English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Haklıydınız

Haklıydınız traduction Français

421 traduction parallèle
Haklıydınız. Tıknaz değilmiş.
Vous aviez raison.
Aslında, en başında haklıydınız. Ben sadece arabamı göstermek istedim.
Et vous aviez raison... je voulais seulement la faire admirer.
Linda Mills ve diğerleri konusunda haklıydınız. O bunakla Kırmızı Başlıklı Kız'cılık oynamaktan sıkılmıştım.
Vous avez raison pour tout, j'en avais assez de ce vieux bonhomme.
- Haklıydınız.
- C'est exact.
Babamın iş adamı olmadığını söylediğinizde haklıydınız.
Attendez, M. Potter. Vous avez raison de dire que mon père n'était pas un homme d'affaires.
Peder. Siz haklıydınız.
Mon Pêre, vous aviez raison...
Catherine açısından haklıydınız.
C'est vrai pour Catherine.
Haklıydınız efendim. Rüzgar oldukça düzenli.
Vous aviez raison, un bon vent stable.
Evet ve haklıydınız Bay Pritchett.
Oui, nous avons tous deux raison.
Haklıydınız Bay Stanton.
Vous aviez raison.
Kadınlar hakkında ne kadar hatalı olsanızda haklıydınız.
Vous vous êtes trompé et vous êtes déçu...
Haklıydınız. Bilekliği de yoktu, dizinden yukarıda bir şey de.
Vous avez raison : pas de chaîne et rien au-dessus du genou.
Haklıydınız, efendim. Hazineyle ilgili konuşulanlar yalan değil.
Tu avais raison, ce n'étaient pas des mensonges.
- Haklıydınız.
- Vous avez bien fait.
Bay Allison, siz haklıydınız.
Vous aviez raison.
Ve haklıydınız.
Et vous avez bien fait.
Haklıydınız.
Non! Vous aviez raison.
- Söylemek istemezdim ama, siz haklıydınız.
- Il m'en coûte de vous dire cela, mais vous aviez raison.
Her konuda haklıydınız.
Vous avez tout deviné naturellement.
Siz haklıydınız, ben haksızdım.
Vous aviez raison et j'avais tort.
Sen ve Miles haklıydınız.
Toi et Miles aviez raison.
Beni azarlamakta haklıydınız.
Vous m'avez joliment mouché tout à l'heure.
Haklıydınız Bayan Marple.
Vous aviez raison, Mlle Marple.
Haklıydınız, bunu yapamazdı. Yazık, beni bu zahmetten kurtaracağını sanmıştım. - Sahnede olman gerekmez mi?
Vous avez raison, elle ne pouvait pas le faire quelle pitié, j'ai pensé qu'elle pourrait me sortir des problèmes ne devez vous pas etre sur la scène?
Sizin için de genç bayan, kesinlikle haklıydınız.
Bien, euh, tout comme vous, jeune fille, euh, vous aviez parfaitement raison.
Galiba, insanın kendi kararını vermesi konusunda haklıydınız.
Vous aviez raison, un homme doit savoir prendre des décisions.
Hera, Afrodit... Siz haklıydınız.
Héra, Aphrodite... vous aviez raison.
Sen ve Napoleon haklıydınız galiba.
Il semble que vous et Napoléon aviez raison.
Onu saklamakta haklıydınız.
Vous avez eu raison de le cacher.
Çok haklıydınız.
Vous avez raison.
Kaptan, haklıydınız. Etki gösteriyor.
Capitaine, vous aviez raison.
Her zamanki gibi haklıydınız Bay Bond.
Comme d'habitude, M. Bond, vous étiez encore dans le vrai.
Haklıydınız, burada birisi vardı.
Vous aviez raison, il y avait quelqu'un.
Şey, o konuda haklıydınız, efendim.
Vous aviez raison.
Haklıydınız Doktor.
Vous aviez raison, docteur.
Ve siz haklıydınız. O beni sadece Rising Star'dan çıkmak için kullandı.
Il s'est servi de moi pour quitter le Rising Star.
Haklıydınız, Dr. Ruth.
Vous aviez raison, Dr Ruth.
- Haklıydınız, Albay.
- Vous aviez raison, Colonel.
Hayır, haklıydınız.
Vous aviez raison.
Benim kıskançlığımdı beni bu hale getiren böyle acımasız ve aksi yapan ve sanırım beni terketmekte haklıydın.
C'est ma jalousie qui m'a transformé en cet homme.. Dur et cruel... jusqu'à ce que tu doives me quitter.
Kardeşiniz açısından haklı mıydınız peki?
Est-ce vrai pour votre frère?
Haklıydınız.
Vous aviez raison.
Haklıydınız.
Tu avais raison.
Haklıydın. Biz farklıyız.
Nous sommes différents.
Haklısınız elimizdeki doğru oyunu oynamalıydık.
Vous vous jetez dans la gueule du loup.
Haklıydın, bu imkansız...
Tu avais raison, c'est impossible.
Sabah tapınağı denetleyeceğim. Actium savaşını kutladıkları için onları cezalandırmayı istemekte çok haklıydınız, Jüpiter.
Jupiter, pendant ton absence, nous t'avons élevé un nouveau temple sur le Palatin.
Son derece haklıydınız.
C'est vrai.
O adamları uyanmadan yakalasanız iyi olur. Haklıydın.
Emparez-vous de ces hommes avant qu'ils ne se réveillent.
Haklısınız, yapmamalıydım.
Oui. J'ai eu tort.
Ama yanıldık ve sen Rupert, sen haklıydın ve bu yüzden bu gece bütün ulustan önce sana yaptığımız herşey için senden kişisel olarak özür ve af dilemek istiyoruz.
Nous nous trompions. C'est vous, Rupert, qui aviez raison. C'est pourquoi, ce soir, et devant tout le pays, nous aimerions vous présenter nos excuses et vous demander pardon pour tout ce que nous vous avons fait.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]