English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ E ] / Eğer yanılmıyorsam

Eğer yanılmıyorsam traduction Français

183 traduction parallèle
Balayından döndüğünüzde, eğer yanılmıyorsam... bankada seni bekleyen bir masan olacak.
À votre retour de lune de miel, si je ne m'abuse, un bureau vous attendra à la banque.
Aslında, eğer yanılmıyorsam bu sabah siz de böyle bir kombinasyon giyiyordunuz.
Et si mes souvenirs sont bons, vous aussi, ce matin étiez habillé ainsi.
- Eğer yanılmıyorsam, Aristo şöyle demiş- -
Après tout, Aristote disait...
Tozluk Colombo, eğer yanılmıyorsam.
Colombo-les-guêtres, quelle surprise!
Şatodan başla. Bir iki kadeh daha içtikten sonra gideceğim yer orası. Eğer yanılmıyorsam birisi seni bayağı bir etkiledi.
Commence par le château où il semble que quelqu'un t'a frappé.
Eğer yanılmıyorsam, bu üçüncü sefer oluyor, ve daha ayın başı.
C'est déjà le troisième rien qu'au début du mois.
Eğer yanılmıyorsam nişanlımla duygusal bir ilişki düşünüyorsunuz.
A vous un idylle avec mon verloofde sur l'oeil?
Eğer yanılmıyorsam, bu cesur subay sizin babanızdı.
Je crois que ce valeureux officier... était votre père.
Eğer yanılmıyorsam..... siz beni kurtaran centilmen samuray değil misiniz?
Je reconnais votre voix. Vous êtes le noble samouraï qui m'avez aidé au moment d'embarquer.
Bugün ayın 25'i. Eğer yanılmıyorsam kontratın son günü.
Nous sommes le 25, l'extrême limite de l'échéance, si je ne m'abuse.
Mr. Spock, eğer yanılmıyorsam...
Sauf erreur de ma part, M. Spock...
Eğer yanılmıyorsam, uzun ömürlü de. Tahılın kökü trikaleye dayanıyor, soyu, 20. yüzyılda Kanada'ya kadar izlenebilir...
Une plante vivace, si je ne me trompe, dérivée du triticale, céréale hybride née au Canada au XXe siècle...
Eğer yanılmıyorsam, çiçekleri zorla açtırabileceğini sanıyorsun sen.
Tu penses que tu peux forcer les fleurs à éclore.
Eğer yanılmıyorsam, Berendfenger, henüz 27 yaşında.
SAUF ERREUR DE MA PART, IL N'A QUE 27 ANS.
Eğer yanılmıyorsam, Dartmoor Kontu, bir kaç tanesine sahip!
Et si je ne me trompe, le comte de Dartmoor en possède quelques-uns.
Eğer yanılmıyorsam onlara Sinarquist * deniliyormuş.
Ils s'appellent les sinarquistas, si je ne me trompe.
Eğer yanılmıyorsam ki asla yanılmam ateş bataklığına doğru gidiyorlar.
À moins que je me trompe, et je ne me trompe jamais... ils se dirigent tout droit vers le marais de feu.
Ve, eğer yanılmıyorsam, Thames civarındaki çamur ile kaplanmış.
Sauf erreur, maculée de boue provenant des bords de la Tamise.
Eğer yanılmıyorsam, dostlarım,... katilimizi burada yakalayacağız.
Et maintenant, si je ne me suis pas fourvoyé, mes amis, c'est ici que nous allons appréhender notre meurtrier.
Eğer yanılmıyorsam, mezun olmaya hazırsın.
Vous êtes prêt pour une promotion.
Ve eğer yanılmıyorsam, o giydiğiniz bere bir sanatçıya daha çok uyardı.
Et si je ne m'abuse, le béret que vous portez conviendrait mieux à un artiste.
Eğer yanılmıyorsam, bu adam soğukkanlı bir katil değil.
Sauf erreur, il ne tue pas de sang-froid.
Eğer yanılmıyorsam kanalizasyon havaalanı arazisini dolaşıyor ve hemen sağdaki mahalleye gidiyor.
Si je ne me trompe pas, elles traversent le terrain et elles passent justement sous cette zone.
Eğer yanılmıyorsam o burada.
À moins que je ne me trompe, il est arrivé.
- Tatarcıkta var eğer yanılmıyorsam.
C'est plein de moucherons, aussi.
- Eğer yanılmıyorsam.
- Sauf erreur de ma part.
Ayrıca, eğer yanılmıyorsam bu konservede salça varmış.
Une fois encore, sauf erreur de ma part, cette boîte contient de la purée de tomates. Merci, Nelson.
Eğer yanılmıyorsam,... istasyonda büyük bir sistem arızası olmuş.
Autant que je sache, les systèmes de la station sont en panne.
Eğer yanılmıyorsam ona verdiğim inaprovaline ilacının aşırı elektrik uyarımına karşı ek direnç sağlaması lazım. 70.
L'inoprovaline devrait renforcer sa résistance aux stimulations électriques.
Aşçılık, eğer yanılmıyorsam.
La cuisine ou le ménage.
Eğer yanılmıyorsam Weymouth'ta bunda dans edilmişti.
Si je ne fais pas d'erreur c'était dansé à Weymouth
Eğer yanılmıyorsam Kızıl Takımın diğer üyeleri de.
Comme tous les autres membres du Cadre Rouge.
Eğer yanılmıyorsam, listedeki subayların tümü bir ara Leyton'un emri altında çalıştı.
Tous les officiers ont servi sous Leyton à un moment ou un autre.
Eğer yanılmıyorsam, Bay Neelix'in gemisi hala mekik bölümünde.
Le vaisseau de M. Neelix est-il toujours dans le hangar aux navettes?
Ve eğer yanılmıyorsam sende ban otuyla uyuşturuldun, bu yüzden etkileri geçici olmalı.
Et toi, tu es droguée. A la jusquiame, si je ne me trompe. L'effet ne devrait pas durer.
Eğer yanılmıyorsam, asansörler hakkında bir-iki şey biliyorsun..
Vous avez l'air de vous y connaître en amarre orbitale. Pas vraiment.
Eğer yanılmıyorsam... bu bir öpücüktü Steed.
Si je ne m'abuse... ceci était un baiser, Steed.
Doug, eğer yanılmıyorsam, burası devamlı eğlence dolu!
Sauf erreur de ma part, cette boîte est terrible!
Eğer yanılmıyorsam bu ajanda, onların kişisel bilgisayarı olmalı.
Sauf erreur... l'agenda est leur ordinateur individuel.
- Şöyle diyeyim eğer yanılmıyorsam bu gün çöp günü olması lazım
Je crois que c'est le jour des poubelles.
Eğer yanılmıyorsam bu adam soğukkanlı bir katil değil.
Sauf erreur, il ne tue pas de sang-froid.
Eğer yanılmıyorsam infaz final olacaktır.
Ils finiront avec l'exécution.
Eğer yanılmıyorsam, Zack, o zaten kapılmış.
Je me trompe peut-être, mais il me semble qu'elle est prise.
Emin değilim, çok hızlı geçti, ama eğer yanılmıyorsam, bu Daisy olmalı.
C'est passé trop vite, mais si on pariait, je dirais que c'est Daisy.
Eğer yanılmıyorsam bayağı çimento kullanılmıştır.
Principalement, me semble-t-il, en ciment.
Manş Denizi'ne yakın bir yerdeyiz, yanılmıyorsam eğer.
Près de la Manche, sans doute.
Eğer bu bilgiler doğruysa ve hesaplarımda da yanılmıyorsam... Ümit Burnu boyunca yol alarak onu Hint Okyanusu'nda karşımızda bulabiliriz.
Si ces sources disent vrai et que mes calculs sont justes, elle nage au large de Bonne-Espérance, et l'océan Indien est devant elle.
Yanılmıyorsam eğer.
Si je ne me trompe pas.
Eğer yanılmıyorsam onun ve diğer ailelerin önümüzdeki 48 saat içinde hayatta kalmalarının hiç yolu olmadığını açıkladım.
A bout de malheur.
Eğer çok fazla yanılmıyorsam müvekkilimiz bu. - Bay Holmes?
À moins que je ne me trompe, voilà notre client.
Eğer yanılıyorsam... ki yanılmıyorum...
Si j'ai tort- - Ce qui n'est pas le cas-

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]