Ne diyecektin traduction Français
238 traduction parallèle
Ne diyecektin?
Qu'alliez-vous dire?
- Ne diyecektin?
- Tu diras?
- Ne diyecektin delikanlı?
- De quoi s'agit-il?
Ne diyecektin George?
- Que dis-tu, George?
Babanın arkadaşlarına ne diyecektin?
Dis quelque chose aux amis de papa.
Ne diyecektin ki?
Que voulais-tu me dire?
Ne diyecektin?
Quoi, Maman?
Ne? Ne diyecektin?
Qu'alliez-vous dire?
Margaret'a ne diyecektin?
Que vas-tu dire à Margaret?
Bir suçlu gibi o Gestapoların buraya girmesine izin verdin ve bana ne diyecektin?
M'amener ici par la gestapo, pour me dire ça! M'avertir de la déportation de mes filles qui sont polonaises?
Gündüz bana ne diyecektin?
Que voulais-tu me dire là-bas?
- Ne diyecektin?
- Qu'allais-tu dire?
Ne diyecektin?
Qu'est-ce que vous alliez dire?
Ne diyecektin demin sen?
Qu'est-ce que tu voulais me dire?
Ne diyecektin?
Vous alliez dire?
Sen ne diyecektin?
Ce que tu dois dire.
Hollandaca ne diyecektin?
En hollandais. Ta réplique.
- Ne diyecektin?
- Qu'est-ce qu'on dit?
- Ne diyecektin Arnie?
- Arnie, qu'est-ce qu'on dit?
- Ne diyecektin?
- Qu'est-ce que tu voulais dire?
Ne diyecektin?
C'est quoi?
Ne diyecektin?
C'était quoi?
Sen ne diyecektin?
Tu voulais me dire quoi?
Ne diyecektin doktor?
Qu'est-ce qui vous tracasse?
Ne diyecektin?
Tu disais quoi?
Ne diyecektin?
Pour quoi faire?
Bize ne diyecektin?
Alors qu'as-tu à nous dire?
Ne diyecektin? Sadece kafanızın aynı biçimde olduğunu fark ettim.
J'ai juste remarqué que vous avez la même forme de tête.
Hadi. Ne diyecektin?
Allez, qu'est-ce que tu allais me dire?
Sen ne diyecektin?
Qu'est-ce que tu voulais me dire?
Ne diyecektin?
Je t'ai interrompu.
- Üvey erkek kardeşine ne diyecektin?
- Que dit-on?
- Sen ne diyecektin? - Hiçbir şey.
- Qu'allais-tu dire?
Sen ne diyecektin?
Qu'est-ce que tu allais dire?
- Sen ne diyecektin?
- Qu'est-ce que tu allais dire?
Sen ne diyecektin?
Tu voulais me dire?
Ona ne diyecektin Ben? "Oğlum" mu?
Vous alliez l'appeler comment?
- Ne diyecektin?
Qu'alliez-vous dire?
Hayır, devam et, ne diyecektin?
- Si, dites.
- Ne diyecektin?
Vous disiez?
Sen ne diyecektin?
Vous disiez?
Ne diyecektin?
Qu'alliez-vous d...
Babanı tekrar görmeyecektim bu yüzden mi bana hoşça kal diyecektin.
Je ne reverrai plus ton père. Tu lui diras au revoir pour moi?
"Ama kim değil ki?" Bunu mu diyecektin?
"Mais qui ne l'est pas?" C'est ce que tu voulais dire?
Bu yüzden sana söylemedim. Söyleseydim "Kürtaj yaptır canım, kendini üzme" diyecektin.
Et je ne t'ai rien dit en allant voir le médecin, pour que tu ne dises pas : tant pis, va te faire faire ce curetage, ma chérie, pas de problème.
Bana ne diyecektin?
Alors?
Ne neşeli diyecektin!
- Non, il sera joyeux.
- Cevap verseydim ne diyecektin?
Et si j'avais répondu?
Ne diyecektin?
Qu'est-ce que c'était?
Az evvel bana bir gerizekalı veya bir... bir ahmak veya bunu gibi birşey diyecektin, değil mi?
Tu allais me traiter d'idiot, de crétin ou je ne sais quoi.
Peki ne diyecektin?
Tu voulais me dire quoi?
diyecektin 16
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diye 64
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyor bu 53
ne diyorduk 29
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diye 64
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyor bu 53
ne diyorduk 29
ne diyorum ben 45
ne diyorsunuz siz 31
ne diyorsunuz 336
ne diyecektim 16
ne diyorum 25
ne diyeyim 78
ne diyorlar 99
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
ne diyorsam onu yap 46
ne diyeceğimi bilemedim 24
ne diyorsunuz siz 31
ne diyorsunuz 336
ne diyecektim 16
ne diyorum 25
ne diyeyim 78
ne diyorlar 99
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
ne diyorsam onu yap 46
ne diyeceğimi bilemedim 24