English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ M ] / Meraklanma

Meraklanma traduction Français

645 traduction parallèle
Meraklanma.
N'ayez crainte.
Meraklanma, geçti.
Allez, tout va bien.
Sen hiç meraklanma.
Ne vous inquiétez pas.
Sorun değil. Meraklanma, Fenner beni bulamaz.
Fenner ne me retrouvera pas.
Meraklanma. Ona iyi bakacağım.
Soyez tranquille, je la soignerai bien.
Meraklanma, ağzımız kapalı. Aramızda bir ispiyoncu vardı, şimdi dişsiz kaldı.
Une fois, on a eu un mouchard avec nous...
- Haklı mıyım? - Meraklanma.
- J'ai raison ou tort?
Sen şarkı söylemiyorsun. Meraklanma cimri şey, farkını ben öderim.
Je paierai la différence,
Meraklanma. Kaçmaz.
Il ne s'enfuira pas, vous savez.
Meraklanma söyleyecektir.
Elle me le dira. Lieutenant!
Meraklanma Kay.
Ne vous en faites pas, Kay.
Bulunur, meraklanma.
On va la trouver. Pas d'inquiétude.
Meraklanma, Basil.
Ne l'écoutez pas, Dorian.
- Meraklanma.
- Soigne-toi!
Meraklanma.
Tu trouveras ton homme.
- Ben hallederim. Meraklanma. - Aşağı inme.
Je m'en occupe.
Ye ve meraklanma.
Mangez-le et ne vous inquiétez pas.
Meraklanma, Hadi.
Ne t'inquiète pas. Viens.
Meraklanma.
Ne t'inquiète pas.
O yüzden meraklanma.
Donc ne t'inquiète pas.
... belki kendime gelirim! Meraklanma, ablan sarhoş değil... Sadece çok sarsıldı ve sıcaktan pişmiş, kirli ve yorgun bir durumda.
Mais ne va pas imaginer que ta sœur est devenue une pocharde.
Meraklanma. Uslu duracağım.
Je serai sage, c'est promis.
Meraklanma.
Ne t'en fais pas pour Bunny.
- Meraklanma, param yok zaten.
- Je n'ai pas d'argent.
Eğer benden duymazsan meraklanma, gemide olduğumdandır.
Ne t'inquiête pas si tu n'as pas toujours de nouvelles.
Meraklanma, her şey yolunda.
Ne vous en faites pas. Ça va très bien.
Meraklanma, erkenden çıkacağım, sen uyanmadan.
Ne vous en faites pas. Je sortirai tôt, avant que vous soyez debout.
Meraklanma, etrafta her zaman Fransızlar olacak.
N'aie pas peur! Il y en aura toujours.
Evet, meraklanma.
Tout va bien aller.
Evet, evet, meraklanma.
Ne t'inquiéte pas.
Meraklanma, seni dava edecek dördüncü bir avukat var.
- Un quatrième avocat vous poursuivra.
Meraklanma anne birazdan çıkar ortaya.
Ne t'inquiète pas!
Meraklanma, atlatırsın.
Tu t'en sors toujours.
- Meraklanma, yağmurda bir şemsiyenin altına girerim.
Je me mettrai à l'abri.
Ama meraklanma.
Mais ne vous inquiétez pas.
- Meraklanma, ben.. - Konuşma
- Ne t'inquiète pas, je...
Patron! Etrafta bir dul varsa, meraklanma!
Patron, s'il y a une veuve par ici, tout ira bien.
Meraklanma sevgilim.
Ne vous inquiétez pas, ma chérie.
Sen meraklanma.
Ne t'inquiète pas.
- Meraklanma bayan, onu yakalayacağım.
- Je vais le rattraper.
Meraklanma, kendi payını alacaksın.
Ne t'en fais pas. Tu auras ta moitié.
Meraklanma Susy.
Ne vous en faites pas.
Meraklanma.
Ne vous en faites pas.
- Meraklanma, Kaptan.
- Ne vous en faites pas, capitaine.
- Biz eski dostuz. Meraklanma.
- On est de vieux copains.
Meraklanma tatlım.
Ne vous en faites pas.
Meraklanma tatlım. Bunda çok iyiyimdir.
Du calme, ma puce, je suis expert en la matiére.
Meraklanma arkadaş, büyümeye devam et.
N'aie pas peur, Phillip. Continue á grandir.
Meraklanma.
Ne vous inquiétez pas.
Meraklanma.
Ne t'en fais pas.
Meraklanma! - Nereden öğrendin?
Tu as appris où?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]