Ona ne söyleyeceksin traduction Français
157 traduction parallèle
Ona ne söyleyeceksin?
Que vas-tu lui dire?
- Ona ne söyleyeceksin?
- Qu'allez-vous lui dire?
- Ona ne söyleyeceksin?
Que lui direz-vous?
Jim, Barrera'ya gittiğin zaman ona ne söyleyeceksin?
Pourquoi ne pas aller tout raconter à Barrera?
Ona ne söyleyeceksin? Ona ne söylemeyi düşünüyor muyum?
- Qu'allez-vous lui dire?
Bir düşünsene, ona ne söyleyeceksin?
Réfléchissez. Qu'allez-vous lui dire?
Ona ne söyleyeceksin?
Qu'est-ce que tu vas lui dire?
Oraya çıkarsak, ona ne söyleyeceksin?
Et si on y va, que lui diras-tu?
- Ona ne söyleyeceksin ki?
- Qu'allons-nous lui dire?
Ona ne söyleyeceksin?
Et tu lui diras quoi?
Bekle. Ona ne söyleyeceksin?
Qu'est-ce qu'on lui dit?
- Ona ne söyleyeceksin?
- Que vas-tu lui dire?
Söylesene... ona ne söyleyeceksin?
Comment le pourrais-tu, alors que tu ne m'as rien dit?
Ona ne söyleyeceksin?
Tu ne m'as rien dit!
-... ona ne söyleyeceksin?
- qui possédait la baguette?
Onu gördüğün zaman ona ne söyleyeceksin?
Qu'est-ce que tu vas lui dire, quand tu vas le voir?
- Ona ne söyleyeceksin?
- Pour lui dire quoi?
- Doğru ya. Ona ne söyleyeceksin?
Oh c'est vrai, qu'est-ce que tu vas lui dire?
- Ona ne söyleyeceksin?
Qu'est-ce que tu lui diras?
Ona ne söyleyeceksin?
Dites-lui que?
Ona ne söyleyeceksin?
Qu'est-ce que tu veux lui dire?
- Ve ona ne söyleyeceksin?
- Et dire quoi?
Ona ne söyleyeceksin? - Hiçbir şey.
- Qu'est-ce que vous allez lui dire?
Kim olduğun konusunda ona ne söyleyeceksin?
Que vas-tu leur dire au sujet de... qui tu es?
Neden? Ona ne söyleyeceksin?
Pour lui dire quoi?
- Ona ne söyleyeceksin?
- Tu vas lui dire quoi?
Ona ne söyleyeceksin? Bilmiyorum adamım.
J'en sais rien.
Onu gördüğünde, ona ne söyleyeceksin? Hiçbir şey.
- Qu'allez vous lui dire quand vous la verrez?
- Ona ne söyleyeceksin? - Kime? - Michael.
- Qu'allez-vous lui dire?
Ve ne? Ona bir ilişkim olduğunu mu söyleyeceksin?
Et lui parler de mon aventure?
Bu gece teyzene gideceksin, ona artık burada çalışmak istemediğini, istifa edeceğini söyleyeceksin...
Ce soir, je veux que tu ailles dire à Dori que tu ne veux plus travailler ici, que ça t'est égal.
Ona annesi hakkındaki gerçeği ne zaman söyleyeceksin?
Quand vas-tu lui dire la vérité?
Ne zaman söyleyeceksin ona?
Quand tu lui diras?
- Ona ne zaman söyleyeceksin?
- Quand vas-tu lui dire?
Ona ne zaman söyleyeceksin... benim çocuğumu taşıdığın için onunla evlenemeyeceğini?
Quand vas-tu lui dire... on ne peut pas l'épouser parce tu portes mon enfant?
Karşımda durup ona hiç dokunmadığını mı söyleyeceksin? Ona o kadar çok sert vurmuşsun ki çenesinde çürükler olmuş baba.
Tu vas me dire que tu ne l'as jamais touché, que tu ne l'as pas frappé si fort qu'il en a des bleus sur la poitrine?
Onu gördüğün zaman ne söyleyeceksin ona?
Que vas-tu lui dire quand tu le verras?
Ona ne zaman söyleyeceksin?
Tu vas lui dire quand?
Ona ne söyleyeceksin?
Vous lui direz quoi?
Onu yarın arayıp özür dilemeni istiyorum, Kendini iyi hiseetmediğini Dean'nin çok iyi bir çocuk olduğunu kapımızın her zaman ona açık olduğunu söyleyeceksin.
Tu l'appelles, tu lui dis que tu es désolé, que tu ne te sentais pas bien, que tu trouves Dean charmant et qu'il peut revenir quand il veut.
- Yani ona dönünce ne söyleyeceksin?
- Tu lui diras à son retour?
Babanı aradığında ona ilk ne söyleyeceksin?
Que direz-vous en appelant votre père?
Ne demek istiyorsun? Tabii ki ona söyleyeceksin.
Mais qu'est-ce que je dois faire maintenant?
Ona ne söyleyeceksin?
Je dois l'éloigner de ce coin.
Kumarhaneye inip, kocanı bulacaksın ve ona, muhteşem bir masaj yaptırdığını ve onunla evlendiğin için ne kadar mutlu olduğunu söyleyeceksin ve yarın Trenton'a geri döneceksin ve onunla evli kalacaksın, en azından...
Vous allez retourner au casino, Retrouver votre mari... et vous lui parlerez de l'excellent massage que vous avez reçu... et de la joie que vous éprouvez d'être sa femme. Et demain, vous partirez à Trenton... où vous resterez mariée à lui pour au moins- -
Ona, ne yaptığımızı mı söyleyeceksin?
Tu vas lui dire ce qu'on a fait?
Ona ne söyleyeceksin ki?
Que lui diras-tu?
Peki ona ne söyleyeceksin?
Mais que vas-tu lui dire?
İyi de ona ne zaman söyleyeceksin?
Mais quand vas-tu le lui dire?
Gerçek hislerini ona ne zaman söyleyeceksin.
Mais, quand allez-vous lui faire part de vos véritables sentiments?
Ona ne zaman söyleyeceksin?
Quand le diras-tu?