
Je pensais à une grosse saisie de drogue que Singh et moi avons faite il y a environ 10 ans.
Kendimi düşünüyordum.
J'ai été égoïste.
Düşünüyordum da onu geri almama yardım eder misin?
Donc je pensais, pourquoi tu ne m'aide pas la récupérer?
Sadece onları yakar diye düşünüyordum.
Je pensais juste qu'on allait les brûler.
Kafanı dinlemeye ihtiyacın olduğunu biliyorum, Jack ama eninde sonunda eve geleceğini düşünüyordum.
Je sais que vous avez besoin d'espace, Jack, mais je sorte de finalement pensé que vous viendriez maison.
Bazı e-postaları yok edeceklerini bilmiyordum ama edebileceklerini düşünüyordum ve evet istediğimi elde ettim ama düşündüğün şeyi değil.
et je vais en tirer quelque chose, mais ce n'est pas ce que tu penses.
düşünüyordum da 309
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşüneceğim 105
düşünceler 16
düşünmek 24
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşüneceğim 105
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35