Endiseleniyorum traduction Français
3,357 traduction parallèle
Senin için endişeleniyorum.
Je me fais du soucis pour toi.
- Onun için endişeleniyorum.
Je suis un peu inquiet pour elle.
Reid için endişeleniyorum.
Je suis inquiète pour Reid.
Ama ben çok endişeleniyorum.
Mais je suis tellement inquiète.
Gireceğimiz çatışma için endişeleniyorum.
Je ne cherche qu'à me préparer au combat.
Sadece senin için endişeleniyorum, bilirsin.
Je m'inquiète juste pour toi, tu sais?
Saplanacak diye endişeleniyorum. Bir dönem süresince.
Je suis inquiet qu'il reste coincé.
- Evet, senin için endişeleniyorum.
- Oui, je m'inquiète pour toi.
Çünkü senin için endişeleniyorum.
Parce que je me suis inquiétée pour toi.
Orada ne olduğunu gördüm ve aynısını burada da yapacak diye endişeleniyorum.
J'ai vu ce qui s'est passé et je crains qu'il ne recommence ici.
Hannah, senin için endişeleniyorum.
Hannah, je me fais du souci pour toi.
Onun için endişeleniyorum.
Je m'inquiète pour elle.
Babam için endişeleniyorum Jen.
Je me fais du souci pour mon père, Jen.
Endişeleniyorum.
Je m'inquiète.
Bir şey söylemememi istedi. Sana söylediğim için bombok hissediyorum ama onun için endişeleniyorum.
mais elle m'inquiète.
Ağabeyin hakkında endişeleniyorum.
Votre frère m'inquiète.
Kendini kaybetmenden endişeleniyorum.
J'ai peur que tu pètes encore les plombs.
Manny için endişeleniyorum.
je suis inquiet pour Manny
Kaptan ve aldığı kararlardan dolayı endişeleniyorum.
Je suis inquiet à propos du capitaine et des décisions qu'il prend.
Marty, senin için endişeleniyorum.
Marty, je suis inquiet pour toi.
Patronum hakkında endişeleniyorum.
Je suis inquiète à propos de mon patron...
Ben endişeleniyorum.
Je suis inquièt ( e ) à propos de ça.
Onun için endişeleniyorum.
Je m'inquiète vraiment pour lui.
- Onun için endişeleniyorum.
- Je m'inquiète pour lui.
Terapistin olarak, kariyerin için endişeleniyorum.
En tant que ton thérapeute je me préoccupe de ta carrière.
Aslında daha çok, birinin onu kiralayıp çökertmesinden endişeleniyorum. Ama bir şey yapmam lazım.
En fait, je suis plus inquiet que quelqu'un qui va le louer et le bousiller.
Senin hakkında endişeleniyorum.
Tu m'inquiètes.
Evet ama bu yüzden gözden kaçırdığımız bir şey olabileceğinden endişeleniyorum.
Oui. Mais je suis inquiet nous avons dû oublier quelque chose à cause de ça.
- Biliyorum ve senin için endişeleniyorum.
Je sais, et je m'inquiète pour toi.
Evet, endişeleniyorum biraz.
Ouais, je suis un peu inquiet pour toi.
Senin adına endişeleniyorum.
Je suis inquiet pour vous.
Açıkçası, biraz endişeleniyorum.
Honnêtement, je suis un peu inquiet. ( soupir )
O dövmenin çok kısa görüleceğinden endişeleniyorum.
J'ai bien peur que ce tatouage soit un peu irréfléchi.
Ben sadece... Endişeleniyorum.
Je... vous savez quoi, je... m'inquiète, c'est tout.
Bununla ilgili sorunum yok ama bazen endişeleniyorum.
Je pense que je vais bien, mais je-je suis inquiet parfois.
Ben senin için endişeleniyorum.
Je m'inquiète pour toi.
Senin için endişeleniyorum.
Je m'inquiète pour toi.
Çünkü, hepiniz için endişeleniyorum.
- Parce que je suis inquiète pour vous tous
Yarın yapacağı şeyden endişeleniyorum oğlanı taçlandırıp kendini Kral Naibi olarak tanıttıktan sonra.
Je suis inquiet de ce qu'il fera demain, après qu'il ait couronné le garçon et confirmé son statut de Lord Protecteur.
Bu sürecin tehlikeli hâle gelmeye başlamasından endişeleniyorum.
Je suis inquiet que la procédure ne soit compromise.
Ben sadece çok endişeleniyorum, ve sen bir şey yapmazsan, ben yapacağım.
Je suis juste vraiment inquiète, et si tu ne veux rien faire, je le ferais.
Endişelenmemeliyim biliyorum ama endişeleniyorum.
Je ne devrais pas, pourtant c'est le cas.
Senin için endişeleniyorum.
Je suis réellement inquiet à ton sujet. "
Ben asıl kötü kızlar için endişeleniyorum.
C'est à propos des méchantes que je suis inquiet.
- Danny, ben senin için endişeleniyorum. - Öyle mi?
Et Danny, je suis plus inquièt pour toi.
Norman için endişeleniyorum.
Je suis inquiète pour Norman.
Hem işim için, hem oğlum için endişeleniyorum.
Je m'inquiète pour mon entreprise. Je m'inquiète pour mon garçon. Qu'est-ce qu'il se passe?
Earl. Çok endişeleniyorum.
Earl, je suis inquiète.
Senin için endişeleniyorum.
Je suis inquiète pour toi.
Onu öldüreceği ve elimizde hiçbir şey kalmayacağı için endişeleniyorum. Git.
Je craint qu'elle ne le tue, et après nous aurons plus de leaders.
Hayır, Manny için endişeleniyorum.
Je m'inquiète pour Manny.
endişeleniyorum 63
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeliyim 71
endişeli 16
endişelenmiyorum 40
endişelendirmiyor beni 38
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeliyim 71
endişeli 16
endişelenmiyorum 40
endişelendirmiyor beni 38