Kur traduction Français
2,209 traduction parallèle
Kur, kilitle ve başla...
Charge, ferme et démarre...
Kur'anda buna Takiyye denir.
Dans le Coran, ça s'appelle "taqiyya",
Biliyor musun, Kur'an : "Masum bir insanı öldürmek, bütün insanlığı öldürmek gibidir." buyuruyor.
Vous savez que le Coran dit que si vous tuez un innocent, c'est comme si vous aviez tué toute l'humanité?
Sen sadece bir gün George'un uyanıp sana deliler gibi âşık olduğunu fark edeceğini sanıyorsun. - Ve sana kur yapacağını. - Çiçekler Jane Nichols için.
Tu le fais juste dans l'espoir que George se révelle un matin en se rendant compte qu'il est maladivement amoureux et qu'il te fasse une déclaration d'amour spectaculaire...
Saati 15 saat 7 dakikaya kur ve başlat.
Réglez le compte à rebours à 15 heures et 7 minutes.
Marlak'a bak. Maya'ya kur yapıyor.
Marlak branche Maya.
Kur yap ona.
Vas-y à fond!
Bunun üstüne kur yapmak için 12 ay daha ekleyin. Ve bir altı ay da üreme çalışmaları için...
Si on est chanceux, il nous faudra six mois pour trouver un nouveau conjoint, il faut compter douze mois de fréquentations et six autres mois pour concevoir.
Tamam mı? Git yeni bir hayat kur, kendini utandırıyorsun.
Chausse-toi, tu es indécent.
Bir şekilde aramızda bağlantı kur, onlarla konuşmak istiyorum.
Trouvez un moyen de communication entre nous. Je veux leur parler.
Ayrıca göçmen bürosu ile irtibat kur.
Contacte également l'immigration.
Chloe, Emerson'la bağlantı kur.
Chloé, appelle Emerson.
Gelişmeler için İç Güvenlik'le gerçek zamanlı bağlantı kur.
Je veux un rapport en temps réel de la sécurité nationale.
Araç şalterlerini kur. Soldan takip et.
Réglez les commutateurs avec cette séquence de gauche à droite.
Ağ sistemini yeniden kur o zaman.
J'ai monté notre réseau ainsi.
Hatta bu Kur'an da bile geçer.
Même le Coran en parle.
Kur yaparlar, içlerini dökerler.
J'ai pas envie.
- Şimdi sana kur yapmayı öğretmeliyiz. - Kur yapmayı biliyorum ben.
Apprends à allumer.
Haydi, kur.
Allez, sortez-le.
Bir anlamda kur yaptık birbirimize.
Tu sais comment c'est, c'est comme des discussions pour un flirt.
Sana kur yapacağımı mı düşündün?
Que je te fasse du gringue? Tu es dans mon lit.
- Kur yapmak zorunda mısın?
- Vous flirtez?
İnanabiliyor musun, bana diğer kalbini fethettikleri gibi kur yaptı!
Vous y croyez? Il me faisait la cour comme si j'étais l'une de ses conquètes.
Barstow polisi ile bağlantı kur, biz olmadan harekete geçmesinler.
Appelez le shérif et dites-lui de rien faire tant qu'on n'est pas là.
İlginç! Mağara adamının kur yapması.
Un dragueur préhistorique.
Eminim, bir sürü erkek sana kur yapıyordur.
Tu dois te faire draguer, toi!
Kur yapmaları sert bir ilişkidir.
La parade nuptiale est violente :
- En azından düzinelercesine kur yapmış olmalısın.
- Vous devez au moins en courtiser des dizaines.
Konuşuyor, gülüyor ve kur yapıyordun.
Parler, rire, flirter...
Rosso, bağlantıyı kur!
- Rosso, connecte-le.
Güzeldi, bana kur yapıyordu. Ben de kandım. Kim kanmaz ki?
Elle était jolie, mutine, j'avais le béguin.
- Masanın üzerine kur.
C'est bien. Mettez-vous sur la table.
Cyrano de Bergerac gibi. Roxanne'e kur yapmak için Christian'ın kulağına doğru kelimeleri fısıldıyordu.
Un peu comme Cyrano de Bergerac, murmurant des mots d'amour à Christian pour séduire Roxane.
İletişim kur ama dikkatli ol.
Crée un contact, mais sois prudent.
Telsiz bağlantısı kur.
Envoie un message radio.
Bana kur yapma.
Ne flirtez pas avec moi.
Yanş, paranı al ve kendi şirketini kur.
Alors, prends ton argent, - et lance ta propre société.
Hızlı yap ve hemen sonuca ulaş. Yüzünde gülümseme olsun ve dikkatlerini dağıtıp paniklemelerini engellemek için aptalca cümleler kur.
Sois rapide et efficace, garde le sourire, et fais-leur la conversation pour les distraire
Adım bir. İlişki kur.
Première étape,
Ona biraz kur yap yeter.
Flirte juste un peu avec elle...
Bana milyonlarca kez kur yaptın.
Tu as flirté avec moi des millions de fois.
Sen çıkıp sistemi kur.
Vas-y, toi. Mène la barque.
- Bağlantısını kur.
- Branche le.
ben gidiyorum eve geri dön, kendine bir hayat kur... neden evine gitmi, yorsun yaşlı bunak?
Je m'en vais. Surmonte tout ça... et rentre à la maison et aie une vraie vie. Pourquoi tu ne rentres pas chez ton vieil homme?
Şu an resmen sana kur yapıyorum.
Je viens de te draguer officiellement.
Her şey için, kur yapman da dâhil.
Merci pour tout. Pour la drague, aussi.
Yalnızca iş ilişkisi hatrına kur yapmayı doğru bulmuyorum.
Je pense que c'est mal de flirter pour un contrat.
EMP'yi kur.
- Arme l'EMP.
Tamam kur bakalım P.A'nı.
OK. Va tout préparer.
Kur yapmayı biliyorsun demek?
Je sais allumer.
Rosso, bağlantıyı kur.
Connecte-le.
kurallar 52
kurtuldun 20
kural yok 16
kurtuldu 29
kurtulduk 149
kurtul 19
kural bir 16
kurtar onu 29
kurtulacağız 21
kurtar kendini 35
kurtuldun 20
kural yok 16
kurtuldu 29
kurtulduk 149
kurtul 19
kural bir 16
kurtar onu 29
kurtulacağız 21
kurtar kendini 35
kurtar bizi 23
kurtarın beni 59
kurabiye 49
kurtul ondan 72
kural bu 26
kurtlar 40
kurtul onlardan 17
kurtarın 24
kurtulacaksın 21
kurtarın onu 17
kurtarın beni 59
kurabiye 49
kurtul ondan 72
kural bu 26
kurtlar 40
kurtul onlardan 17
kurtarın 24
kurtulacaksın 21
kurtarın onu 17