Kendime engel olamadım traduction Français
94 traduction parallèle
Kendime engel olamadım, Jesse.
Je n'ai pas pu l'empêcher.
Sadece bir kaç saattir. Bisikletimle köyden geçiyordum. Ve hanın bir kaç resmini çekmek için kendime engel olamadım.
Oui... et je suis tombé en arrêt devant l'auberge du village Elle m'a paru si charmante.
Kendime engel olamadım.
Je n'ai pas pu m'empêcher.
Çok özür dilerim ama kendime engel olamadım.
- Désolée, c'était malgré moi.
Kendime engel olamadım.
Je n'y pouvais rien.
Kendime engel olamadım.
Je ne pouvais pas m'en empêcher.
Size gözlerimi dikip baktığım için özür dilerim. Ama öyle güzelsiniz ki kendime engel olamadım.
Pardonnez-moi de vous fixer, mais vous êtes si belle, je ne pouvais pas m'en empêcher.
Size karşı dürüst olacağım, kendime engel olamadım.
Pour être honnête je n'ai pas pu m'en empêcher.
Ama kendime engel olamadım.
Ça a été plus fort que moi.
Kendime engel olamadım.
J'arrivais pas à me retenir.
Ama, memur bey, o kadar tatlısınız ki kendime engel olamadım.
Vous êtes si mignon, officier. Je ne peux pas résister.
Olanlar çok çılgıncaydı. Kendime engel olamadım ve utanıyorum.
J'étais si en colère, que je n'ai pas pu me retenir.
Çılgınca göründüğünü biliyorum ama öyle kendimden geçtim ki kendime engel olamadım.
Je sais, c'est dingue, mais je me suis emballée. Je n'ai pas pu résister à ces...
Kendime engel olamadım. Öyle harika ki.
Je ne pouvais pas m'en empêcher parce qu'il est si beau.
Kendime engel olamadım.
Je devais venir. J'ai essayé de ne pas le faire.
Kafayı yedim! Kendime engel olamadım.
Je ne pouvais pas le supporter.
Kendime engel olamadım, hayatım.
Je ne pouvais pas m'en empìcher.
Sadece kendime engel olamadım.
Je... Je ne pouvais pas m'en empêcher.
- Eve gittiğimde çok kötü hissettim. Kendime engel olamadım.
Je m'en suis voulu...
Kendime engel olamadım, Jerry.
Je n'ai pas pu me retenir!
Kendime engel olamadım.
C'était plus fort que moi.
Sizin eve geliyordum. Yürüdüğünü gördüm. Kendime engel olamadım.
J'allais chez toi, et quand je t'ai vue, j'ai pas pu résister.
Kendime engel olamadım.
J'ai pas pu faire autrement, chef.
Ben... ben sadece kendime engel olamadım.
Je n'ai... Je n'arrivais pas à m'arrêter.
Seni ne kadar incittiğini düşündüğümde kendime engel olamadım.
C'est juste que, quand je pense qu'elle aurait pu te faire du mal... Ca m'est insupportable.
Pişmanım. Kendime engel olamadım.
Je ne pouvais pas m'arrêter.
-... birden konuşmaya başladım ve kendime engel olamadım.
- mais j'arrivais pas à arrêter. - Oui, ça, je connais!
Sanırım, kendime engel olamadım.
Je n'ai pas pu m'arrêter.
Amy'nin gücüydü ama her şeyi ben yapıyormuşum gibi geldi. Kendime engel olamadım.
Amy m'a transmis un peu de magie et je ne pouvais plus m'arrêter.
Kendime engel olamadım.
Je n'ai pas pu me retenir.
Seni görüyordum ama kendime engel olamadım...
Je te voyais mais je ne pouvais pas me contrôler.
"Kendime engel olamadım çünkü kız çok güzeldi."
" J'ai pas pu me retenir, elle faisait tout pour m'exciter.
Kendime engel olamadım, kredi kartımın bütün limitini kullandım.
Je n'ai plus un cent sur ma carte bleue. Mais il fallait que je l'aie.
Onu duyabiliyordum... ama kendime engel olamadım.
Je pouvais l'entendre, mais j'ai pas pu m'empêcher.
Kendime engel olamadım. Onu yarışmaya soktum.
J'ai pas pu m'empêcher.
Bir mücevher kutusu gördüm ve kendime engel olamadım.
J'ai vu un étui à bijou et je n'ai pas pu m'empêcher de venir.
Onu gördüğümde, kendime engel olamadım.
Quand j'ai vu ça, j'ai pas pu me retenir.
Kendime engel olamadım. Eğer Kanada'ya gitmiş olmasaydı, tamamen farklı bir insan olurdum.
J'aurais pu être complètement différente s'il n'était pas parti.
Kendime engel olamadım.
J'ai pas pu m'en empêcher.
Düşünüp duruyordum, kendime engel olamadım çok korkmuştum.
Je pouvais pas m'empêcher de penser. J'étais excité.
... "kendime engel olamadım", "kendisi istedi" gibi ifadeler kullanmıştı.
"Il me demandait de l'éventrer, je ne pouvais pas m'en empêcher. Il le voulait."
Kendime engel olamadım. Öğrenmem gerekiyordu.
Il a fallu que je sache.
Kendime engel olamadım.
Je me suis laissé aller.
Konuşurken, sürekli Jack'i düşündüm ve ben... kendime engel olamadım.
Elle parlait. Je n'arrêtais pas de penser à Jack et je n'ai pas pu m'empêcher.
Gitmeye hazırlanırken, kendime engel olamadım.
C'était drôle. Quand il est parti, je n'ai pas pu m'en empêcher.
Penisini okşamaya başladım. Kendime engel olamadım.
J'ai caressé son pénis, c'était plus fort que moi.
- Kendime engel olamadım.
- Je n'ai pu m'en empêcher.
Kendime engel olamadım.
Je n'ai pas pu m'en empêcher.
Kendime engel olamadım.
C'est plus fort que moi
Bir kız arkadaşı olduğunu biliyordum, fakat yine de engel olamadım kendime.
Je savais qu'il sortait avec quelqu'un, mais je n'ai pas pu m'en empêcher.
Kendime engel olamadım.
Tu sais, j'ai pas pu m'en empêcher, j'ai appelé.
kendime engel olamıyorum 18
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27
kendisine 42
kendimizi 18
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27
kendisine 42
kendimizi 18