English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ E ] / Eğer biz

Eğer biz traduction Français

2,221 traduction parallèle
Eğer biz senin için saçımızı süpürge etmeseydik...
Comme si on avait pas travaillé comme des bêtes, pour ton bien!
Eğer biz bu süre zarfında, Gemiyi yukarıya çıkarabilirsek onu nasıl durdurabileceğimizi biliyorum!
Et nous devrons nous trouver là-haut. Je sais comment faire. Un drakkar sur la falaise?
Eğer biz ölmüşsek ve senden de iki tane varsa hepimiz birden nasıl bu gemiden kurtulacağız?
Si on est morts et que tu es en double, comment on va pouvoir tous quitter ce navire?
Eğer biz 5. Ekip isek, bu da demektir ki 8 yıldır buradayız.
Si nous sommes l'équipe 5, sa veut dire que nous avons dormi pendant huit ans.
Eğer Biz'e bir şey söylersen en psikopat hayranlarıma nerede oturduğunu söylerim.
Si t'en parles à Biz, je file ton adresse à tous mes tarés de fans. Tu vas y passer.
- Dean, eğer biz bu adamdan bir şeyler öğrenmek istiyorsak aynı şeyi şeytanlarda istiyordur.
- Comment? - Dean, si on veut l'interroger, Tu peux parier que les démons le feront, aussi.
Eğer biz sen ve ben... onunla birlikte konuşursak orada kalmak senin için daha kolay olabilir.
Si toi et moi, nous lui parlons ensemble... ce sera plus facile pour toi, je crois, de rester chez lui.
Dostum, eğer biz ayrılmadan önce biriyle görüşüyorduysa, bu benim tepemi fena attırır! Tamam, gerçekten bir şeyler içmeye ihtiyacın var.
Mec, si elle voyait déjà quelqu'un d'autre avant qu'on se sépare, c'est clair que là... ça me mettrait en rogne.
Eğer biz bir test hastanın ihtiyaç, bkz.
Nous avons besoin de patients d'essai.
Sadece bilmeni istiyorum Eğer biz gerçekten kalacağımızı düşünmüyordu Bizim küçük anlaşma onur, değil mi?
Nous voulions dire, vous ne pensiez pas que nous allions réellement honorer notre petit arrangement, si?
Eğer biz daha önce çalmazsak.
Pas si on vole en premier.
- Eğer biz yardım etmezsek onu öldürecekler! - Zavallı adam!
Si on l'aide pas, il se fera assassiner.
"Eğer biz insanoğulları Tanrı'nın çocuklarıysak karanlığın yaratıkları şüphesiz ki Şeytan'ın çocuklarıdır."
"Si nous êtres humains sommes les enfants de Dieu, " les créatures de l'ombre sont sans aucuns doutes... les enfants de Satan. "
Yine de, merak ediyordum da eğer biz -
Toutefois, je me demandais si...
- Eğer biz...
Si on...
Eğer biz sadece burada olmak üzere olan şeylerden konuşursak tamam mı, ve bakın bakalım ne tür ruh halleri ortaya çıkacak... Konuşalım.
Si nous pouvions juste, parler de ce qui va se passer ici, et analyser les émotions qui en ressortent, et... parler.
Eğer biz şeytani adamlarsak, ona ihanet edip onu da hastaneyle beraber havaya uçurmalıyız.
Si on est vraiment méchants, on devrait le trahir et le faire sauter avec l'hôpital.
Ancak biz bu kayıptan bir şekilde haberdar olmuşsak bahsettiğimiz bu kız çocuğu eğitimine başka bir yerde devam etmek durumunda kalabilir eğer hala ders alabilecek durumdaysa tabii.
Et si nous l'apprenons, l'élève en question doit poursuivre sa scolarité ailleurs si ça l'intéresse toujours.
Siki durun. Eger gelecek ay icinde de bir kiraci bulamazsak siz ikiniz biz gidince buraya tasinabilirsiniz.
Si on ne trouve pas de locataires dans le mois qui vient, vous pourrez rester ici en notre absence.
Her neyse eger memleket bok olduysa biz de ustundeki sinekler oluyoruz, degil mi?
Si ce pays est de la merde, les autres sont des mouches sur notre merde. N'ai-je pas raison?
Ama eğer bunu izliyorsan, bunun anlamı biz gerçekten birbirimizi tanıyamamışız.
Mais si tu regardes ça, c'est que nous n'avons jamais vraiment appris à nous connaître.
Hayır, bence biz dedik ki ; eğer yalnız gelmezsen onu inciteceğiz.
Non, je pense qu'on a dit que si vous ne veniez pas seul, nous la blesserions!
Biz tam olarak çalmadık, ama eğer araya bir kaç iyi söz sıkıştırırsan.
On n'a pas vraiment joué, mais si tu pouvais nous recommander.
Eğer içeri gidip uzanırsanız biz de belki konuşmamızı yapar ve size katılırız.
Mettez-vous à l'aise dans la chambre. J'ai besoin de lui dire un truc, on vous rejoint.
- Eğer şimdi bize doğruyu söylersen belki biz de olayı çözebiliriz. - Hayır.
- Non.
Bak, eğer bu saldırı başlarsa... Kürdistan da tam biz eve vardığımız sırada manşetlere çıkmaya başlayacak.
Si cette offensive a lieu, le Kurdistan fera la une partout.
Eğer onlar işlerini doğru düzgün yapmazlarsa biz işimizi yapamayız.
On ne peut pas faire notre travail s'ils ne font pas le leur!
Biz Dunlap'ın hayatını araştırırken bu sorunları erteleyebildi ama eğer o sürüngenin ortağını bulamazsak. Eğer öyle biri varsa.
Il retardait tout hier pendant qu'on fouillait la vie de Dunlap, mais si on trouve pas son complice, si... ce complice n'existe pas.
Eğer öyle düşünüyorsan biz başka bir sanatçı bulabiliriz.
Nous y trouvons de la joie
Eğer Prince Kağıtçılığa bunu biz yapmazsak, başkası yapacak.
Si on ne le fait pas à Prince Paper, un autre s'en chargera.
Dinle, biz düsünüyorduk da eger mesgul degilsen...
Si vous n'êtes pas occupée, vous pourriez peut-être...
Eğer aleyhlerine ifade verecek olursam yaptıkları her şeyin sorumlusunun biz olduğunu mahkemeye inandırmak için ellerindeki tüm güçleri kullanırlar.
Ah, juste amis! On l'a déjà été? On l'a été 3 minutes, le jour de notre rencontre.
Eğer bu hastalar için biz savaşmazsak, kim savaşır?
Si on ne se bat pas pour ces patients, qui va le faire?
Ve eğer kanser değilse, ya biz kanser ederiz ya da tüm bağışıklık sistemini yok ederiz. Adam bir tırnak enfeksiyonundan bile ölebilir.
Et s'il n'a pas de cancer, on détruira ses dernières défenses immunitaires.
Peki biz eğer- -
Cela stimulera la conversation. - Mais Mar...
Eğer Hale satılık olsa, biz almıştık bile.
- Ce serait déjà fait.
Eğer Amerikan Ulusalcıları Birliği'nden bahsediyorsan, biz...
Si vous pensez à la Ligue des Américains nationalistes...
Biz onu geri koyacağız,... Brennen'da, kızgın Güney Amerika'lı dostlarından kaçmakla meşgul olacak. eğer başka güçlükler ile karşılaşmazsak, başlamaya hazırız.
On la remet, Brennen fuit pour échapper à ses vils Sud-Américains... et on pourra partir si on ne tombe sur aucun accroc.
eğer onu bağışlasalardı... biz onu öldürürdük... çünkü hayatta olsaydı... birçok ölümlere sebep olurdu...
S'ils l'avaient épargné. Nous aurions dû le tuer. Parce que vivant..
Eğer bir sorun olursa, biz yolun karşısındayız.
Si tu as des questions, on est de l'autre côté de la rue.
- Tamam, eğer siz ikiniz kendinizi buradan kurtarabilirseniz, biz Scully'de olacağız.
- Bon, allez. Retrouvez-nous au Scully si vous pouvez vous échapper.
Biz profesyonel kameramanlarız. Eğer ailelere mensup değilseniz, biz, bantları size veremeyiz.
Nous sommes vidéastes professionnels, si vous n'êtes pas de la famille... nous ne pouvons vous donner les vidéos.
Eğer o bize gelmiyorsa, sanırım biz ona gitmeliyiz.
Bon, si il ne vient pas à nous, alors... Je suppose qu'il faut qu'on aille à lui.
Padmé eğer içerideyse ve sonra biz de silahlarla içeri girersek, Padmé öldürülebilir.
Si elle est là-bas et qu'on débarque tous lasers dehors, ils la tueront.
Eğer o öğrenirse, biz bittik.
Si elle découvre la vérité, nous sommes finis.
Trish öldü. Eğer gitmezsek biz de onun gibi öleceğiz.
Trish est morte.. tout comme nous le serons si on ne quitte pas cette île.
Biz bir çelik şirketiyiz ama ülkemizin eğer silah ihtiyacı olursa, seve seve üretiriz.
En apparence, c'est une aciérie, mais si l'État nous le demande, c'est avec un grand plaisir que nous construisons des armes de guerre.
Biz yolu biliyoruz ; Eğer dışarda insanlar olursa, Ve bunlardan birisi de, elinde silahla, bizim adama doğru geliyorsa, o zaman sana ihtiyaç duyarız.
On connaît le nouvel itinéraire, ces types non et si l'un d'eux court vers notre gars, tu seras sur son chemin.
Jessie, eğer kocan masumsa senin dostunuz biz.
Si votre mari est innocent, nous sommes vos meilleurs alliés pour le prouver.
Eğer baban oradaysa, biz onu kurtarırız.
Si ton père est là-bas... on le protégera.
Eğer Lutz ile buluşursa, biz de orada olacağız.
S'il voit Lutz, on y sera.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]