Ok traduction Français
127,722 traduction parallèle
Tamam.
Ok.
Hugh ve ben doğu tarafından başlayarak bize lazım olan şeyleri alacağız.
OK, Hugh et moi allons bouger vers la partie ouest.
- Yardım edin.
- Aide le ok.
- Tamam.
- Ok.
- Kol askısını çıkaracak mısın?
- Enlève la fronde. - Ok.
Tamam, nabız geldi.
Ok, j'ai un retour.
Sinüs oranı : Dakikada 98 atış.
OK, taux : 98 bpm.
Tamam. Bu işe yarayabilir.
OK, ça pourrait être quelque chose.
Pekala, bu ağ.
Ok, donc ce filet...
Peki, gidin.
Ok, tu peux y aller.
Hazır mıyız peki?
OK pour tout le monde?
Tamam, tamam, hadi geç.
Ok, allez-y passez.
Tamam o zaman.
Ok, alors.
Şimdi arabadan çıkacağım, tamam mı?
Je vais sortir de la voiture, ok? Pointe...
- Tamam şimdi ilgimi çekti.
Ok, ça m'intéresse. Regardez ça...
"Avukat John Davis" Tamam, güzel.
* Avocat * Ok, Bien
Ne düşündüklerini bilirim. Pekâlâ, Biscayne Otel, 202. Yol, 7.
Ok, Motel Biscayne, Route 202, Croisement 7.
- Bryan! - "K"?
Ok?
Tamam aramayı yapın.
Ok, appelez.
Hemen şurada olacağım. Gözünün önünde olacağım. Tamam mı?
Je serai juste ici où tu pourras me voir, ok?
- Evet.
- OK.
- Bu gece iyi eğlenceler.
- Amuse-toi bien, OK?
Tamam mı?
OK?
Tamam.
OK.
Pekala kızlar, yavaşlamak yok!
Ok les filles, on va pas s'arrêter là.
Peki prenses, şimdi ne yapıyoruz?
OK, Princesse. Et maintenant?
Üzgünüm bunun için zamanım yok. Neden bir tartışma olması gerektiğini anlamıyorum.
Je ne comprends pas pourquoi il y a débat, ou OK...
Her şeyin, dozunda olması gerektiği gibi bir anlayış vardır ancak biz o dozun işe yaradığını görmedik.
Je crois qu'on pense que tout est OK, avec modération. Mais on a vu que la modération marche.
Bir şey söyleyeceğim tamam mı?
Je vais juste dire ça, OK?
- Pekâlâ, farkında mısın, başımı ağrıtıyorsun.
OK, vous savez quoi? Vous me donnez un sacré mal de crâne.
Yeni adam hazır değil mi?
Le nouveau gars n'est pas prêt, OK?
- Teşekkür ederim.
- Merci. Appelle-moi, OK?
İki kişilik yer ayırın, tamam mı?
Gardez deux sièges, OK?
Hadi lan. Sana ihtiyacımız var, tamam mı?
- Allez, viens, on a besoin de toi, OK?
Bu iş böyle olmaz, tamam mı?
Ça ne se passe pas comme ça. OK? Arrêtez.
Tamam, tamam.
Ok ok, d'accord.
Duvar yok, tamam mı? Mesele duvar değil.
OK, mais c'est pas une question de murs.
Seni iyileştireceğim ve sonra da konuşacağız, tamam mı?
Je vais te soigner. Et après on parlera, ok?
- Buradaki işimiz biter bitmez sonraki güverteye geçeriz.
Dès qu'on a fini là, on passe au pont suivant. OK.
- Pekala.
- OK.
Peki...
Ok.
Peki.
Ok.
- Peki, bir şey buldum.
Ok. En fait, je l'ai.
Yay ve ok kullanmak sabır ve disiplin gerektirir.
Utiliser un arc et des flèches requiert patience et discipline.
Dark webi benim kadar bilmiyorsun, tamam mı?
Tu ne connais pas le dark web comme moi, ok?
- Tamam.
- Ok
- Tamam.
Ok.
- Tamam, fakat...
- Ok m...
Pekâlâ.
OK.
- Tamam.
- OK.
Bize borçlusun.
Je lui en doit une, OK?
okuyorum 59
okula 20
okuyamıyorum 29
okulda 74
okumadım 28
okumuştum 25
okuyor 21
okuyacağım 35
okula gidiyorum 16
okudum 104
okula 20
okuyamıyorum 29
okulda 74
okumadım 28
okumuştum 25
okuyor 21
okuyacağım 35
okula gidiyorum 16
okudum 104
okudun mu 65
okichi 30
okul bitti 17
okurum 20
okuman yok mu 18
okayo 17
okumaya devam et 36
okusana 42
okumak ister misin 16
okuldayken 17
okichi 30
okul bitti 17
okurum 20
okuman yok mu 18
okayo 17
okumaya devam et 36
okusana 42
okumak ister misin 16
okuldayken 17