Korkunç birşey traduction Français
171 traduction parallèle
- Korkunç birşey? !
- Quelle horreur!
Şu senin Bay Bernstein dün çocuğa çok korkunç birşey gönderdi.
Le cadeau de M. Bernstein à Junior est une horreur!
Korkunç birşey! Altı çocuk annesiymiş!
- Un homme a jeté sa femme par la fenêtre.
Başıma korkunç birşey geldi.
Si tu savais ce qui m'est arrivé.
- Korkunç birşey
Si seulement... Il y a tellement de "si".
Hapiste olmak korkunç birşey olmalı.
Je veux dire, être enfermé doit être une chose terrible.
Bu korkunç birşey.
C'est horrible!
Nazi olmanın korkunç birşey olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Pour vous, est-ce si terrible d'être un nazi?
Korkunç birşey Marcello.
C'est monstrueux!
Bu korkunç birşey.
C'est vraiment horrible.
Bayan Jessel'e resmen tapıyordu... derken korkunç birşey oldu.
Elle aimait tellement Mlle Jessel! Ça lui a causé un choc épouvantable.
Bu korkunç birşey!
C'est scandaleux!
Ölüm korkunç birşey.
C'est horrible la mort.
Sana ulaştığıma sevindim. Çok korkunç birşey oldu.
Je suis contente de t'avoir, une chose terrible vient d'arriver...
Yanında olduğum her seferinde korkunç birşey oluyor..
Dés que je suis avec elle, un probléme survient.
Ne zaman korkunç birşey olacağını bilemez insan.
On ne sait pas quand le malheur va frapper.
Bu söylediğiniz korkunç birşey.
C'est affreux de dire ca. Ç
500 km2 alandaki her Hıristiyan'ı kaçırtacak kadar korkunç birşey istiyorum.
Il faut un truc terrifiant pour que les gens fuient en masse... Il n'y aurait plus âme qui vive à 80 km à la ronde.
- Korkunç birşey olmalı.
- Ça a dû être horrible.
Bunun korkunç birşey olduğunu da.
Je sais que c'est une chose affreuse.
İşsiz kalmak korkunç birşey, değil mi, Bn. Hannigan?
C'est affreux d'être au chômage, non?
Senin için gerçekten endişeleniyorum başına korkunç birşey gelecekmiş gibi.
Je me fais du souci pour toi. J'ai peur qu'il t'arrive un truc affreux.
Korkunç birşey! Becerdik.
C'était sensationnel!
Korkunç birşey oldu.
Il est arrivé quelque chose de terrible!
Korkunç birşey.
Quelle fléau!
- Bu korkunç birşey!
- Mais, c'est terrible!
Al. Korkunç birşey oldu.
Al, il s'est passé quelque chose de terrible.
Korkunç birşey oldu madam.
Que se passe-t-il? - Un malheur épouvantable, madame!
Bu yaptığın korkunç birşey.
Ce que vous faites est affreux!
Ben kötü bir insan mıyım? Korkunç birşey mi yaptım?
Ai-je fait une chose affreuse?
Korkunç birşey.
terrain miné!
Yani korkunç birşey oldu.
Vraiment, c'est affreux...
Bunun hakkında konuşmanın korkunç birşey olduğunu biliyorum ama Bay Gordon'un ölümünü gerçekten gördüyseniz bununla ilgili hatırladıklarınız önemli.
Je sais, je ne devrais pas en parler, mais vous devez vous souvenir si vous avez vu M. Gordon se faire tuer.
Biliyorsun pantomimci ziyanı korkunç birşey.
Tu sais, un mime est une terrible perte.
Homer, bu söylediğin korkunç birşey.
Homer, c'est une chose terrible à dire.
- Elizabeth... - Korkunç birşey oluyor.
Quelque chose d'horrible est en train de lui arriver.
Çok korkunç birşey yaptım... Çok kÖtü...
J'ai fait une chose... horrible... diabolique.
Korkunç birşey yapacak.
Il prépare quelque chose.
Korkunç birşey.
C'est affreux.
Bu korkunç birşey.
C'est tellement horrible.
Marge, inanılmaz korkunç birşey söyleyeceğim!
Marge, j'ai une horrible nouvelle à t'annoncer!
Biliyorsunuz... Korkunç birşey yaptım. Ve her zaman suçluluk ve vicdan azabı duyacağım.
Vous savez... j'ai fait une chose horrible, et... j'éprouverai toujours de La culpabilité et des remords.
Korkunç birşey.
Une chose terrible.
Korkunç birşey bu.
C'est terrible.
Evet. Korkunç birşey.
Ah, c'est terrible.
Tanrım, korkunç birşey Peder, bu korkunç birşey.
Oh, mon Dieu, c'est terrible, mon Père, c'est terrible!
Tanrım beni bağışla, sana hakaret ettim... ama Yüce İsa, korkunç birşey değil mi bu?
Dieu, pardonnez-moi pour utiliser le nom du Seigneur comme cela, mais Jesus Christ, n'est-ce pas terrible?
Korkunç birşey, korkunç.
C'est terrible, terrible.
Artık yapabileceğimiz birşey yok. Üstelik son Melek de yenildiğinde gerçekleşecek korkunç şeyleri görmek için sabırsızlanıyorum.
On ne peut plus rien faire maintenant en battant le dernier Ange
Ayrıca korkunç dişleri vardı tıpkı kurtlarınki gibi ya da bu dünyadan olmayan birşey gibi.
Et elle avait de longues dents redoutables... comme les crocs d'un loup... Je n'ai jamais rien vu de pareil.
Hayır, birşey söylemeyeceğim, ama yine de ben..... itiraf etmeliyim ki arkadaşlarının bazılarının espri anlayışı çok korkunç.
Non, je ne dirai rien à personne, mais je dois admettre que tu as des amis dotés d'un sens de l'humour plutôt macabre.
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşeyler 19
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşeyler söyle 44
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşeyler 19
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşeyler söyle 44
birşeyler oluyor 22
birşey duydun mu 16
birşeyim yok 25
birşey yap 33
birşey var 18
birşeyler yapın 17
birşey daha var 35
birşeyler yap 72
birşeyler yapmalıyız 24
birşeyi yok 20
birşey duydun mu 16
birşeyim yok 25
birşey yap 33
birşey var 18
birşeyler yapın 17
birşey daha var 35
birşeyler yap 72
birşeyler yapmalıyız 24
birşeyi yok 20
birşey daha 28
korku 183
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korku 183
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70