Ona ne yaptınız traduction Français
300 traduction parallèle
Ona ne yaptınız?
Qu'avez-vous fait de lui?
Ona ne yaptınız?
- Elle s'est enfuie aussi. - Je vois, un exode général!
Ona ne yaptınız?
Qu'avez-vous fait d'elle?
Şimdi, ona ne yaptınız?
Qu'avez-vous fait de lui?
Tarzan nerede? Ona ne yaptınız?
Qu'avez-vous fait à Tarzan?
- Ona ne yaptınız?
- Prisonnier!
Ona ne yaptınız?
Que lui avez-vous fait?
Ona ne yaptınız?
Qu'est-ce que tu lui as fait?
- Ona ne yaptınız?
- Que lui avez-vous fait?
Sen ve Seth ona ne yaptınız bilmiyorum ama... daha önce olduğundan üç kat daha iyi olduğu kesin.
Toi et Seth, vous avez fait de Paul un autre homme.
Ona ne yaptınız?
Que lui as-tu fait?
Ona ne yaptınız?
- Qui es-tu?
Ona ne yaptınız?
Qu'avez-vous fait!
Ona ne yaptınız, manyaklar?
Que lui avez-vous fait? Sorciers!
Bakın ona ne yaptınız!
Regardez ce que vous avez fait!
Ona ne yaptınız?
Qu'avez-vous fait? - Qui? - Vous.
Ona ne yaptınız?
Qu'avez-vous fait pour elle?
Ona ne yaptınız? - İşten attım.
Que s'est-il passé entre vous hier soir?
- Ona ne yaptınız?
- Qu'est-ce que tu lui as fait?
- Ona ne yaptınız?
- Qu'est-ce que vous lui avez fait?
- Ona ne yaptınız? - Dan, sakin ol.
- Qu'est-ce que vous lui avez fait?
Ona ne yaptınız?
Pourquoi tu fais ça?
Ona ne yaptınız?
- Vous lui avez fait quoi?
Ona ne yaptınız?
Qu'est-ce que vous lui avez fait?
Ona ne yaptığınızın farkında mısınız? Onu delirtiyorsunuz.
Vous savez que vous la rendez folle, professeur?
Yalnızca ona çok fazla harçlık verdiğimi iddia ederek... ona yaptığınız sert muameleyi... haklı çıkarmanız mümkün değil.
Votre assertion sur l'argent que je lui alloue ne justifie pas le traitement auquel il a été soumis.
Size değil, ona. - Ne yaptığınızı sorabilir miyim?
- Que faites-vous?
Ne yaptınız ona?
Que lui avez-vous fait?
Ne yaptınız ona?
Qu'ont-ils fait de lui?
- Ona ne yaptığınızı anlatmaya ne zaman hazır olacaksanız haberim olsun.
Qu'avez-vous fait de lui?
Ve sizin ona yaptıklarınızı nasıl onarabileceğim.
Pour qu'elle ne souffre plus.
Bir kulübede yaşadı hatta adaklar adadı, öyle bir ülkede kadınlar ne yaparsa yaptı. Ona yakın olmak, rahatsız etmek, eve dönmesini sağlamak için her şeyi yaptı.
Elle se fit ermite, prononça des vœux, ou je ne sais quoi... n'importe quoi pour être près de lui et le ramener à elle.
Ona ve kardeşine ne yaptınız, alçak herifler?
Que leur avez-vous fait? Parle!
- Ona ne yaptınız ki?
Oh, papa!
Gideceğim. Bunca zamandır ona ne yaptığınızı öğrendikten sonra.
C'est ce que je ferai, quand j'aurai découvert ce que vous lui avez fait.
Kızım yarışmadan bahsetti ama,... o çok genç, yani deneyimsiz, birisi ona göz kulak olsa iyi olur, ben de burada ne yaptığınızı görmek ve olan biteni anlamak için geldim.
Je me dis qu'elle est jeune et naïve. Elle pourrait se faire avoir, alors je suis venue voir comment ça se passe.
Ne yaptığınızı görmek istiyorum. Merak edecek birşey yok, burada ona birşey olmaz.
N'ayez pas peur, il ne lui arrivera rien.
Kral ona ne yaptığınızı bilmek istiyor.
Voici le parchemin du roi. Qu'avez-vous fait du malheureux?
Ona ne oldu? Arabanızla siz yaptınız.
- Que lui est-il arrivé?
Ne yaptınız ona?
Qu'est-ce que vous lui avez fait?
Yaptı bunu... kız çok ama çok fakirdi... ona bir şey veremedi.
( Il a fait ça ) Elle ne put rien lui donner. Car elle n'avait pas un liard.
Ne yaptınız ona?
Que s'est-il passé?
Bunca yıldır toplarımızı ne yaptığını sor ona!
Demande-lui ce qu'elle a fait avec toutes nos balles de base-ball.
Burada yapmaya çalıştığımız şey, basitçe bir yakınımızı ona ne yaptığımızı sezdirmeden korumak.
Ce qu'on fait, c'est une couverture sur un confrére sans que le confrère sache qu'on la fait.
Ve size anlattıklarını ona baskı yaptığınız için söylemiş.
II ne t'a dit ce qu'iI t'a dit que sous Ia pression.
Kız çok tecrübesiz... Hiçbir şeyden haberi yok. Merak ona her şeyi yaptırır.
Elle n'a rien vu, elle ne sait rien...
- Ona ne yaptırdıklarını söylesem inanmazsınız.
- Et vous devinerez jamais ce qu'il lui ont fait faire.
Kız kendisine ne olduğunu ve Bay Doğal'ın ona ne yaptığını ve çılgın fikirlerini nereden aldığını sorar.
Elle demande ce qu'il lui est arrivé, ce que Mr. Natural lui a fait, d'où il sort ces idées folles.
Yaptığınız filmleri ona göstermediniz değil mi?
Vous ne lui avez pas montré vos films?
Eğer onlardansanız, eğer bir şeyler saklıyorsanız, yemin ederim bunu ödetirim! Ne olursa olsun, ona ne yaptıklarını bulacağım!
Si vous êtes avec "eux", si vous mentez... je ferai n'importe quoi... pour savoir ce qu'on lui a fait!
- Ona ne yaptınız? Hiçbir şey yapmadım.
Que lui avez-vous fait?