English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ O ] / Ondan önce

Ondan önce traduction Français

2,272 traduction parallèle
Bunun için de dilemeliyim tabii ama ondan önce ondan önce haddimi aştığım için.
Enfin, je devrais. Mais... pour après. Après, je n'avais plus ma tête.
Ondan önce?
Et avant ça?
Ondan önce yola koyulma şansımız var.
Ça nous donnera l'occasion de prendre de l'avance sur lui.
Eğer ben onu ondan önce bulamazsam.
Sauf si je le trouve en premier.
Ondan önce gelenlerin tümü radikal değişim sözleri vermiş okulların durumunu bu kez iyileştireceklerini iddia etmişti.
Tous ses prédécesseurs avaient promis des changements radicaux et que cette fois, les écoles allaient changer.
Belki ondan önce sen buraya gelirsin?
Tu viendras peut-être d'ici là?
Ondan önce de kızgındı.
- Il était furieux avant ça.
Lux'a iyi geliyorlar. Yani bir düşünsene ondan önce bizim bir ailemiz vardı.
Pour Lux... ils sont le bien. on avait chacun nos familles avant Lux.
Banksy çıkışını kendi bölgesinde grafiti sanatçısı olarak yapmıştı ama ondan önce kara kalem çalışmaları İngiltere'nin her yerinde boy göstermeye başlamıştı.
Banksy avait commencé comme un simple graffeur de province mais en peu de temps, ses pochoirs apparurent dans tout le Royaume-Uni
Ama ondan önce çok Taylor'ımsı bir Lydia vardı.
Mais il y a eu une Lydia qui ressemblait à Taylor avant ça.
Tabii ondan önce felç geçirmezsem.
à moins, bien sûr, que je frappe en prévention.
Tamam, ama bunun bir anlamı yok benim sadece bir aya daha ihtiyacım var ondan önce ölme riskini de göze alamam
Ça n'a pas de sens. Je veux juste un mois de plus. Je ne vais pas risquer de mourir avant ça.
- O taramaları ondan önce gidip almalıyız
Oui. Vite.
Cenaze töreni yapacaktım ama annemin bütün arkadaşları ondan önce vefat etti.
Je pensais faire célébrer un office, mais tous les amis de Mère sont morts avant elle.
Aslında istedikleri, yalnızca romanı önümüzdeki sonbaharda yayınlamak değil. Ondan önce, seninle çağdaş bir şeyler yapmak istiyorlar.
Non seulement ils veulent publier ton roman cet automne, mais aussi que tu sortes quelque chose de contemporain avant ça.
David Letterman, ondan önce de Bill Clinton vardı.
David Letterman, et avant ça Bill Clinton.
Ondan önce de bir tane olmuştu.
C'était la deuxième.
Peki ondan önce?
Et les années antérieures?
Ama ondan önce, başka bir konu daha var.
Avant, il y a autre chose.
Cuma son gün, ondan önce yap.
Fais-le avant la fin de la journée vendredi.
Ondan önce Atlanta ve Washington DC Polis Teşkilatları'nda görev almışsın.
Avant ça, vous travailliez pour la police d'Atlanta, et avant, la police de Washington...
Sofia ondan önce uyanırsa söyle, beni arasın.
Si Sofia se réveille, elle m'appelle. Pas de problème.
Ondan önce Danger albümüyle Mystikal geldi
Avant ça, Mystikal avec Danger.
Ondan önce ne olduğu beni meraklandırıyor.
Ce qui est arrivé avant me laisse curieux.
Ondan önce de nezle olduğunu sanmıştın ama meğerse değilmişsin.
Et tu as aussi eu un rhume qui n'en était pas un.
Linda Russo, ondan önce Sara Townsend ve diğer 5 tanesi.
- Linda Russo. Sara Townsend. Et cinq autres.
Ondan önce korkunç bir kuraklık ve kötü mahsul oldu.
Avant cela, nous avons subi une sécheresse épouvantable et des années de mauvaises récoltes.
Bu objeyi ondan önce ele geçirmek istiyoruz.
On veut récupérer la chose avant lui.
Bunu ondan önce bana kim söyledi hatırlamıyorum bile.
Je ne sais pas à quand remonte la dernière fois qu'on m'a dit ça.
Oraya, ondan önce ulaşmalısın.
On doit y être avant lui.
Ondan önce, bu izler bayağı iyi.
Mais les empreintes sont bonnes.
Su başka yere taşınmadan ve orada ondan kurtulmadan önce bir çukura boşaltılması gerekiyor. Areston çukuru ya da kil çukur, bazen doldurulmuş bir çukur ama çukur. Ve çoğu toprağa geri sızıyor.
Avant d'être évacuée et éliminée ailleurs, l'eau est déversée dans un puits de terre, d'argile, parfois étanche, ou le plus gros retourne dans le sol.
Leo da ondan bir ay önce kapattı.
Et Leo un mois avant lui.
Oksijenimiz ondan daha önce tükenir.
On manquera d'oxygène avant.
Dört gün önce onu Firtina Kafesi Tutuklama Merkezinden çikardim. su anda da görevini tamamlayip, bagislanana kadar yasal olarak ondan sorumluyum.
Je l'ai libérée de prison il y a 4 jours et je suis légalement responsable d'elle jusqu'à ce qu'elle ait accomplie sa mission et mérite son pardon.
Tam gitmeden önce ondan 300'e aldım.
Je l'ai eu pour 300 juste avant qu'il disparaisse.
Ama daha önce almıştım ondan.
Je t'ai déjà pris celle-ci.
- Hayır, ben yargıçla konuşuyorum ve ondan daha önce elde edemediğim tek şeyi istiyorum sadece.
- Non, je parle au juge, je veux ce qu'il m'a toujours refusé...
Sana ondan daha önce bahsetmediğim için kendimi kötü hissediyorum Nora.
Je m'en veux. J'aurais dû t'en parler avant.
Sadece ondan bahsetmekten vazgeç, şeyden önce... Neyden önce?
{ \ pos ( 192,220 ) } Arrête de parler de lui avant... { \ pos ( 192,220 ) } Avant quoi?
O sabah kasırgadan hemen önce, patronu ondan..
OK.
Ondan ayrılmadan önce bilmen gerektiğini düşündüm.
Je préfère t'informer avant que tu le quittes.
20 sene önce meraklı bir ajan kasaya girdi ve o günden beri ondan haber alınamadı.
Un intrépide agent s'y est aventuré, il y a 20 ans, on ne l'a jamais revu.
Çünkü az önce sen söyleyene kadar hiçbir şey bilmiyordum da ondan.
Car je n'en savais rien jusqu'à cet instant.
Ondan önce Miss Cheeky Blakk, Lemme Get That Outcha dedi.
Et avant, Cheeky Blakk avec Let Me Get That Outcha.
Seninle birlikte geliriz ve sen onu parçalamadan önce ondan istediğimiz şeyi alırız.
On vient avec toi et tu nous aides à récupérer un truc avant que tu l'exploses.
Ondan önce söylemeyeceğine dair söz vermiştin.
Ce n'est pas grave.
- Geçen dönem benimdeydi - Ondan önce de bendeydi ama.
- Et moi, celui d'avant.
Babam, "önce iyi bir üniversiteye gir ancak ondan sonra erkeklerden bahsedebiliriz" diyor.
Mon père m'a dit d'aller d'abord dans une bonne fac, et on pourra en reparler.
Çünkü ondan bahsederken daha önce görmediğim bir yanın ortaya çıkıyor.
Quand vous en parlez, je vous découvre une nouvelle facette.
- Hepimiz mahremiyet isteriz. - Bu konuda haklısın ama ondan birkaç ay önce, dinlenme odasında MAOA yetersizliği olan birinin genetik raporunu okuyordu.
- D'accord, tu marques un point, mais... quelques mois avant, il était dans la salle de pause, en train de lire un rapport sur la déficience génétique MAO-A de quelqu'un.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]