Eğer bu olursa traduction Français
655 traduction parallèle
Eğer bu olursa, tüm olanları bilmeliyim.
Si ça arrive, je dois avoir tous les éléments.
Eğer bu olursa, kendine yeni birini bul. Ben buna dayanamayacağım.
Je ne serai plus partenaire!
Eğer Belçikalılar da çökerse başımız gerçekten belada demektir. Eğer bu olursa, Almanların kuzeye yayılmalarını durdurmak için... 5. 50. ve zorlukla topladığımız diğer tüm birliklere ihtiyacımız olacak.
Si les Belges craquent aussi à gauche, il nous faudra toutes nos forces pour barrer la route du nord aux Boches.
Eğer bu olursa, Alman subaylar eksiksiz olarak kaya gibi durmadıkça daha önemlisi, lekelenmemiş olmadıkça dayandığımız her şey yok edilecek.
Si elle se produit, tout ce qui compte pour nous sera détruit, à moins que les officiers allemands ne tiennent bon comme des rocs, intacts, et surtout, sans souillure.
- Eğer bu iş olursa ne yapacağız?
- Alors qu'est-ce qu'on fait?
Eğer sana da soracak olursa bu konvoya katılana kadar beni hiç görmedin.
S'il s'enquiert de moi, dis-lui que tu ne m'avais jamais vu... avant ce voyage.
Eğer bir şey olursa, sen de bu adreste mi olacaksın?
S'il y a quoi que ce soit, seras-tu à la même adresse?
Eğer bu subay kaçacak olursa... kocanız bunu hayatıyla öder. Size verdiğim görevin ciddiyetini anlıyorsunuz.
Si ce fonctionnaire se sauvait votre mari le paierais de sa vie inutile de vous décrire l'importance de votre mission
Eğer bu olursa, umarım burada dramatize edilmiş olaylar hatırlanır.
Si c'est le cas, je prie pour que l'on se souvienne.
Eğer Kumandan Schultz bu evde bulunacak olursa hepimiz, hemen çalışma kamplarına gönderiliriz ve orda başımızı uçururlar.
Si on trouve Schultz dans cette maison, c'est le camp de concentration pour tous, et en plus, on nous coupera la tête.
Eğer bana bir şey olursa, bu mektubu oku, ne yapacağını yazıyor.
S'il m'arrive quelque chose... lis cette lettre.
Sürekli düşünüyorum : " Eğer bu adam teslim olursa...
Si cet homme se rendait, s'il disait
Sonra düşündüm de eğer ona bir şey olursa ki olmayacağını biliyorum bir bebeğimiz olursa bu, Ted'den kalan yaşayan küçük bir parça olacak.
Et j'ai pensé que si quoi que ce soit devait lui arriver, même si je sais que tout ira bien, j'aurai le bébé, et à travers lui, Ted serait toujours vivant.
Başarısız olabiliriz, eğer öyle bir şey olursa... ve hayatta kalabilirsem... elimdeki bilgileri ve bu önemli görevi bir başkasına devretmeye çalışacağım.
Ça peut rater. Si c'est le cas et que je reste en vie, je passerai ma mission à un autre.
Eğer bu konçerto başarılı olursa... bütün geçmişinin uluslararası arenada tanınması anlamına gelebilir.
Si ce concerto a du succès, ce sera peut-être la reconnaissance internationale de votre œuvre.
Eğer bu adamın deli olduğunu söyleyen olursa, hemen içeri tıkarım.
Rentrez chez vous! Si je trouve la personne... qui a lancé le bruit qu'il y a un fou parmi nous, je vais l'enfermer.
Eğer bu gece bana bir şey olursa, bodrumdaki silah odasına git ve ne bulursan yak.
Si quelque chose devait m'arriver ce soir... allez à la salle d'armes dans la cave et brûlez ce que vous y trouverez.
Bu yüzden eğer içindeki sapık eğilimler ortaya çıkacak olursa,... ki ben öyle farzediyorum... lütfen biliniz ki, bunun sorumluluğu size aittir.
le voici. Lorsqu'il sombrera dans la folie, et ça arrivera... vous serez entièrement responsable.
Onun bu konudaki görüşü, eğer bir mahkeme olursa bunun herkes için kötü olacağı.
Il pense que la solution du procès porterait préjudice à tous.
Ancak bu arada eğer nakde ihtiyacı olursa olaylar göz önüne alınırsa fazla bir meblağ değil.
C'est peu, si on pense à ce qui s'est passé.
Eğer izni almam mümkün olursa bu öğlen evlenirsiniz.
Chez le vicaire général dans deux heures! Si on a l'autorisation vous serez mariés cet après-midi.
Ama, eğer bu yolu kullanarak, insanlar ve askerler gelecek olursa
Si les chariots empruntent cette route, c'est la fin du bison au Wyoming!
Ne olursa olsun bu gece bir kralı kaybedeceksiniz. Eğer ona bir zarar gelir ve bana birşey olmazsa oyun zaten bitmiş demektir.
Vous en perdrez un cette nuit... quoiqu'il arrive.
Eğer bir aksilik olursa, bu bir kaçımız tüfekle karşıIık verecek demektir.
Si ça tourne mal, certains se feront prendre.
Dorothy bu adamla bir daha asla konuşmaz eğer o adam bana, Lorelei'a zarar verecek olursa.
Et Dorothée ne reparlera jamais à ce jeune homme... s'il me fait du mal à moi, Lorelei.
Bu gerekli değil, ama eğer güzel bir kız olursa.. .. durdur ve onunla konuş.
Mais si tu croises une belle fille, badine et arrête-toi, c'est mieux.
Ama eğer kalacağım otel güzel yemekler de hoş olursa bu halim geçecektir.
Si l'auberge est charmante, un joli dîner... Ça passera.
Eğer bu bir kere daha olursa, seni işinden edeceğim. Şirketinin başkanını arayacağım.
Si cela se reproduit, j'aviserai le directeur de votre société.
Bu arada, eğer bana ihtiyacınız olursa sol kulağını kesmiş.
En attendant, si vous avez besoin de moi mutilé l'oreille gauche.
Carter, seni uyarıyorum, bu makine devrilecek olursa, eğer bu avukat bu asansörden düşecek olursa...
Si jamais cet engin dégringole, si l'homme du barreau reste sur le carreau...
Onun yerine ben seçilebilirim. Eğer olursa, bu baraka için yeni bir Kapo arayacaklar.
S'ils me prennent à sa place il faudra une autre Kapo ici.
Eğer sana bir şey olursa ben bu işin dışındayım.
Si tu as un pépin, je perds la combine.
Eğer bu gece ters bir şey olursa, zavallı Annie'ye ne olacağını söylememe gerek yok.
Si ça tourne mal, inutile de dire ce qui lui arrivera. Elle se mettra la tête dans le four :
Eğer kötü bir şey olursa bu senin hatan olacak!
S'il arrive malheur, ce sera de ta faute!
Son olarak... Eğer döndüğünüzde Voord bu binayı ele geçirmiş olursa anahtarları almalarına izin vermeyin.
Une dernière chose, si à votre retour, vous découvrez que les Voord se sont emparés du bâtiment, ne les laissez pas prendre des clefs!
Sana bir şey söyleyeceğim. Eğer biraz daha Cavorite olursa,... bu gece küreyi yükseltmeye başlayabiliriz. Ve şu an ocakta.
Laissez-moi vous dire... si la dernière fournée de cavorite est bonne... on commence à l'appliquer ce soir.
Eğer odan bu kadar toplu olursa, sabahları kemerini çabucak bulursun!
Si ta chambre était comme ça, .. tu perdrais pas 10 minutes à chercher ton ceinturon.
Ve eğer bu liste başı olursa, belki bütün bir albüm yapar.
Et si c'est un tube, nous ferons peut-être un album.
Ve bu iş olacaksa yani eğer olursa silahla ateş edilmeyecek. Tamam dostum.
Et si la chose marche, je dis bien "si", il n'y aura pas de coups de feu.
Bu işi yapmaya karar verirsem eğer olursa zamanını ve nasıl olacağını ben söylerim.
Si je décide de continuer avec ça... Oui Je déciderai quand et comment.
Eğer bu sarı külüstür Pisa yolunda bozulacak olursa tek başı derde giren benim sevgili fidanzatam olmayacaktır.
Si ce tacot tombe en rade sur la route de Pise... il n'y a pas que ma fidanzata qui aura des ennuis.
Bu eğer bir insana olursa...
Si cela se reproduisait sur un homme...
Eğer kazanan o olursa bu evden elini kolunu sallayarak çıkmasını istemiyorum.
S'il devait gagner, pas question qu'il quitte la maison.
Eğer bu seferde kurtlanmış beynine yeni en ufaki bir fikir daha gelecek olursa seni gebertirim.
Cette fois, si la moindre idée sort de ton cerveau dérangé... je te tuerai.
Eğer yüz kişiyi alacak büyük bir fırınımız olursa, beşyüz kişilik, bin kişilik, bu işin olması bir kaç dakikamızı alır.
Vous savez, si on avait de grands fours communs où on pouvait mettre 100 personnes, 500, 1000... on pourrait le faire en 10 minutes.
Eğer, bu aralar boş zamanınız olursa... size Yonkers'ı göstermek isterdik.
Si vous êtes libre, un de ces jours... On vous fera visiter Yonkers de fond en comble!
Eğer sana bir şey olursa bu benim hatam olur.
S'il t'arrive quelque chose... ce sera ma faute.
Eğer bir şey olursa, hemen geri gel. Eminim bu oyunun bir parçası.
Si vous avez un problème, revenez immédiatement.
Yani beyaz insanların yardımı hakkında, aslında, o kadar da çok farketmez çünkü eğer yarınki ajitasyonumuz başarılı olursa, bu da demek olacak ki her öğrenci, gösterimize katılmış ya da katılmamış olan, siyah ya da beyaz, düşman olarak nitelendirilecek, ve böylece gerilimi elde tutmak daha kolay olacaktır, ve bu sayede, biz hepimiz, yerel bir tehdit oluşturacağız.
ça donnera que chaque étudiant dans ou en dehors de la manifestation, noir ou blanc, sera considéré comme un ennemi, et ça sera plus facile de maintenir la pression tous ensemble, en tant que menace publique
Eğer bu ormanlar ve bütün bu inanılmaz güzellik sonsuza dek yok olursa neler olacak?
Qu'est-ce qui arrivera si ces forêts, cette beauté disparaissent pour toujours?
Eğer bu gece mümkün olursa... bu isteği iletmeye çalışacağım... ve daha sonra senin için yayına sokacağım.
Si je peux le faire ce soir, je ferai jouer cette dédicace sur les ondes un peu plus tard.
eğer bu doğruysa 66
eğer bu 19
eğer bunu yaparsan 17
olursa 17
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bu 19
eğer bunu yaparsan 17
olursa 17
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer yanılmıyorsam 39
eğer o 55
eğer sakıncası yoksa 54
eğer öyle olsaydı 20
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer yanılmıyorsam 39
eğer o 55
eğer sakıncası yoksa 54
eğer öyle olsaydı 20
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24