Kendini daha iyi hissedersin traduction Français
137 traduction parallèle
Burada çıkınca kendini daha iyi hissedersin.
Ça ira mieux une fois dehors.
Bence biraz uyumalısın, kendini daha iyi hissedersin.
A votre place je dormirais un peu. Vous vous sentirez très bien, après.
Karda biraz yürüsen kendini daha iyi hissedersin.
Allez faire une promenade.
Umarım yarın sabah kendini daha iyi hissedersin, Emil.
J'espère que vous irez mieux demain, Emil.
Kendini daha iyi hissedersin.
Ça te reposera.
Hadi. Bir şeyler ye. Kendini daha iyi hissedersin.
Mangez, vous vous sentirez mieux.
Döndüğümüze göre kendini daha iyi hissedersin artık.
Tu te sentiras mieux maintenant qu'on est rentrés.
Kendini daha iyi hissedersin. Neden güneş batana kadar dahi olup,..
Sois un génie le jour et un être humain le soir!
Güzelce örtündüğünde kendini daha iyi hissedersin.
Tu te sentiras mieux sous les couvertures.
- Umarım tez vakitte kendini daha iyi hissedersin Myra.
J'espère que vous irez mieux bientôt, Myra.
Kendini daha iyi hissedersin.
Vous irez mieux.
Rahat edeceğin bir yere götürürsek kendini daha iyi hissedersin.
Ca va aller! Vous seriez mieux dans un fauteuil!
Biraz yürüyelim, kendini daha iyi hissedersin.
Marche un peu, ça te fera du bien.
Kendini daha iyi hissedersin. Deanie her zaman çok süt içer.
Le lait, y a que ça de vrai.
Git, bir duş yap. Kendini daha iyi hissedersin.
Va prendre une douche, ça te retapera.
Bir kaşık daha iç, Gladys, kendini daha iyi hissedersin. Şimdi aç ağzını.
Reprends une cuillère, Gladys, ça ira mieux.
Yarın, kendini daha iyi hissedersin.
Tu iras mieux demain.
Bir şeyler yiyince kendini daha iyi hissedersin.
Manger vous fera du bien.
Eğer denersen, kendini daha iyi hissedersin.
Vous pouvez vous en sortir, en faisant des efforts.
Güneşte daha fazla kalırsan, kendini daha iyi hissedersin.
Tu devrais aller un peu plus au soleil, ça te ferait du bien
Bunu içersen kendini daha iyi hissedersin.
Si seulement vous vouliez boire ceci, vous vous sentiriez plus forte.
Birileriyle dışarı çıkıp sohbet etsek kendini daha iyi hissedersin.
Tu te sentirais moins recluse si on sortait avec des gens pour dîner...
Kendini daha iyi hissedersin.
Ça te remonterait le moral.
- Yersen kendini daha iyi hissedersin.
- Mangez, ça ira mieux.
Belki kendini daha iyi hissedersin.
Ca remonte. Fais pareil.
Belki biraz uzansan kendini daha iyi hissedersin.
Non, tu ferais peut-être bien de rester assise.
Ama eğer ondan kurtulursan, yaran iyileşir ve kendini daha iyi hissedersin.
Si tu l'enlèves, ça guérit et tu es soulagée.
Belki koltuktan kalkarsan ve biraz yürürsen, kendini daha iyi hissedersin.
Y a-t-il quelqu'un de la planète Melmac? Ce n'est pas juste. On doit soigner un extraterrestre qui perd ses poils,
Kendini daha iyi hissedersin.
Tu te sentiras mieux.
Kendini daha iyi hissedersin.
J'en ai pris un et je me sens mieux.
Hadi ye, kendini daha iyi hissedersin.
Mange, ça ira mieux.
Biraz uçarsan kendini daha iyi hissedersin.
Ça ira bien mieux si t'es défoncée.
Gina... şu balonları kolundan çıkarırsan... kendini daha iyi hissedersin belki.
Gina... Tu te sentirais peut-être mieux, sans ces ballons.
Kendini daha iyi hissedersin. Bu berbat.
Et tout ça parce que j'ai couché avec deux hommes.
Omzumu incittim. Belki kendini daha iyi hissedersin.
J'ai esquinté mon épaule, si ça peut te faire plaisir.
Kendini daha iyi hissedersin.
ça te fera du bien.
- Konuşursan kendini daha iyi hissedersin.
- Cela vous libèrerait.
Kıpırdama diye bağırırsan kendini daha iyi hissedersin.
Crie "Pas un geste", si ça te défoule. Tu restes ici!
Tam şuraya. Kendini daha iyi hissedersin.
Tu te sentiras mieux après.
Kendini daha iyi hissedersin diye düşündüm.
J'espérais que ça te ferait plaisir.
Kendini daha iyi hissedersin.
Tu te sentiras mieux ensuite.
Cildini banyo yaparak yumuşatırsan kendini daha iyi hissedersin.
Tu te sentirais mieux si, pour sublimer la douceur de ta peau, tu te baignais.
Bunu kabul edersen kendini daha iyi hissedersin.
Admettez-le, vous vous sentirez mieux.
Sabaha kendini çok daha iyi hissedersin.
Demain, tu te sentiras mieux.
Yarın gelirim. Kendini daha iyi hissedersin.
Le seul problème, c'est que si ça marche, je mettrai 8 ans au lieu de 7 pour être avocat.
Kendini daha iyi hissedersin.
Mange un peu de soupe, ça te fera du bien.
Sabaha kendini daha iyi hissedersin.
- Après une bonne nuit, ça ira mieux.
Biraz ağla ve duanı et. kendini çok daha iyi hissedersin.
Pleurez un peu... dites vos prières, et vous vous sentirez mieux.
Buraya girdiğinde daha iyi Hissedersin kendini sen de
Une fois que vous y êtes, c'est la joie comme ils disent toujours dans le poème
Belki de buradan çıktığında Amerika'ya dönmelisin o zaman kendini çok daha iyi hissedersin.
Peut-être que tu devrais partir d'ici, rentrer aux Etats-Unis.
Belki kendini daha iyi hissedersin.
Ça te fera peut-être du bien.
kendini daha iyi hissediyor musun 17
kendini daha iyi hissedeceksin 21
daha iyi hissedersin 24
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini daha iyi hissedeceksin 21
daha iyi hissedersin 24
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisini 27