Merak ediyordum traduction Français
2,471 traduction parallèle
Aslında merak ediyordum, aklıma takıldı... Hank Sağlık'da Hank isimli biri cidden var mı?
Je me demandais, par curiosité, il y a vraiment un Hank dans Hankmed?
Ben de geçen gece şovunda ne olduğunu merak ediyordum.
Ça m'a étonnée, hier soir.
Neyse, buraya gelirsem ne hissedeceğimi merak ediyordum.
Je me demandais ce que ce serait de revenir ici.
Ben de bu safça şeyi ne zaman söyleyeceksin diye merak ediyordum.
J'avais hâte de ton petit jugement naïf.
On dakikadır arabamda, bir tüfeğin dürbününden kafana nişan almış oturuyordum. Acaba hayatımı mahveden adamı vursam ne olur diye merak ediyordum.
J'étais dans ma voiture depuis 10 minutes... avec ta tête dans le réticule d'un fusil... me demandant si je devais abattre l'homme qui m'a gâché la vie.
Nezaman duracağını merak ediyordum.
Je me demandais si tu passerais.
Evet, ben de merak ediyordum. Taşındığın zaman çalıştığını söylemiştin.
Tu disais qu'il fonctionnait au début.
Ne zaman ortaya çıkacağınızı merak ediyordum.
Je me demandais quand vous viendriez me voir.
Daniel'in kâğıtlarının bulunduğu kutununu numarasını verir miydin merak ediyordum.
J'ai besoin du numéro de casier des articles de Daniel.
Bu işi başarıp, başarmayacağını merak ediyordum...
Je voulais savoir si vous pouviez vous en tirer...
Adamım. Bende ne zaman patlayacağını merak ediyordum.
Je me demandais quand elle allait craquer.
Acaba sen de azıcık maruz kalmış mısın diye merak ediyordum.
Tu n'aurais pas été un peu exposée?
Bana yardım edebilir misiniz diye merak ediyordum.
Je me demandais si vous pouviez m'aider.
- Doktor Lucassi. Ne zaman geleceğinizi merak ediyordum.
Je me demandais quand vous viendriez.
Uzun zamandır beni ne zaman sıkacağını merak ediyordum.
J'espère que tu vas m'ennuyer encore longtemps.
Onları senin veri tabanında araştırtıp, bir şey bulursan bana haber verebilir misin diye merak ediyordum.
Tu peux les rechercher? - Dis-moi si tu as quelque chose.
Bana biraz vekalet eder misin diye merak ediyordum çünkü biraz geç kalacağım.
Parce que je vais être un peu en retard.
Lilly yeni sınıfında pek arkadaş edinemedi ben de acaba, çocuklara bir oyun randevusu ayarlasak olur mu diye merak ediyordum.
Ça vous tenterait qu'ils jouent ensemble?
Tüm o yapı onarımlarını ve kampüste bulduğum lağım çukurunu merak ediyordum.
Regarde ça. Je m'interrogeais sur toutes ces réparations sur le campus et ce gouffre que j'ai trouvé.
Yüzünün halini hep merak ediyordum.
Normal que t'aies lâché tu-sais-qui.
Ben de ne zaman uğrayacağınızı merak ediyordum.
Je me demande quand vous allez passer.
Ben sadece onunla ilgili olağandışı bir şey fark edip etmediğinizi merak ediyordum.
Vous savez, je me demandais... si... vous aviez remarqué quelque chose d'inhabituel chez lui.
Aydınlık tarafın ne zaman geleceğini merak ediyordum ben de.
Je me demandais quand la Lumière allait se montrer.
Ben de nerede kaldığınızı merak ediyordum.
Salut. Je me demandais justement où vous étiez.
Merak ediyordum da, bunu göndersene şu aptala.
Poulliez-vous, avec mi compriments.
Dinle, Harves, merak ediyordum,... o oda hala seninkileri kızdırıyor mu?
Harves, je me demandais, t'as encore une chambre de libre?
Ben de ne zaman arayacağını merak ediyordum.
Je me demandais quand tu appellerais.
Selam, otel için çalışıyorum ve sadece kamerayla ilgili her şeyin yolunda olup olmadığını merak ediyordum.
Je suis employée à l'hôtel. Y a-t-il un souci avec la caméra?
Merak ediyordum...
Je me demandais...
Böyle bir kahve dükkanına falan gidebilir miyiz diye merak ediyordum.
On pourrait peut-être aller prendre un café?
Ben aslında, "özel oda" nın fiyatını merak ediyordum.
Je voudrais un peu de temps en tête-à-tête. On parle de 300 la demi-heure.
Kötü olur muyum diye merak ediyordum.
Je me demandais ce que ça me ferait de...
Carl'ı merak ediyordum.
Je m'inquiète pour Carl.
Evet, merak ediyordum da bilgisayarınızı kullanabilir miyim.
Puis-je utiliser votre ordinateur?
Bunu ben de merak ediyordum.
Je me suis posé la question.
Ben de acaba onunla konuşur musun diye merak ediyordum.
Je me demandais si tu pouvais lui parler.
Merak ediyordum da bir kahve içmek ister misin?
Je me demandais si vous aimeriez boire un vafé?
Yapmamı istediğin şeyi yapmazsam ne olacağını merak ediyordum.
Que se passerait-il, si je faisais pas ce que vous demandez?
Bu filmi çok merak ediyordum.
- Je veux vraiment voir un film avec toi.
Ben de merak ediyordum.
C'est pour ça que je dis...
Sen gideceksin diye Tıp Fakültesi'ni merak ediyordum. Ama bu ciddi bir şey.
Luttons!... puisque c'est l'endroit où tu seras.
Seung Jo'yla aynı branşı seçip seçmeyeceğini merak ediyordum.
Je me demandais si tu avais choisi la même que Seung Jo.
Doğrusu, Seung Jo ne yapacak merak ediyordum.
En effet. Je continue à penser que c'est ce que Seung Jo fera.
- Joon Gu yapma! Ha Ni'min etrafında dolaşan budala kimmiş, merak ediyordum.
Il y a toujours quelqu'un qui me chipe secrètement Ha Ni récemment.
Ben de neden aradığını merak ediyordum!
Je me demandais pourquoi tu appelais.
Ben... sadece merak ediyordum.
Ta vie m'intéresse.
Sadece merak ediyordum.
J'étais curieuse.
Her neyse, merak ediyordum da...
Je me demandais...
Nerede saklandığını merak ediyordum.
Salut, Lily.
- Ha ha ha! Sonunda! Ben de burada birinin dikkat çekmek için ne yapması gerektiğini merak ediyordum.
Ha ha ha!
Ben de merak ediyordum.
Je me demandais.
merak ediyordum da 49
merak 30
merak ettim 184
merak etme 3690
merak ediyorum 460
merak etme sen 40
meraklı 21
merak etmeyin 872
merak ettim de 48
merak etme canım 16
merak 30
merak ettim 184
merak etme 3690
merak ediyorum 460
merak etme sen 40
meraklı 21
merak etmeyin 872
merak ettim de 48
merak etme canım 16