Kendime engel olamıyorum traduction Français
94 traduction parallèle
Kendime engel olamıyorum.
J'y suis bien obligé.
" Tommy'ye, seni köpek, ama kendime engel olamıyorum.
" À Tommy, espèce d'ingrat, mais je ne puis m'en empêcher.
Çok içtiğimi biliyorum, ama kendime engel olamıyorum.
Je n'y peux rien. Je sais que je bois trop, mais je ne peux m'en empêcher.
- Anne, kendime engel olamıyorum.
- Oh, Mère, c'est révoltant!
Ama kendime engel olamıyorum.
Mais c'est plus fort que moi.
Bunun kötü olduğunu biliyorum. Ama kendime engel olamıyorum.
Je sais que c'est mal, mais je peux pas m'en empêcher.
Kendime engel olamıyorum. Üniformalı bir hemşire o kadar kışkırtıcı geliyor ki.
Je ne peux pas me retenir, devant une femme en uniforme.
Kendime engel olamıyorum.
Je ne peux pas me retenir.
Mole, kendime engel olamıyorum, düşünüyorum.
Mole, j'y peux rien.
Kendime engel olamıyorum.
C'est plus fort que moi.
- Kendime engel olamıyorum.
- Je ne peux pas m'en empêcher.
Kendime engel olamıyorum.
Je ne peux m'en empêcher.
Kendime engel olamıyorum.
- Je n'y peux rien.
Her gün deniyorum ama ama kendime engel olamıyorum.
Tous les jours, j'essaie... et je n'y arrive pas.
Ama söz konusu güzel bir hanım olunca, bazen kendime engel olamıyorum.
Mais quand je suis devant une femme charmante, je ne peux m'en empêcher.
Bir kez düşünmeye başlayınca, kendime engel olamıyorum.
Dès que j'y repense... je ne peux plus m'en empêcher.
Kendime engel olamıyorum.
- Je n'avais pas prévu ça. C'est plus fort que moi.
Leziz ve ilginç, ben bile kendime engel olamıyorum.
C'est délicieux et intéressant, j'ai pas pu m'empêcher d'en acheter.
Kendime engel olamıyorum.
Je n'y puis rien.
Kendime engel olamıyorum.
C'est plus fort que moi!
Haklısın. Bazen kendime engel olamıyorum.
Oui, mais des fois, je peux pas me retenir!
Bunları iğrenç buluyorum ama kendime engel olamıyorum.
Je trouve ça dégueulasse, mais je ne peux rien faire.
Kendime engel olamıyorum, Buffy.
- Je ne peux pas m'en empêcher, Buffy.
- Maria, uzak durmaya çalıştım, ama... Kendime engel olamıyorum.
J'essaie de garder mes distances mais c'est plus fort que moi.
Üzgünüm, kendime engel olamıyorum.
Je suis désolée. C'est plus fort que moi.
Bazen kendime engel olamıyorum.
Je n'y résiste pas.
Affedilmeyecek şeyler yapıyorum ve kendime engel olamıyorum.
Je fais des choses impardonnables malgré moi.
Riskli bir iş ama kendime engel olamıyorum.
Ca prendra le temps qu'il faudra, mais je tiendrai bon.
- Kendime engel olamıyorum.
J'y peux rien.
Ama kendime engel olamıyorum.
Mais je ne peux pas m'en empêcher.
Kendime engel olamıyorum.
Mais c'est plus fort que moi.
Kendime engel olamıyorum, özellikle genelde haklıysam.
Je n'y peux rien si j'ai souvent raison.
Biliyorum, zira zayıfım, kibirliyim ve tehlikeliyim ama kendime engel olamıyorum.
Je sais que c'est parce que je suis faible, vaniteux et inconstant mais... je ne peux vraiment pas m'en empêcher.
Sana söylemiştim! Üzgünüm... Kendime engel olamıyorum.
Je suis désolé, je n'ai pas pu m'en empêcher.
Sadece kendime engel olamıyorum, bu paraya da ihtiyacım var.
Je ne peux pas m'arrêter et j'en ai besoin.
- Kendime engel olamıyorum.
- C'est plus fort que moi. - Gaius.
Su Kabilesi için su yaşamdır. Kendime engel olamıyorum.
L'eau c'est la vie pour un habitant de la Tribu de l'eau.
Kendime engel olamıyorum, Howard Dayı.
C'était plus fort que moi.
Doğal güzellikle karşılaşınca kendime engel olamıyorum.
Devant une vraie beauté, je ne peux pas m'en empêcher.
Bazen kendime engel olamıyorum.
Parfois, j'arrive pas à m'en empêcher.
Kendime engel olamıyorum.
Je ne peux pas m'en empêcher.
Her zaman. Ben de içki içmenin kötü olduğunu biliyorum, ama kendime engel olamıyorum.
Boire est nocif mais c'est plus fort que moi.
Müzik okuluna gideceğim hâlde tekrar yapmam lazım, kendime engel olamıyorum.
Réviser, même si je vais en fac de musique, je peux pas m'arrêter.
Oradan bankaya koştum. Tanrıya şükür, çekte sorun yoktu. Kendime engel olamıyorum.
J'ai couru à la banque et dieu merci, le chèque est solvable mais ça ne m'aide pas.
Biliyorum, ama kendime engel olamıyorum.
Je sais! Je ne peux pas m'en empêcher.
Kendime engel olamıyorum.
Je peux pas m'en empêcher.
Biliyorum mantıklı düşününce ama kendime engel olamıyorum.
Je le sais. D'un point de vue rationnel. Mais, malgré ça, je ne peux pas m'en empêcher.
Kendime engel olamıyorum.
Même enfant...
Kendime engel olmaya çalışıyorum ama olamıyorum.
Je ne peux pas m'en empêcher.
Bunun için dua etmiyorum. Dua ediyorum çünkü kendime engel olamıyorum. Dua ediyorum çünkü çaresizim.
Je ne prie pas pour ça mais parce que je suis désemparé parce que j'en ressens le besoin irrésistible jour et nuit
Mantıklı bir adam olarak kendime yakıştıramasam da engel olamıyorum.
Car en homme raisonnable je ne devrais pas mais je ne peux rien y faire.
kendime engel olamadım 27
engel olamıyorum 17
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
engel olamıyorum 17
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27
kendisine 42
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27
kendisine 42