Yanılmıyorsam traduction Français
814 traduction parallèle
Yanılmıyorsam şuan üç ayrı cinayet davası için.., .. aranmakta olan saygıdeğer konuşmacı,...
Notre très honorable président, qui êtes, je crois, recherché par la police pour trois meurtres.
Yanılmıyorsam prenses ile birlikte sahile çıktı.
Je crois qu'il a descendu à terre avec la princesse, madame.
Yanılmıyorsam, bu bay Robert Rainsford büyük av hayvanlarını cesurca avlayan kişi.
Sa vie est un roman Si je ne fais pas d'erreur voici le célèbre aventurier Robert Rainsford chasseur de grands fauves
Yine aynı kitaplar, yanılmıyorsam... Kara Kedi'nin ölümsüz olduğunu öğretirler.
Ces mêmes livres, si je ne me trompe pas, nous enseignent que le chat noir est immortel.
Yanılmıyorsam, bu törende size de bir rol vermeye niyetli.
Et si je ne me trompe pas, il a un rôle pour vous dans ce rituel.
Yanılmıyorsam kısa süre sonra Paris'teki konforlu evinizi özlersiniz.
Vous ne tarderez pas â vouloir rentrer â Paris!
Balayından döndüğünüzde, eğer yanılmıyorsam... bankada seni bekleyen bir masan olacak.
À votre retour de lune de miel, si je ne m'abuse, un bureau vous attendra à la banque.
- Yanılmıyorsam, Bay Crawley'le beraber çiftliğe gitti.
- À la ferme avec M. Crawley.
Yanılmıyorsam bize göz kulak oluyor.
Sauf erreur, elle nous surveille.
Çok yanılmıyorsam, dostumuz Pettibone, bu odadan ayrıldığında iki sayfalık hukuksal belgeyi taşımıyordu.
À moins que je ne me trompe, notre ami Pettibone n'a pas quitté cette pièce avec deux feuilles.
Bayan Anton, Alquist davası hakkında her şeyi biliyorum. Ve yanılmıyorsam... Sergis Bauer'in Prag'da yaşayan bir karısı var.
Madame Anton... je connais les moindres détails de l'affaire et si je ne me trompe pas... le nommé Bauer a une femme à Prague.
Yanılmıyorsam, Perşembe günü.
Jeudi, si je ne me trompe.
Manş Denizi'ne yakın bir yerdeyiz, yanılmıyorsam eğer.
Près de la Manche, sans doute.
Yanılmıyorsam, onlardan biri her an şu kapıdan girecektir.
Et sauf erreur, l'un d'eux franchira bientôt cette porte.
Yanılmıyorsam sinirleri çok bozuldu. Bu hep rastlanan bir kişilik bölünmesidir.
Elle est proche de la crise, c'est le résultat d'un conflit intérieur.
Aslında, eğer yanılmıyorsam bu sabah siz de böyle bir kombinasyon giyiyordunuz.
Et si mes souvenirs sont bons, vous aussi, ce matin étiez habillé ainsi.
Yanılmıyorsam, Bay Drake'le de bir aşk söz konusuydu.
À moins que je confonde les photos, c'était aussi celle de M. Drake.
Affedersiniz, Bay Brand. Yan locadaki hanımefendi yanılmıyorsam kendisi Kontes Rudensky. Onun için, bu öğleden sonranın konser programını imzalar mısınız?
M. Brand, votre voisine, la comtesse Rudenski, je crois, aimerait une dédicace sur votre programme.
- Bayan Simmons, yanılmıyorsam...
- Si je vous comprends bien...
Yanılmıyorsam siz şekerli içiyordunuz Bay Allnutt.
Du sucre... si je me souviens bien? Mr Allnut.
Yanılmıyorsam "Holy Holy" yi...
"Ô Saint des saints", je crois bien.
Yanılmıyorsam, kırk iki ya da kırk üç.
Quarante-deux ou quarante-trois ans, je crois.
Bunu kestirmek çok zor, yanılmıyorsam Diablo'da bir sevgilisi vardı.
Il avait une amie à Diablo. Voyez par là.
Dadier yanılmıyorsam üniversitede tiyatro eğitimi aldığınızı söylemiştiniz. Noel gösterimizi hazırlar mısınız?
Puisque vous avez fait du théâtre à l'Université, organisez notre spectacle de Noël.
Yanılmıyorsam bir ara Bayan Lord'la evli değil miydiniz?
Sauf erreur, vous avez été le mari de MIle Lord?
Eğer bu bilgiler doğruysa ve hesaplarımda da yanılmıyorsam... Ümit Burnu boyunca yol alarak onu Hint Okyanusu'nda karşımızda bulabiliriz.
Si ces sources disent vrai et que mes calculs sont justes, elle nage au large de Bonne-Espérance, et l'océan Indien est devant elle.
Hatta yanılmıyorsam, bir ara adamı kendi evinden kovmaya bile çalıştım.
Si je me souviens bien, je lui ai même dit de partir de chez lui.
- Yanılmıyorsam Majestic'teydi.
- Je l'ai déjà vu. - Sur le Majestic.
- Eğer yanılmıyorsam, Aristo şöyle demiş- -
Après tout, Aristote disait...
Ve yanılmıyorsam o da buna dönüşmüş olmalı.
Je serais pas surpris qu'elle ait la même silhouette que notre ami maintenant.
Tozluk Colombo, eğer yanılmıyorsam.
Colombo-les-guêtres, quelle surprise!
Yanılmıyorsam bunların hepsi nü.
Il n'y a que des nus!
Şatodan başla. Bir iki kadeh daha içtikten sonra gideceğim yer orası. Eğer yanılmıyorsam birisi seni bayağı bir etkiledi.
Commence par le château où il semble que quelqu'un t'a frappé.
Yanılmıyorsam bir anlaşma yapmıştık.
On a fait un marché.
Şu uzun saçlı adam... Yanılmıyorsam bir yerli.
Le glabre, c'est un Peau-Rouge?
Sizi yeniden görmek ne güzel. Son olarak bu zevke eriştiğimizde yanılmıyorsam, Briar Cliff'te verdiğiniz o harika partideydik.
c'est si bon de vous revoir depuis votre réception à Briar Cliff.
Eğer yanılmıyorsam, bu üçüncü sefer oluyor, ve daha ayın başı.
C'est déjà le troisième rien qu'au début du mois.
Frank, yanılmıyorsam bu Trudy Sanders.
Si je ne me trompe pas, c'est Trudy Sanders.
On birinci yaş günümde... Bisikletti yanılmıyorsam.
Pour mes 11 ans, je pense que c'était un vélo.
Yanılmıyorsam, Kakichi ile karşılaşıp Edo'dan ayrılmasından 10 ay kadar sonraydı.
Je me souviens, c'était dix mois après qu'il eut décapité Kakichi.
Eğer yanılmıyorsam nişanlımla duygusal bir ilişki düşünüyorsunuz.
A vous un idylle avec mon verloofde sur l'oeil?
Yanılmıyorsam, siz de Arizona Diriliş'in bir üyesisiniz?
Si je ne me trompe pas, vous êtes membre du Renouveau de l'Arizona?
Yanılmıyorsam, zaten Baxter çetesi ile tanıştın, değil mi?
Si je ne me trompe pas, tu les as déjà rencontrés, hein?
Yanılmıyorsam bu bizim kavanozkafa denizci Jiggs Casey değil mi?
Mais c'est ce vieux Jiggs de mon cœur!
Yanılmıyorsam, Sakura olduğunu söylemişti.
Je crois qu'il a dit Sakura.
Yanılmıyorsam belirli bir yere yolculuk etmediğinizi söylemiştiniz.
Vous avez dit que vous n'alliez nulle part en particulier.
Ama tahminimde yanılmıyorsam, kız asla teslim olmayacak.
Mais elle ne cédera pas.
Eğer yanılmıyorsam, bu cesur subay sizin babanızdı.
Je crois que ce valeureux officier... était votre père.
Eğer yanılmıyorsam..... siz beni kurtaran centilmen samuray değil misiniz?
Je reconnais votre voix. Vous êtes le noble samouraï qui m'avez aidé au moment d'embarquer.
Böyle habersizce girdiğim için özür dilemeliyim... ama yanılmıyorsam, Madam Colet'siniz?
Mme Colet, je suppose? Veuillez jeter un coup d'œil sur ce sac.
- Yanılmıyorsam Edouard de Montray'siniz?
J'ajoute que je trouve indiscret que vous me demandiez mon nom. Invraisemblable!
yanılmışım 190
yanılıyorsun 708
yanıldım 24
yanılıyorsunuz 182
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanılmıyorum 35
yanılıyorlar 22
yanılıyor muyum 134
yanılıyor olabilirim 33
yanılıyorsun 708
yanıldım 24
yanılıyorsunuz 182
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanılmıyorum 35
yanılıyorlar 22
yanılıyor muyum 134
yanılıyor olabilirim 33