Garip olan ne traduction Français
254 traduction parallèle
- Garip olan ne?
- Quoi donc?
Evet hayatım, fakat bunda bu kadar garip olan ne var?
Qu'y a-t-il d'étonnant?
- Garip. - Garip olan ne?
- Bizarre.
- David hakkında garip olan ne?
- Pourquoi est-ce étrange?
- Garip olan ne?
- Tu dois être crétin.
Evet. Bunda garip olan ne?
Et alor, y a quoi d'étrange?
Garip olan ne?
- Quoi donc?
Garip olan ne? O kuşu yıllardır vardı.
- Elle l'avait depuis des années.
Garip olan ne?
Comment ça?
- Garip olan ne?
- Qu'est-ce qu'iI a de spécial?
Söylediğin gibi cinsel organlarımla öcümü alıyorsam, bunda garip olan ne var?
Merde, alors! Que mon sexe m'ait servi à me venger, quoi d'étonnant?
Kocan hakkında bu kadar garip olan ne?
Qu'est-ce qu'il a de si bizarre?
Garip olan ne biliyor musun? Mike için çalışmış olup, onun metresi olarak kullanmadığı tek orospu oydu.
C'est drôle elle a été la seule traînée qui ai jamais bossé pour Mike c'est pour ça qu'il ne l'a jamais prise comme maîtresse
Bunda garip olan ne var?
Qu'est-ce qui t'étonnes ainsi?
- Garip olan ne, biliyor musun? - Hayır.
- Tu sais ce qui est drôle?
Garip olan ne, biliyor musun?
Tu sais le plus rigolo?
Garip olan ne, biliyor musun?
Ca me fait drôle.
Bunda garip olan ne?
Qu'y a-t-il d'étrange?
- Garip olan ne ben söyleyim.
- Tu sais ce qui est bizarre?
Garip olan ne mi?
C'est quand même rare!
Garip olan ne, biliyor musun?
Le plus drôle, c'est que je l'aime.
- Garip olan ne biliyor musun?
Tu sais ce qui est cool?
Bunda garip olan ne?
Qu'est-ce que ça a de dingue?
Garip olan ne biliyor musun?
Il y a un truc bizarre.
Garip olan ne biliyor musun, saç ektireceğim aklıma gelmezdi.
Je n'avais jamais pensé être le genre de mec à se faire des implants.
Garip olan ne biliyor musun?
C'est bizarre.
- Bunda garip olan ne? - Dinle!
- Qu'y a-t-il de si étrange?
- Biliyor musun garip olan ne?
- Tu sais ce qui est bizarre?
Bugün mızmızlık yok. Garip olan ne biliyor musun?
Pas de froc, aujourd'hui.
- Garip olan ne biliyor musun?
- C'est bizarre! - Quoi?
Ve garip olan şu ki hatta bu David'in kendisi kadar garip. Sen hala onsuz mutlu olamıyorsun.
Peut-être ne pouvez-vous pas vivre sans lui.
- Bunda garip olan ne?
Et alors?
Garip olan şu ki gazeteyi okuduğunu hiç görmedim.
Bizarre, je ne l'ai jamais vue le lire.
- Bunda garip olan ne var ki?
- Et pourquoi pas?
Garip de olan ne?
Qu'est-ce qui est bizarre?
Garip olan bir şey yok.
Je ne vois rien d'étrange.
Garip olan ne?
C'est drôle.
Ona garezi olan bu kadar çok adamın bir şekilde ölmesi ne kadar da garip.
C'est incroyable, le nombre de ses ennemis qui sont morts.
Vücudumuzun bir parçası olan bu hücreler ne kadar garip gözüküyorlar.
Ces cellules font partie de nous, mais elles nous sont étrangères.
Bu garip iç dökmelerimin biri boyunca... Querelle'le olan ilişkimi tanımlarken... bütün bu kederlerin ve içsel malubiyetlerin ortasında... sorunun ne olduğunu düşündüm.
Durant l'une de ces étranges révélations... qui définissent ma relation avec Querelle... face à tant de misères et de débâcles intérieures, je me dis...
Görünüşe göre... gemide faaliyette olan... garip güçlere ben de dirençli değilim.
Je ne semble pas... immunisé contre les forces étranges qui ont envahi ce vaisseau.
Artık evli bir kadınım ve hep zihnimde olan garip arkadaşım hakkındaki düşüncelerimin doğasını anlamaya başladım.
Le mariage m'a révélé la nature de mes sentiments pour lui. Il ne quitte pas mes pensées.
Garip olan, sana adresini hiç vermemiş olması.
Il y a quand même quelque chose qui m'a toujours semblé bizarre. Dans tout cela, c'est qu'il ne t'ait pas laissé son adresse!
Anlaşılan utangaç birisi, garip olan kimsenin rahatsız olmaması.
Il est un peu pudique. Etrangement, personne ne se fâche.
Garip olan şu ki, büyürken iyi anlaşamazdık çünkü ona şöyle yapardım.
Mais en grandissant on ne s'entendait pas du tout. Je lui faisais toujours ça
- Ne o garip olan?
- Quoi?
Bu gece burada olan herhangi garip bir şeyin, ne kadar ilgisiz görünse de.. ... hepsinin raporunu istiyorum.
Si vous voyez quelque chose d'étrange, signalez-le-moi sans avoir peur du ridicule.
Garip olan aslında ne olurdu biliyor musun? Orada olmaman.
Ce qui serait bizarre, ce serait que t'y sois pas.
Garip olan, ön kapı açılmadan önce alarm sistemi içerden kapatılmış.
Les alarmes de l'intérieur ont été désactivées avant même que la porte d'entrée ne soit ouverte de l'extérieur.
Ne kadar garip gelse de, şu an burada tam ihtiyacımız olan şey var : herkeste silah var ve her yöne doğrultumuş durumda.
C'est peut-être pervers, mais nous avons tout ce qu'il nous faut, des fusils pointant dans toutes les directions.
Garip olan şey şu ki, Ne zaman onunla yaşamak istesem Sophie'den telefon geliyor.
Ce qui est drôle, ce qui est vraiment trés drôle, c'est que le coup de fil de Sophie est arrivé au moment ou dans ma tête, je me faisais â l'idée de passer le reste de mes jours sans elle.
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
nemo 30
ne yapiyorsun 66
nerdesin 184
neden 17190
neon 28
neyi var 56
new york times 63
nero 36
new york 2524
nemo 30
newt 42
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
ne var ne yok 320
newman 169
nellie 86
newsweek 23
neşter 48
nerede yaşıyorsun 103
nelly 65
new york city 26
ne iş yapıyorsun 139
ne var ne yok 320